‘Şeytan'ın masumiyeti!

Yusuf kaplan

16 eylül 2012

'Şeytan'ın son 'oyun'u sahne aldı: 'Müslümanların masumiyeti' başlıklı lanetli film, bütün dünyaya lanet saçmaya yetti, lanetli tohumlar ekti. Kur'ân yakmalar, İnsanlığın Rahmet Önderi'nin karikatürünü yapmalar yetmedi! Şimdi de zaten yeterince kanları emilen, toprakları işgal edilen, dünyaları yerle bir edilen, zulümlerden zulüm beğenmeye mahkûm edilen Müslüman kitleler, bir kez daha 'şeytan'ın, masumiyetini (!) ispatlaması için tahrik ediliyorlar!

Sokakların kan gölüne dönmesi, Müslümanların 'gözü dönmüş caniler' olarak resmedilmesi isteniyor bir kez daha!

Bir kez daha, 'şeytan'ın oyununa gelmeleri isteniyor!

Bir kez daha, 'şeytan'ın değirmenine su taşımaları bekleniyor!

Müslümanlar bu oyuna gelmemeli. 'Dur!' demeli. Tıpkı Mısır'da olduğu gibi: 'İhvan' ve 'Selefîler' gibi, sahnelenen oyunu görüp, 'şeytan'ın kirli ve iğrenç oyununu bozmalı Müslümanlar!

* * *

Tepkilerini göstermeliler kesinlikle! Onların istedikleri gibi değil ama. O zaman 'onlar'ın kuklası olacaklarını bilmeliler zira.

İnsanlığın yüzakı Yüce Peygambere, O'nun insanlığın selameti için getirdiği ulvî dine hakarete, hakaretle değil, oyunlarını bozacak, maskelerini düşürecek bir vakarla ve ulviyetle tepkilerini göstermeliler! Kan dökmeden, can yakmadan, yakıp yıkmadan ama en yüksek sesle haykırarak!

Mesela 'şeytan'ın ve 'çocukları'nın işlediği katliamların, cinayetlerin, insanlık suçlarının resimlerini, pankartlarını, bilançolarını kameralara tutarak! Kameralarla gözlerinin içine sokarak!

Afrika, Amerika ve Asya'da işedikleri sömürgecilik cinayetlerinin, soykırımların; dünya savaşlarındaki, Bosna'daki, Filistin'deki, Irak hapishanelerindeki, Afganistan dağlarındaki, Vietnam, Bolivya, Şili ve Brezilya'daki, Afrika'nın bütün ülkelerindeki yerle bir edilen, tarihten silinen, kökleri kazınan masum halkların maruz kaldıkları katliamların, barbarlıkların, tecavüzlerin fotoğraflarını kameralara doğrultarak...

* * *

................................

Elbette ki, dertleri, insanlığın kaynaklarını kapitalist sahtekârlıklarla, liberal ayartılarla sömüren, kapital'i putlaştıran, insanı ruhsuzlaştıran, hayatı bitiren, insanı insanlığın sorunlarına karşı duyarsızlaştıran 'uygarlık'larının ve haksız, zorba, soyguncu, sömürgen hegemonyalarının sonunun geldiğini hissetmeleri, gerçek maskelerini yalnızca İslâm'ın düşürebileceğini çok iyi biliyor olmaları...

Dünyaya hâkim oldukları üç yüzyıl boyunca işledikleri cinayetlerle, katliamlarla, soykırımlarla, tecavüzlerle, kendilerinden 'başka'(!)larına hayat hakkı tanımayan insanlık düşmanı, hakikat düşmanı, tabiat düşmanı, hürriyet düşmanı saldırılarla aslâ masum olmadıklarını gösterecek tek aktörün İslâm olduğunu çok iyi biliyor bu adamlar...

O yüzden, İslâm'la savaşıyorlar canhıraş! Üstelik de son derece iğrenç yöntemlerle, pespaye yollara başvurarak, insanlığın zekâsı ve vicdanıyla türlü ayartmalar ve karartmalarla alay ederek İslâm'la adı konulmamış, adını koymaktan ürktükleri bir savaş yürütüyorlar...

* * *

Oyunlarını bozacak, maskelerini düşürecek, insanlığa adaletin, hakkaniyetin, kardeşliğin ve bütün farklılıklara hayat hakkı tanıyacak yegâne hayat, anlam ve hakikat kaynağının İslâm olduğunu bildikleri için, İslâm'la savaşıyorlar!

Son bir kaç yüzyıldır, Müslümanların burnundan getirmelerinin, dünyalarını yerle bir etmelerinin, aralarına yapay sınırlar çekmelerinin tek nedeni bu! 'Şeytan'ın ve 'çocukları'nın aslâ masum olamayacağını yalnızca İslâm'ın gelişi gün ışığına çıkarabilir çünkü!

O yüzden, yapılmak istenen asıl şeyi görelim: Gerçekleri çarpıtarak 'masum' olduklarını ispat etmek istiyorlar, her 'çevirdikleri film'le!

Sadece bir filme değil, asıl meseleye, bunu üç yüzyıldır hep yaptıklarına ve bunun, karakterleri olduğuna dikkat çekelim!

Oyuna gelmeyelim, asıl oyunu deşifre edelim! 'Şeytan'ın, masum olmadığının malum olmasından korktuğu için korkunç yollara başvurmaktan çekinmediğini gösterelim, ayna tutarak yüzüne! Maskesini düşürelim!

http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/seytanin-masumiyeti/34058

YORUM;

DURUN KALABALIKLAR!

Bu sokak çıkmaz sokak…

Cennet ucuz değil,

Cehennem lüzumsuz değil…

Zannettik ki oy çokluğuyla istediğimiz sistemi getireceğiz.

Bir oy istedik insanlardan gerisini bize bırakın dedik.

Ama olmadı.

Bugün olanlar oldu.Çok şeyler değişti.Ama istediğimiz düzen gelmedi.

Çünkü o düzeni biz kendi içimizde öğrenip yaşamadık.

İslami sistemle Batıl sistemler arasındaki en önemli fark budur bence.

Batıl sistemler yalan ve münafıklıklarla  gelir ancak.

İslami sistem ise doğruluk ve mü’min’lerle gelir.

Taraftarlarımızı çoğalttık ama “Mü’min’leri”çoğaltmayı atladık.

Bu bizim için iyi bir ders olur inşallah.

Bu sefer kendi insanlarımızla kendi düzenimizi kurarız.

Ey Hakk ve Hakikat yolcusu  Adil Düzen çalışanları,

çalışmaya devam.

Allah ummadığımız yerden yardımcılarını gönderecektir inşallah…

Yusuf kaplan içinde dualara devam …