15 EYLÜL 2012
Saddam rejimi yıkıldı da İrak'a demokrasi ve hürriyet mi geldi? Heyhaaat!.. Saddam'dan beteri geldi. Ülke fiilen bölündü. Bağdat'ta iktidar Şiîlere verildi. Müslüman halk birbirine girdi.
Suriye'de Nuseyrî Esad rejimi yıkılınca oraya hürriyet, demokrasi ve kardeşlik mi gelecek? Hayır, iç savaş gelecek.
Niçin böyle oluyor?.. Çünkü İsrail, ABD, AB, Siyonistler, kâfirler, münafıklar böyle olmasını istiyor.
Müslümanlar onların bu oyunlarına niçin karşı koyamıyor? Çünkü Müslümanlar çok bölünmüştür, yeterli firasetleri ve güçleri yoktur, başlarında bir İmam yoktur, Ümmet olmaktan çıkmışlar bir yığın sürü halcine düşmüşlerdir.
Peki sonunda ne alacak?.. Bir yerde ip kopacak, üst üste konulmuş fitne, fesat ve habaset küpleri gümbür gümbür devrilip kırılacak ve bir tür kıyamet kopacaktır.
Türkiye, bütün bu fitne kasırgaları içinde birliğini, dirliğini, bugünkü düzenini koruyabilir mi? Koruyamaz...
Ya gerçek, âdil, hakkaniyetli bir İslam gelecek, yahut büyük facialar olacaktır.
Bugünkü İslamcılarla ve Müslümanlarla böyle hak ve âdil bir düzen kurulabilir mi?... Maalesef!.. Onlarla, bırakın böyle âdil bir düzeni, başarılı bir İslam Bakkaliyesi bile kurulamaz.
Soru: Hiç doğru ve dürüst, vasıflı, güçlü, üstün, örnek Müslüman yok mu?.. Vardır ama gizlenmişlerdir. Ne yapmaları gerekiyor?.. Zuhur ve huruc etmeleri...
* (İkinci yazı)
Âgâh Olunuz!
Yüzde doksanı, beş vakit namazı terk etmiş Müslüman bir toplum...
Ramazan'da bir kısmı oruç tutarken, diğer kısmı alenen oruç yiyen bir toplum...
Bir kısmı zekatı Kur'ana, Sünnete, Şeriata; fıkha uygun şekilde vermeyen bir toplum...
Bir kısmı hiç zekat vermeyen bir toplum...
Kadın ve kızlarının yarısı hamam anaları gibi açık saçık ve çıplak gezen bir toplum...
Gırtlağına kadar ribaya ve faize batmış bir toplum...
Zenginlerinin bir kısmı lüks, israf ve sefahat içinde yaşayan bir toplum...
Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını terk etmiş bir toplum...
Milyonlarca Müslümanın kendilerini kurtaracak kadar ilmihalini bilmediği bir toplum.
TC başlıklı resmî vesikalarla serbest seks ticareti yapılan, genelevlerde KDV'li karı satılan bir toplum...
Haram yemenin yaygınlaşmış olduğu bir toplum...
Kokuşmanın sosyal bünyeyi sardığı bir toplum...
Kendisi lafta Müslüman ama ahlakı İslam ahlakı olmayan bir toplum...
Cuma Ezanı okununca bütün Müslüman esnafın dükkanlarını ve işyerlerini kapatıp camilere Allahı anmaya koşmadığı bir toplum...
Milyonlarca Müslümanın tek bir Ümmet olamadığı bir toplum...
Ümmetsiz, İmam'sız, birliksiz Müslümanların birbirinden kopuk binlerce hizbe, fırkaya, gruba, sekte, cemaate, kliğe ayrılmış olduğu bir toplum. İmkan, fırsat, hürriyet olduğu halde başına bir İmam-ı Kebir, bir Emîr seçip de ona biat ve itaat etmeyen bir toplum...
Çoğunlukta olmalarına rağmen Cuma günleri hafta tatili yapamayan bir toplum.
Atalarının, ecdadının Türkçe mezartaşlarını okuyamayacak kadar kara cahil bir toplum.
Fertlerinin, din ve iman kardeşlerinin meleği olamadığı bir toplum.
Sabah namazlarında camilerinin boş olduğu bir toplum...
Kötü ve bozuk bir düzene iyi diyen gafil bir toplum...
Şayet böyle bir toplum zenginleşiyorsa, bol nimetlere kavuşuyorsa, hızlı trenlerle uçaklarla seyahat ediyorsa, lüks otomobillere biniyorsa, müzeyyen evlerde ikamet ediyorsa, aldatıcı dünyanın keyif ve zevkleri içinde yaşıyorsa, bolluk içindeyse...
Bütün bunlar keramet değil, istidractır...
Âgâh olunuz baylar bayanlar!..
Yazının devamı için; http://www.milligazete.com.tr/makale/bir-tur-kiyamet-kopacak-249952.htm
Yorum:
Umudumu Yitirmedim
Evet, kıyamet kopmadan, sosyal tufan olmadan kendimize gelelim. İslamı benimseyen, isteyen Müslümanlar, neden bozuk düzenin düzelmesi için çalışılmıyorlar, çabalamıyorlar?
Bu düzen ya bizimle ya bizsiz mutlaka düzelecek. Gönül ister ki bizim çalışmalarımızın da bir katkısı olsun. Kuran'a göre faizsiz bir ticaret, karşılığı olan bir para ve dışarıya bağımsız bir ekonomimiz olsun. Kuran'da anlatılan düzen bir bütün içerisinde çok uyumlu ve güzel çalışıyor. Bunu dinlediklerimden rahatlıkla söyleyebiliyorum. Fakat henüz bir uygulama yapılmadı. İslam bakkalından başlamanın tam zamanı...
Bunun için zengin iş adamları yada işletmeler Süleyman hocamızın anlatmış olduğu bakkal projesine kulak vermelidirler. Bu bozuk düzende tutunmak çok zor görünse de zengin olduklarından etkilenmeyecektir. Bu bize bir örnek olmalıdır. Bunu denemeden, uygulamadan anlamamız çok zor görünüyor. İnşallah bunu en kısa zamanda uygularız. M. Şevket Eygi bu konuda çok umutsuz görünse de ben umudumu kaybetmedim. Allah'tan ümit kesilmez.