Sibernetik ölümsüzlük neleri değiştirirdi ki?
1325 Okunma, 4 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

30.07.2012

İnsanların türlü türlü takıntıları vardır.
31 yaşındaki Rus milyoneri Dimitri İtskov da kafasını ölümsüzlüğe takmış.
Ancak İtskov'un amaçladığı bedenin değil beynin ölümsüzlüğünü sağlayacak bir "
Avatar Projesi"nin gerçekleşmesiymiş.
Bu "
Sibernetik ölümsüzlük" sonsuz yaşamak isteyenlerin beyinlerindeki bilgilerin bir holograma aktarılması ile gerçekleşecekmiş.
Pek çok bilim adamını çalıştırdığı projenin 2045'te gerçekleşeceğini iddia eden İstkov "
Forbes"un "Milyarderler Listesi"ndeki dünyanın en zengin 1266 kişisine de mektup yazıp, şöyle seslenmiş:
"
Sizlere sibernetik ölümsüzlüğün ve yapay insan vücudu geliştirilmesi için yapılan bilimsel çalışmalara katkıda bulunmanızı öneriyorum.
Bu çalışmalar bir gün sizi ve dünyamızdaki birçok insanı hastalık, yaşlılık ve hatta ölümden özgür kılacak. Medeniyetimiz Avatar gibi teknolojilerin hayata geçirilmesine çok yakın bir noktada. Bu projenin siz hayattayken gerçeğe dönüşmesi, sizin vereceğiniz desteğe bağlı.
"

Üç aşamada ölümsüzlük

Google'da İstkov ve Avatar Projesi hakkında 50 bini aşkın haber ve yorum var.
Bazıları bu projeyi "
Çılgınlık" olarak nitelemekte.
Medya alanında servetini yapan bu Rus'un ölümsüzlük projesini bilimsel gerçeklere uygun bulanların sayısı da az değil. Mesela Tibetlilerin hem ruhani hem de dünyevi lideri Dalai Lama, İstkov'la buluşup hem proje hakkında bilgi almış hem de bu konudaki çalışmaları kutsamış.
İstkov sibernetik ölümsüzlüğe uzanan yoldaki üç aşamayı şöyle anlatıyor:
1- Önce insanı kopyalayan ve beyinbilgisayar bağlantısı ile bilince sahip kılınan "
Avatar A" robotu yapılacak.
2- Daha sonra insan beynine yaşam desteği sağlayan bir sistem oluşturulup, bu robotla ilişkilendirilecek ve "
Avatar B" oluşturulacak.
3- Son aşamada bir yapay beyin
geliştirilecek ve buna insanın beynindeki bilgiler ve bilinç aktarılıp, bu beyin artık "Avatar C" olan robota yerleştirilecek.
Bu tür ölümsüzlüğe dönük tutkuların haberlerini okurken hep Woody Allen'in ölüm hakkında söylediklerini hatırlarım.
Bunlardan iki tanesi şöyledir:
- Ben eserlerimle ölümsüz olmak istemiyorum. Ben kendim ölümsüz olmak istiyorum.
- Ben ölmekten korkmuyorum. Sadece o sırada orada olmak istemiyorum.

Neler değişmezdi?
İstkov'un sibernetik ölümsüzlüğe ulaşmayı amaçlayan çalışmalarını ciddiye almak yerine onları alaya almak tabii ki daha kolay ve daha ilgi çekici olabilir.
Ancak pek çok teknolojik ve bilimsel gelişmenin öncesinde, bunların gerçekleşmesinin mümkün olmadığının söylendiğini ve bunların alaya alındığını da unutmayalım.
Diyelim ki "
Sibernetik ölümsüzlük" mümkün oldu ve bugünün Türk siyasetçilerinin ve toplumsal aktörlerinin robotları bugünkü bilgi ve bilinçleri ile 22'nci yüzyılda da yaşamaktalar...
Bundan 100 yıl sonra da "
Ergenekon var mı-yok mu" tartışmalarını yaşamak hoş mu olurdu acaba?

Devamı için Not supported field expression!


Yorum:

Ölüm Ancak Kurtuluştur!

Ölümsüzlük!

Ebedi yaşam!

Süreklilik!

Bitmeyen bir yarış!

Kimine çok cazip gelen ve ölümü lanetleme sebebi olan bu kavramlar bende yorgunluk, bıkkınlık ve köşeye sıkışmışlık hisleri uyandırıyor. İnsanlar nasıl olur da ölümün bir rahmet olduğunu, bir kurtuluş olduğunu anlamazlar, aklım almıyor. İnancı tamamen bir kenara bırakalım. Ne de olsa ahret inancına sahip bir insan için ölüm kaçınılmazdır. Ondan da önemlisi hesap vardır, sorgu vardır. Amellerin tartılacağı o günde ödül vardır, ceza vardır. Bunun da hayata kattığı bir disiplin vardır.

Her nefis ölümü tadacaktır, bunda inananların şüphesi yoktur. Ancak Allah inancı olmayan ve doğal olarak ahret inancı da olmayan insanlarda durum vahimdir. Bu insanlarda otokontrol nasıl sağlanır, daha doğrusu bir otokontrol var mıdır, bunun gereklilik kaygısı var mıdır, hep merak etmişimdir. Ölümsüzlüğü arzulayan bir insan niye yaşar, nasıl yaşar? Yaşananları anlamlı kılan bitmeleri değil midir? Bu sorular benim açımdan cevaplanması zor sorulardır, ciddi sosyolojik araştırmalar gerektiren sorulardır. Belli ki ölümsüzlüğü arzulayan insanlarda bir tatminsizlik vardır. Bunlar hayatta birçok şeye sahip olmuş ama hep daha fazlasını istemiş insanlar olmalıdır. Belki de kalpleri tatmin edecek kaynağa hiç ulaşamamışlardır.

Hayatta tutunamayanların oyunu erken terk ettiğini de biliyoruz. Ne yazık ki onlar kurtuluşa bir an önce ulaşmak için çıkış kapısına zamansız giden, dünyanın talihsiz yolcularıdır, Allah affetsin.

Rus milyonerin de doyumsuzluk sendromu yaşadığını düşünüyorum. Yine de desteklediği çalışma bazı açılardan makul hatta yararlı bile olabilir. İnsan beyninin kopyalanabiliyor olması müthiş olurdu, doğrusu. Şahsen şimdiden bunun gerçekleşmesi halinde Üstad’ın beynine talip olduğumu söylemek isterim. Ancak bu, tadında olmalı. İş beden kopyalama ile süreklilik kazanmaya gelince Ali İmran suresinin 185. ayeti bunu kabul etmemi öngörmüyor.

Evrenin kuralları ortada, yaşlanma var. Bunu da hiç bir şey durduramaz. Bu yaşlanma nihai bir ölümle son bulacak, bunu Kur’an’dan öğrendik. O’na kulak vermeyenler ise o kaçınılmaz anda öğrenecekler, ne acı.

 

 

Tayibet Erzen


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
05.08.2012
07:35

Yeniden yaradılışı anlatırken "...minel ecdâsi yensilûn..." diye bir ibare de kullanıyor. Meal çaılşmalarımız sırasında karşılaştığın bu ibaredeki ecdas'ın bir nevi "SUNİ RAHİM" olduğunu düşündüm. Herkesin aynı yaşta olabilmesi için, ki bu hesaplaşma için gereklidir diyor bazı arkadaşlar, aynı anda küvözlerden çıkmamız lazım diye düşünüyorum. Bizi biz yapan DNA'nın programı zaten, ümm-ül kitap, levhin mahfuz ve benzeri yerlerde duruyordur. Oradan yüklersiniz. Cennet hayatını bizler, biz insanlar hazırlayacağız diyorum da kimse inanmıyor. Kuran sadece yardımcı olmak maksadıyla bazı ip uçları veriyor, o kadar. Daha bugünden tüp bebek çalışmaları başlamıştır, bile...

Ben çok şaşırmadım, hatta erken olmakla birlikte, eğer doğru anlamışsan Kuranın bir mucizesi daha ortaya çıkıyor demektir.

Saygılarımla.

H. Kayahan

Tayibet Erzen
05.08.2012
13:32

Yanlış anlamadıysam Rus milyonerin projesini destekliyorsunuz.

Her nefsin ölümü tadacağı gerçeği ölümsüzlük kavramını benim için anlamsız kılıyor. Yine de bilimsel anlamda atılacak her adımın Kuran mucizesini teyid edeceği konusunda sizinle hemfikirim.

Lütfi Hocaoğlu
05.08.2012
15:07

Sibernetik ölümsüzlük çalışmasının sahtekarlık olduğu çok açıktır.

İnsan beyni bütün vücudu idare eder. Yani siz serçe parmağınızı bile oynattığınızda beyinde birden fazla hücrede elektriksel uyarı çıkar ve bu sinirler vasıtasıyla kasları uyarır ve kas kasılarak istediğimiz hareketi yaparız. Ama bu isteme olayı nasıl gerçekleşir? Yani beyindeki birbirinden çok uzak hücreler milisaniyeler içinde eş zamanlı olarak bu uyarıyı neden çıkarmaktadırlar? Yani bu birbirinden uzak beyin hücreleri aralarında anlaşmadıklarına göre bunları idare eden daha üst bir merkez vardır: Ruh.

Bu nedenle aslında beyin sadece sizin idare ettiğiniz bir bilgisayar gibidir. Bilgisayarın tuşuna dokunmazsanız o size bir şey yapmaz. Yani ruhunuz sizsinizdir, bilgisayar ise beyin ve bedeninizdir.

Peki hafıza nerededir? Bugün hala bu çözülebilmiş değildir. Hücrelerin içinde depolanmamaktadır. Çünkü zaten hücreler sürekli olarak ölmektedir. Günde 100.000 nöronunuz ölmekte ama hafızanıza kayıtlı bir çok bilgi silinmemektedir. Hafıza da ruhta ya da ruhun ulaşabileceği başka bir yerdedir.

Bugün bir insanı hipnotize edin ve ona 10 yıl önce bugün akşam yemeğinde ne yediğini sorun, size tam tamına cevap verecektir. Çünkü beyin ruh vasıtasıyla ya da ruhta olan hafızaya ulaşmaktadır.

Bu nedenle bu beyinden elde edeceğiniz hiç bir veri size ait bir veri olmayacaktır.

Sibernetik ölümsüzlük üzerine çalıştığını iddia edenlerde bunu gayet iyi bilmektedirler. Onlar sadece insanları kandırarak para kazanmanın değişik bir yolunu bulmuşlardır.

Ne diyor ayette: Asla bir sinek bile yaratamayacaklar.

Hüseyin Kayahan
07.08.2012
20:50

Benim eskiden beri söyleyegeldiğim; biz adım adım ennet hayatı standartına yükseliyoruz.

Tahtından enharın cereyan ettiği cennetler, şimdiden oldu bile: yer altından damla sulamalı seralar, bahçeler, vs

cennetan+cennetan ise; yaz, kış, ilk bahar ve sonbahar meyve sebzelerinin yılın her mevsimi mevcut olması demektir ki, şimdiden başladı.

Bünyanen mersus, betonarme evlerde oturuyoruz.

Yüksek serirler üzerinde oturmaye gelince; koltukta , sandalyede, divanda oturmayan kalmadı.

orada ne zemhrir ne de harur vardır'a gelince; evlerimiz, işyerlerimiz, arabalarımız artık klimalı ve her daik 22-24 derecede üşümden ve terlemeden duruyoruz. Yakın gelecekte, şehirlerimi de böyle yapabiliriz.

Huri ve gılmanlar ise, insan suretinde robotlar olacaklardır ki, çalışmalar devam etmektedir.

Akıllı buzdolapları eksilen yiyeceklerinizi sizin haberiniz bile olmadan (yazılımcılar sağolsunlar) sipariş etmekte, kuryeler getirip eslim etmektedir.

vs, vs, vs

Hasılı ip uçlarını kuranda gördüğümüz bir hayat standartına gittikçe yaklaşıyoruz. Son kertede İsrafil düdüğü (suru) çalacak ve Allah "aferin, başardınız; size mükafat olarak ben hakikisini hazırladım diyecek ve ieriye buyur edecek vs.

Bu aşamada, Karetta karettaların yumurtadan çıkıp, denize doğru koşmaları gibi; geçmişte yaşamı tüm insanlar, cedeslerinden hep beraber fırlayacaklar. Kimse kimseyi doğurmayacak. (zaten cennette çocuk yapmak yok diyenler de vardır) Heimizaynı anda aşlayacağız, aynı yaşta olacağız. 33 yaş nedendir, nasıl olacak ve neden şimdilik çok düşünmedim. Dünyadaki gibi aşama aşama mı 33 yaşa geleceğiz, yoksa başka bir yöntemle mi? Buradaknin aynı olacağını söylüyor. yiyecekler için aynı olacağını söylüyor. vs

Benim söylemeye çalıştığım; bu aynı anda herkesin birden (birbirinden dopmadan) oluşması için, sun-i rahimler, sun-i küvözler benzerlerinin olması gerekir. Bu dünyadan oraya "kök hücre" kalamayacağına göre, oradaki tohum ve yumurtalara bizi biz yapan DNA larımız veya onlar öyle dizen programlarımız ayrı ayrı yüklenecektir.Bu milyonerin veya diğer insanların yaptığı araştırmalar, buralara oğru yapılmış adımlardır diye düşündüm. Onların maksadını veya böyle bir yöntemin başarma olasılığını kutsamadım.

Saygılarımla.

H.Kayahan





Sayı: 164 | Tarih: 5.08.2012
Yusuf Kaplan
İslamcılık;varoluş yolculuğumuz
İslamcılar!nerede hata yaptı
2168 Okunma
20 Yorum
Ali Bülent Dilek
Mahir Kaynak
Muhalefet
Yeni Dünya Dengesi
1353 Okunma
9 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Sibernetik ölümsüzlük neleri değiştirirdi ki?
Ölüm ancak kurtuluştur!
1325 Okunma
4 Yorum
Tayibet Erzen
Hüseyin Gülerce
Yeni Türkiye'ye yeni dış politika
Kendi Yaptıklarımızın Sonucuna Katlanmak
1303 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Ahmet Hakan
‘Toplumda karşılığı yok’ putunu yıkalım
Gayba iman etmemek
1282 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
İçi Ateş Dolu Uçurumun Kenarında
Her Yerde Höşgörü
1090 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler