CUMHUR
İTTİFAKI ARKASINDA, TEHLİKELİ TUZAK İTTİFAKLAR SEZİNİYORUM.
Sayın cumhurbaşkanımızı bu seçimlerde tanıyamadım adeta; Tayyib Erdoğan gibi Yaptığı projeler ile Türkiye’ye çağ atlatmış bir liderin bu seçimlerde kıraathane dışında bir proje ortaya koymadan, sadece, Kk oğlu ve Muharrem ince ile laf düellosu dışında ciddi bir gayretinin olmaması, Ak parti teşkilatlarının da, önceki seçimlere nazaran, düşük performans ile çalışmaları, buna rağmen millet feraseti ile Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi, gelecek seçimler için iyi düşünülmesi gereken bir durumdur. Hal böyle iken; MHP ile seçime girmeye hiç ihtiyaç yokken, Mhp nin, Erdoğan ın yanında ittifaka girmesi, cumhur ittifakı adı altında MHP nin kurtarılması, seçimlerin ardından sayın Bahçeli’ye; cumhur ittifaki öncesi ve açılım süreçlerinde Ak partiye ve sayın Erdoğan’a söylediği ağır sözler hatırlatılınca Bahçeli den çok düşündürücü bir cevap; tüm sözlerimin arkasındayım cevabı.
İşte bu cevabı millet olarak çok iyi analiz etmeliyiz.
Gelelim Bahçeli nin Erdoğan’a kurmuş olabileceği ihtimali yüksek olan, zamana yayılmış uzun soluklu tuzağa.
a) Erdoğan’ın başlatmış olduğu yabancı sermayenin projelerinin Erdoğan tarafından bitirilmesini sağlamak.
b) Chp nin başını çektiği ittifak ın içine, danışıklı dövüş ile Meral Akşenere kurdurduğu parti ile Millet ittifakı’nı da perde arkasında kalarak, kontrol altında tutarak, her iki cepheyi istediği gibi yönlendirmek, istediği zaman Meclis’te danışıklı dövüş gerilimler çıkartarak Erdoğan’ı çaresiz kendine mahküm bırakacak.
c) Chp nin seçim de sergilediği refleksleri incelediğimde vardığım sonuç ise bence hiç yabana atılacak türden değil !!
Bahçeli ile kapalı kapılar arkasında Erdoğandan kurtulma ve ülke yönetimini tamamen ele geçirme pröjesinde kurumların idaresinde dahi anlaşmış olma ve birbirlerinden gayet razı olmuş oldukları tarafımdan çok net anlaşılan, Chp, Mhp, ıyı, hatta Hdp ve, takiye siyaseti ile Erdoğan’ın kuyusunu kazan vatan partisi. Evet; iddia ediyorum ki, ilerki zamanlarda yaşanacak olan ittifaklar içerisindeki danışıklı dövüş hakaretler, gerilimler, partilerinden kopmalar, farklı gurupların ve oluşumlara şahitlik edeceğiz gibi gözüküyor.
Bu güne kadar acziyet içinde siyaset yapan Erdoğan karşıtı bu liderler, nasıl olduda oyun kurucu konuma gelebildiler ? Demekki neymiş ? Geçmişte Erdoğanı iyi tanıyan Abdüllatif Şener gibilerden oluşan ve, ittifak ile verdikleri karara itaat edilen bir üst akıl Atölyesi kurmuşlar, uzun zamana yaydıkları pröjeleri de kusursuz işlediği kanaatindeyim.
Delilim şu; Muharrem İnce nin kahve kültürü ile aday gösterilmesi, seçim sonuçlarını değerlendirirken eskisi gibi Ak parti oy çaldı dememesi, yetmedi; adam kazandı deyip Chp yöneticilerinin seçimlerde şaibe var iddiaları ile ortalığı velveleye vermesini sözde dürüst siyasetçi profili çizerek, Erdoğana ve Ak partiye oy verenlerin dahi, helal olsun adam gibi adammış dedirtip, bir sonraki seçimlere yatırım yapmış olduğu kanaatindeyim.
Gelelim Saadet’e; Bana göre, Saadet partisi bu tuzakları farketmiş olacakki, ilerki tarihlerde şer ittifakın oyununu bozabilmek adına, Mhp nin Erdoğan’a kurduğu tuzağı bozabilmek için chp tarafında tavır almıştır.
Diğer taraftan da Erdoğan’ın yanında Ak parti listesinden seçime giren Bbp sayın Destici’nin millet vekili seçilmesi ve eski bbp genel başkanı Yalçın Topçu nun da Erdoğan tarafından baş danışman yapılması, muhtemel Bahçeli tuzağının işlevliğini önleme amaçlıdır.
Sonuç olarak !!! Önümüzdeki aylar ülke siyasetinin çok karmaşık, anlaşılmaz hamleler ve davranışlarla dolu olacağı aylar olacaktır.
Erdoğan’ın fıtratını çok iyi bildiğimi zannederek şunu da ilave edeyim.
Erdoğan hak dostu ve yanlız olduğu için, Allah cc ona yardım etmektedir, bizlere bu hisleri vererek yazmamızı sağlamakta ve kurulan şeytani oyunları bozmaktadır.
Mevcut ayak oyunları Erdoğan’ı zora sokacak ustalıktadır ancak, şer gibi görünen tüm ayak oyunlarının neticesi Erdoğan’ın ve Ak parti dönemini bitirse bile, şer ittifakın kontrölüne’ de geçmeyecek, Adil düzen partisinin tedbiren kurulmasına vesile olacağı yetmeyecek, Adil düzen fikriyatına hem Erdoğan hem de dağılmış gibi görünen tüm muhafazakar kesimin desteği ile, milletin ve Devletin tek kurtuluş reçetesi olacaktır.
Not; bu makaleyi seçimlerden sonra çok düşünerek, her kesimden yazarların yazılarını okuyarak, tüm liderlerin söylemlerini ve beden dillerini tartarak,bilinç altlarında yatan düşünceyi açığa çıkararak kendimden emin bir şekilde kaleme almaya karar verdim. En doğrusunu Allah cc bilir.
(5