
REŞAT NURİ EROL
Evet… Önceki “Müslümanlar için iki yol var: Ya Adil Düzen…” başlıklı yazımızı, üç ayet, üç nokta ve üç ünlemle birlikte, yazarımız Sinan Eskicioğlu’nun şu cümleleriyle noktalamıştık: Yazının sonunda şu cümleler de var: “Müslümanlar için iki yol var: Ya Adil Düzen üzerine çalışır ve dünyaya alternatif sunarsınız, ya da …” (Devam edebiliriz…)
Evet… ‘Devam edebiliriz…’ dedik; devam edelim ama ‘ya da …’ yani ikinci ihtimali yine yazmayalım, okuyucu o ihtimali muhayyilesinde düşünsün; biz devam edelim…
Önceki yazımda hatırlattığım üzere, yazarımızın önce “Adil Düzen bir ütopya mı?” başlıklı ve 7 Mart 2018 tarihli yazısı üzerinde durduk… Bugün de, “İslam’ın hükümlerinin güncellenmesi” (9 Mart 2018) başlıklı yazısı sonrasında yazdığı “Güncellenme demeci siyasi bir manevra mıydı?” (12 Mart 2018) yazısı üzerinde duralım… Şunu başta bilelim: Bizi özellikle içeriğinde “ADİL DÜZEN” olan bölümler ilgilendiriyor, gerisi bize göre teferruat…
Yazarımız, uzun bir girizgâh sonrasında şu soruyu soruyor ve cevap veriyor: “İslam’ın güncellenmesi demeci neden ve ne zaman söylendi? / 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle. / Kadınların haklarının gözetilmesi, kadına şiddet ve kadın üzerinden ortaya atılan sapkın fikirlere cevap olması için. / Kadınların yaşadığı şiddet, kadın cinayetleri uzun zamandır zaten yaşanıyor. Sapkın fikirleri olan kendini bilmezler de uzun zamandır bunları ifade ediyorlar. Gariptir ki; ne soruşturma açılıyordu, ne de tepki gösteriliyordu. / Peki, neden 8 Mart 2017 tarihi? / Sanıyorum sizin de dikkatinizi çekmiştir. / İttifaklar, Saadet Partisi’ni Cumhur İttifakı’na çekme çalışmaları ve Saadet’in ilgi görmesi ile eşzamanlı olarak bu demeç söylendi. Size de ilginç gelmiyor mu? / İslam’ın güncellenmesi meselesi esasen siyasi bir manevra mıydı diye düşünmeden de edemiyorum. Ve neticeye bakınca da hedefe ulaşıldı diye düşünmeye başladım. / Bugün ne ittifak konuşuluyor ne de Saadet Partisi’nin yükselen imajı. / Bunun iki sebebi vardı: / Birincisi; Saadet Partisi’nin konuşulmasının önüne geçmek. Bu hedefe ulaşıldı. / Gündem Saadet Partisi değil, Saadet’e meyledecek olan kesim için daha önemli bir konu var artık. İkincisi; bence daha da önemli olanı. Saadet Partisi’nin bir dünya görüşü ve sistem alternatifi olan söylemi var. İşte bu görüşün ve söylemin konuşulmasının önünü kesmek. / Nedir bu görüş ve söylem. / Adil Düzen. / Adil Düzen’in konuşulmaya başlanmasını istemeyenlerin sayısı çok. Başta İlahiyat fakültelerindeki akademisyenler...”
Evet…“ADİL DÜZEN” söylenmesin, konuşulmasın, tartışılmasın ve gelmesin…
Maalesef bu sefer de bu başarıldı ama şu gerçeği ilgili ilgisiz bütün taraflar iyi bilsinler ki; Allah mutlaka nurunu tamamlayacak ve tav’an veya kerhen “ADİL DÜZEN” gelecektir…
Neyse… Biz yazarımızın uyarılarına ve hatırlatmalarına dönelim…“Bu çıkışla iki sonuca ulaşıldı. BİR; Saadet ve Adil Düzen gündemden düştü... Saadet’e olan ilgiyle belki “Adil Düzen” konuşulmaya başlanacaktı. Bu engellenmiş oldu. Yani doğal seyir değiştirildi...İKİ; (..) Yani hem Adil Düzen’e kapı aralanacak süreç engellendi, hem de toplum farklı tarzda şekillendirilmeye başlandı. / Başka bir artı da şu: ‘Güncellenme’ söylemi ile hop oturup hop kalkan dindar kesim, ‘Dinde reform haddimize mi?’ düzeltmesi ile rahatladı ve teşekkür üzerine teşekkürde bulundu. / İslam’ın bilimsel düzeyde tartışılması gene ertelendi. / Adil Düzen, Adil Düzen’inİlmihal’i, Sanayi sonrası bilgi toplumu İslam’ı, İçtihat ve Kişisel İçtihat Sistemi gibi konular başka bahara kaldı...” Sonuç olarak yazının sonu önemli bir ayet ve şu uyarılarla sona eriyor:
“Sana bu mübarek kitabı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik. (Sa’d, 29) Ayetlerin düşünülmesi sadece hocaların, ilahiyatçıların görevi değil. İslam’a inanan bütün Müslümanların görevi. Bundan kaçmaya çalışmak hiçbir Müslüman’a fayda sağlamadığı gibi, kendini kandırdığı için de kaybedenlerden olur.”
Bu yazının yazıldığı gün, yazarımızın babası, bizim Osman abimiz, Prof. Osman Eskiciooğlu vefat etti; innâlillâhi ve innâileyhirâciûn… (Detaylar gelecek yazıda inşallah…)
Müslümanlar için iki yol var: Ya Adil Düzen…
25.03.18 - Bu yazımda, “Erbakan, Adil Düzen, İslam’ı güncelleme ve SP” başlıklı yazımdaki bazı hatırlattıklarıma dönmem...
Saadet’in sırtına yüklenen ağır ve önemli yük
24.03.18 - Bir yazar (Sinan Eskicioğlu) ve onun bizi ilgilendiren yazılarından söz ediyorduk… Evet, yazarın “Müslümanlar...
‘Erbakan’ın Saadet Partisi hangi ittifakta olmalı?’
22.03.18 - Evet… Sinan Eskicioğlu isimli yazar ve onun bazı son yazılarından söz ediyorduk… Önceki yazımızda, yazarın bizim doğruda...
Erbakan, Adil Düzen, İslam’ı güncelleme ve SP
21.03.18 - Şubat-Mart ayının malum gün ve haftalarında, 7’inci vefat yılı vesilesiyle Erbakan Hocamızı anmaya başladık… Bize göre Millî Gö...
‘İnsan daha önce onu yarattığımızı düşünmez mi?’
20.03.18 - Evet… KUR’AN VE İLİM ana kaynağımızdan beslenmeye devam ediyoruz… Bugün de, geçen ha...
Kur’an ve ilim ana kaynağına dalmaya devam
19.03.18 - Önceki yazımın daha en başında, “KUR’AN VE İLİM çalışmalarına odaklandığımızı hep hatırlatıyorum?” dedim ya;...
Evet… Hani bir tane “usûl” âlimi, yâhu, bir tek?
18.03.18 - KUR’AN VE İLİM çalışmalarına odaklandığımızı hep hatırlatıyorum? Neden? Nedeni, son “İslam’ı güncellemek” tartışmalarınd...
Evet… Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı…
17.03.18 - Mehmet Akif Ersoy’un “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı /Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” beyti i...
Hak yani ‘Adil Düzen’ gelinceye kadar…
15.03.18 - Evet, önceki yazımızda kaldığımız yerden devam edelim… ‘Tartışmaya belki de çok farklı bir yerden başlamamız...
İslam’ı güncellemek dendi ya; okuyun bakalım!
13.03.18 - Tartışmaya belki de çok farklı bir yerden başlamamız gerekir ki; öyle yapacağım… “Evet, ‘İslami nizam’ yani ADİL DÜZEN…”...
12345678910