
REŞAT NURİ EROL
Mehmet Akif Ersoy’un “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı /Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” beyti ile bitirmiş, Akif’le devem ederiz demiştik, önceki yazımızı. İstiklal şairimizin o beytinin geçtiği şiir ile hem gündemdeki “İslam’ı güncelleme” hem de İstiklal Marşı’nın kabulünün 97. yılını değerlendirmiş olalım. Şiirin bütünü şöyle:
Medresen var mı senin? Bence o çoktan yürüdü.
Hadi göster bakayım şimdi de İbnü’r-Rüşd’ü?
İbn-i Sînâniye yok? Nerde Gazâlî görelim?
Hani Seyyid gibi, Râzî gibi üç beş âlim?
En büyük fâzılınız: Bunların âsârından,
Belki on şerhe bakıp, bir kuru ma’nâ çıkaran,
Yedi yüz yıllık eserlerle bu dînin hâlâ,
İhtiyâcâtınıkâbil mi telâfı?Aslâ.
Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı,
Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm’ı.
Kuru da’vâ ile olmaz bu, fakat ilm ister;
Ben o kudrette adam görmüyorum, sen göster?
Koca ilmiyyeyi aktar da, bul üç tânefakîh:
Zevk-ı fıkhîsi bütün, fıkri açık rûhunezîh?
Sayısız hâdise var ortada tatbîk edecek;
Hani bir tane “usûl” âlimi, yâhu, bir tek?
Hayır, taassup eden yok... Şu var ki: icâbı
Tahakkuk etmeli bir kerre, bir de erbabı
Eliyle olmalı matlûb olan teceddütler
Bakın ne günlere kaldık: Ya beş ya altı kopuk
Yamaklarıyla beraber ki hepsi kılkuyruk,
Utanmadan çıkıyor, ictihada kalkışıyor!
Bu hâle karşı tahammül hakikaten zor.
Kilitlidir kapı “ümmî duhât” için amma
Kıyâm-ı haşre kadar ictihad eder “ulemâ”
Evet, şeraiti mevcud olunca insanda
Ne kaldı men’edecekictihadı meydanda?
İle’l-ebed yetişir müçtehid bu ümmetten
Şu var ki: Çıkmalı ferdâ-yı nura zulmetten
Düşünmüyor bu kopuklar ki: Müçtehid geçinen
Zamanın olacak muktedasıirfanen.
Kitab’ı, Sünnet’i, icmâ’ı sağlam anlayacak
Hilafı yoklayacak, ihtiyacı kollayacak
Durum böyle iken, sormak gerekmez mi?
Ya ictihada nasıl kalkıyor bu sersemler?
O ictihada ki: Dünya kadar ulûm ister!
İşin recülleri kimlerse çıksın orta yere;
Ne var, ne yok, bilelim, hiç değilse bir kerre
Sabahleyin mütefelsif, ikindi üstü fakih;
Sular karardı mı pek yosma bir edib-i nezih;
Yarın müverrih, öbür gün siyasetin kurdu;
Bakarsın ertesi gün ictihada pey vurdu...
Hülâsa, bukalemun fitratinde züppelerin
Elinde maskara olduk... Deyin de hükmü verin!
Hak yani ‘Adil Düzen’ gelinceye kadar…
15.03.18 - Evet, önceki yazımızda kaldığımız yerden devam edelim… ‘Tartışmaya belki de çok farklı bir yerden başlamamız...
İslam’ı güncellemek dendi ya; okuyun bakalım!
13.03.18 - Tartışmaya belki de çok farklı bir yerden başlamamız gerekir ki; öyle yapacağım… “Evet, ‘İslami nizam’ yani ADİL DÜZEN…”...
Bir rüya, Erdoğan Hoca, SP ve Balkan ülkeleri
12.03.18 - Bu sabah (Cuma), sabah namazı öncesinde, bir rüya gördüm ve namaza uyandım… Namaz sonrasında günlük ilmî çal...
Kosova’dan bakış; Saadet Partisi kimi seçmeli?(3)
10.03.18 - Devam… “Ali Bey Müslüman “emin insan” olmalı derdi. Sizi görenler, size “Emin” desinler, derdi. Ali Bey’in e...
Kosova’dan Saadet Partisi’ne bakış ve Ali Bey (2)
09.03.18 - Kosovalı yazar ve hemşerim Adelina’nın, Saadet Partisi ile ilgili yazılarını değerlendiriyorduk… Bugün, Saad...
Kosova’dan Adelina’nın Saadet Partisi’ne bakışı
08.03.18 - Önce bir hatırlatma yapmam gerekiyor: Geçen Aralık ayının başında bu köşede, “Kosova’dan Türkiye’ye bakış” a...
Bu yazar ve yazılarla siyaset nereye?!. Ve Erbakan
06.03.18 - Evet… “Bu yazar ve yazılarıyla siyaset nereye?!.” başlıklı ve içerikli bir yazı yazı...
‘Adil Düzen’i tartışmak-3; Erbakan’ı anarken…
05.03.18 - Şubat-Mart aylarının bu günlerinde Erbakan Hocamızı anarken, bize göre Millî Görüş Hareketi Kurucu Lider ve Ö...
‘Adil Düzen’i tartışmak-2; Erbakan’ı anarken…
04.03.18 - Ne demiştik? “Adil Düzen ve Erbakan” değerlendirme ya da tartışmamıza devam edeceğiz… Evet, tartışmak ve gereğini...
‘Adil Düzen’-1; Erbakan, Kemal Öztürk, şeker!
03.03.18 - Erbakan Hocam vefat edeli yedi yıl oldu; Allah rahmet eyleye, cennetinde kavuştura... Erbakan Hocamı anma sadedinde, aylar önce.