Bağımsızlık talebi gibi görünürde kimsenin beklemediği fakat arka planda herkesin desteklediği Kürt talepleri istenen sonucu dibine kadar verdi.
Artık bundan sonra Vehhabi ve Selefi anlayışa dayanan bölge Arap ülkeleri tamamen ABD’nin kucağına oturdu.ABD destekli Şia anlayışı yeni toprak ve sınır planlamaları için uygun zemini oluşturdu.
Bir önceki deneme olan Sünni radikalleşme istenen sonucu vermekte beklentilerin altına düştü.Aslında ABD,AB ve Rusya başta olmak üzere hegemon güçler pazarlığı tamamladığı için önemli ve kontrolü mümkün olan dini anlayışları tercihe karar vermiş görünüyorlar.Daha öncede yazdığım gibi artık dünya üzerinde her an kontrol dışına çıkabilen Sünni İslam yönetim tercihleri terk edildi.Hilafet mantığı içerisindeki somuta çok yakın talepler yerine kurtuluşu Mehdi’nin gelişine bağlayan ütopik İslam anlayışı daha makul ve seküler kabul ediliyor.
Eğer Barzani bağımsızlık konusunda beklediği desteği bulabilseydi, hem kendi varoluş savaşını kazanacak hem de Türkiye’nin kuşatılmışlığını engelleyebilecekti.İsrail’in ilk günden beri desteğini deklare ettiği bu talep yıllardır çekiştiği Arapların ve özelde Müslümanların karşı reaksiyonunu getireceği için kendi adına çok tutarlı olmuştur. Bu ise bizim için oradaki güçlü Kürt nüfusa sahip olunamama sonucunu doğurmuştur.
Bir diğer cepheden artık Sünni İslam tercihleri rafa katlığı için seküler PKK’nın kuracağı yapılanmaların önü açılmış olmakla Türkiye için kontrol dışı bir Kürt yapılanmasının önü de açılmış oldu.Dini kimliği önemseyen Kürt nüfus bile artık söylenenlerin Horasan Harcı niteliğini yitirdiğini biliyor.Türkiye vatandaşı Kürtler her fasılda direk veya dolaylı deklare ettikleri gibi asla başkalarının bağımsızlığından etkilenip farklı bir devlet hayali kurmamakla beraber Türk devletinin genel manada Kürtlere bakışını ,özel manada ise gelecek alternatifi olan ABD , Rusya ve diğer batı devletlerinin desteğini alan yeni güç PKK-PYD ve iltisakları iç bağlantıları nedeni ile tercih edilme noktasına getirilebilecektir.
Bu son gelişen başta ABD destekli ve fakat diğer tüm unsurların içinde olduğu ancak bana göre Türkiye’nin tuzağa düşürüldüğü bağımsızlık talebine karşı Türkiye hadiseye destek vererek sadece çıkış noktası Türkiye olan ve önemli bir pazarlık gücünü verecek Kürt devletini desteklemeliydi.
Aksi durum daha önce Arap Baharı kapsamında denenen ve şiddetle bastırılan başta Bahreyn olmak üzere Şii nüfusun kışkırtılıp sokağa döküldüğü Soros planlarını kullanan güçlerce şimdilerde tamamen ABD kontrolünde kurulmuş olan Irak hükümetine verilen destek, kuşatılmışlık noktasında Türkiye’nin sırtını yere getirmek için tercih edilen bir oyundur.
Bu arada uluslararası bir kabul olan ve tamamen kendi güçlerini kendilerine ve çevre ülkelere karşı konsolide etmek amaçlı İran-İsrail sahte atışma ve çatışma numaralarını göz ardı etmemek lazım.Bu zamana kadar var olabilmek için bu iki devletin birbirine olan ihtiyacı ana evlat ilişkisinden daha dderindir.