Son günler siyaset dünyasında olanlar ve dış politika ekseninde gerçekleşenler için hükümetin hususen de Sayın Cumhurbaşkanının söylemleri acil değiştirilmelidir.Bu dil acziyeti çağrıştırıyor.Sürekli şikayet etmek o makamların işi değil.
Kılıçtaroğlu’nun adalet yürüyüşü beklentilerin aksine başarıya doğru evrildi.Hangi hesaba binaen olduğunu bilemem ama devlet idaresinin takındığı tavır ve özellikle hükümeti destekleyen medyanın söylemleri başarısız olması beklenen yürüyüşü başarıya tırmandırdı.
Devlet Bahçeli’nin attığı sosyal medya mesajları sanki bu iş başarılı olsun derdiyle kaleme alınıyor ki hükümetin söylemlerinde olan hırçınlıkla da tam örtüşüyor.Tuz yürüyüşü misali Kılıçtaroğlu hiçbir saldırgana yada o yönde niyet izhar edene sataşmayarak amacına uygun davranıp kendisinden hiç beklenmeyen bir başarıyı sergiliyor.Kocaeli sınırlarından sonra nasıl bir katılım olur ve iş nereye evrilir tahmin etmek zor olmasa gerek.
Tam da bu noktada hükümeti enforme edenler dış ve iç siyasette sadece şikayet eden hırçın ihtiyar tavrını sahaya sürüyorlar.Sanırım Ramazan ayının kutsal ortamı da siyaset ehlini kendine getirememiş.
Sayın Cumhurbaşkanının konuşma metnini yazanlar ABD,Rusya ,İsrail,AB vesaire ülkelere diklenirken onların yaptırımlarına karşı acziyet ifadeli kelimeleri kullanmaya mecbur bırakılan bir lider durumunu gözden geçirmeliler.
Suriye’de her ne olursa olsun devlet kurdurmayız haklılığına eğer Kuzey Irak defacto bağımsızlık referandumunu ekleyemiyorsanız bu akıllara başka sorular getirir.Yada Kuzey Kıbrıs’a daha önce dikkat çektiğim gibi eğer bu kargaşada şikayet eden mızmızlanan bir yaklaşım sergilersek el ve iş birliği yapanlar kendilerince %20 olan kısmı ham edecekler.
Açık söylemek gerekirse düşman armadalarının bayraklarını göremesek de memleket fiili bir işgalin eşiğine yaklaşıyor.Şikayet eden değil çözüm ve cesaret öneren söylemler ile korkmadan son vatanın müdafaasına girişme mecburiyeti vardır.Zaman hesap kitap yapma zamanı değildir.Çok acil 1915 Çanakkale ruhunu tesis etmemiz mecburidir.
Türk akımı üzerinden Rusya ile bahar havası estirmeye çalışanlar şunu milletten saklamasınlar ki Suriye krizinin arkasında ABD ve batıdan çok Rusya vardır.Katar krizi başlangıcında da yazdığım gibi acziyet dilini bırakıp acil iç barışa yönelme durumundayız.Tekrar konsolide edilen iç kamuoyunun desteği ile dış oyunculara baskı şart oldu.Yok tersi yapılırsa yolda yürüyene destek vermek adına hazır olanların kurdukları oyunu bozmak bir hayli zor olabilir.
Kasaba hüviyetindeki İzmir’de bile üniversiteler ve diğer kurumlar üzerinden estirilen kaos ve kargaşa ortamından karlı çıkmak isteyenlerin oyununu görmezden gelip, Ak Partiye çorbaya geldim diyenler yeni teşkilat için listeleri hazırlıyorsa, durum biraz vahim demektir.