Bu yazımı, ADİL DÜZEN DERGİSİNİN aşağıdaki sayfa linkinde, Ali Bülent Dilek kardeşimizin yazısına yorum olarak yazmıştım. Buraya da ekleyerek paylaşmak istedim.
http://www.akevler.org/AdilDuzenDergisi/431/3345/Tayyip-Erdogan-ruyasi
Sevgili Ali Bülent kardeşim,
Önce millet olarak Müslüman olalım, şehirler de Müslüman olur. Dilimizde, ''ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM'' diyoruz, fakat Müslümanlığımız dilde kalıyor, yaşantımız itibariyle Müslümanlığımız taklitte kalmış. Taklitten tahkike geçecek bir devrim yapamadığımız sürece, şehirlerimiz de Müslüman olmaz. Elbette Müslümanlığı/İslamı hakkıyle yaşayanları ayırdıktan sonra çoğunluk olarak İslamı bilmiyoruz, belki bildiğimiz halde yaşayamıyoruz. %25-20'ye karşılık %75-80 gibi bir çoğunluk var.
Ahireti düşünerek hareket edenler mi yoksa dünyayı düşünerek hareket edenler mi beyinsiz? Kuran'da, ''İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eder misin Rabbim?'' buyruluyor.
Aslında ne olup bitiyorsa, Allah'ın dediği oluyor. Allah, adalet ediyor. Dünya, dünya diye, rahatı isteyenler hallerinden memnunlar. Bir buçuk milyarlık İslam aleminin de çoğu dünya peşinde. Müslümanların rahatı bozulmasın, dünyanın her yerinde Müslümanlar zulüm görüyormuş, ah-vah-yazık, Allah İsraili, ABD'yi vb kahretsin, deyip geçiyoruz. Allah kahredecek tüm kafirleri de, Müslümanlar yan gelip yatacak... Allah'ın, ''YERYÜZÜNDE DİN YALNIZ ALLAH'IN OLUNCAYA KADAR ONLARLA CİHAT EDİNİZ.'' ayeti vb ayetler, cihat ile ilgili hadisler ne olacak? Cihat farz olduğu halde unuttuk, terk ettik. Allah CC, Tüm kafirler helak olsun, yok olsun! dese helak olurlar elbette. Allah, Müslümanlar eliyle onları zelil etmek istiyor, ''CİHADA ÇAĞRILDIĞINIZ ZAMAN KOŞUNUZ.'' emrediyor. Cihat yoksa zelillik, cihat varsa azizlik var. Bugünkü zilletin sebebi Müslüman olamadığımız içindir. Allah bize adalet ediyor. ''BİZ NEFİSLERİMİZDE OLANI DEĞİŞTİRMEDİKÇE, HAKKIMIZDAKİ HÜKMÜNÜ DEĞİŞTİRMEYECEĞİNİ'' buyurmuştur.
Müslümanlara kinli tüm gayri Müslimler, onları yöneten sermayenin sahipleri eninde sonunda Peygamber efendimizin haber verdiği Melhameyi Kübra'yı/Büyük Savaş'ı çıkaracaklar, bu savaşa her ne kadar rahatımıza/malımıza/makam ve mevkilerimize düşkün olan bizler şer olarak baksak da ülkemiz de dahil olacaktır, böylece bir kısım İslam alemi cihada sarılacak, Müslümanların üçte biri bu savaştan kaçsa da, üçte biri şehadete, kalan üçte biri de zafere erecektir. Sonrası Fethi Kudüs ve İSLAM ASRIDIR İNŞALLAH./ KURAN DÜZENİ/ADİL DÜZEN/ÜÇÜNCÜ BİN YIL UYGARLIĞI, Allah'ın dilediği zamana kadar/Rüzgara/ tüm Müslümanların Allah'a kavuşması, en şerli insanların kıyamet gününe kadar yaşamasıdır.
Şimdi soru şu: ADİL DÜZEN günümüzden yarına nasıl gelecektir? ADİL DÜZEN'in gelmesinde Allah bize de bir hizmet nasip edecek mi? Burada izlenmesi gereken metot TÜMEVARIM mı yoksa TÜMDEN GELİM mi olmalıdır?
Nuh tufanından kurtulanların, küçükten büyüğe metodu mu uygulanmalıdır? Sevgili Karagülle, Reşat hocalarımız ve tüm Adil Düzenci hocalarımız ve kardeşlerimizin yarım asırlık Kuran-Sünnet-İlim çerçevesindeki çalışmaları, Erbakan hocamızın ADİL DÜZENİ kurma çalışmaları, bugünkü Müslüman çoğunluğun ilgisizliğine rağmen boşa gitmeyecektir. Cenabı Allah asla emekleri zayi etmez, boşa çıkarmaz. Fakat Allah'ın, ADİL DÜZEN şu tarihte dünyaya hakim olacaktır, diye kitapta yazdığı tarih gelmeden de ADİL DÜZEN gelmez.
Yoksa bugünkü şehirleşme gerçeğinden hareketle TÜMDEN GELİM metodu mu uygulanmalıdır?
Eğer yarım yüzyıllık ADİL DÜZEN çalışmaları olmasaydı, Erbakan hocamızın ADİL DÜZEN çalışmalarına ilgisi ve gayretleri olmasaydı, dünlerde var olan yasaklardan dolayı tercih edilen ADİL DÜZEN kavramını çoğumuz belki duymuş bile olmayacaktık.
Şu halde her iki metot da tercih edilmeli, uygulanmalıdır. Birinci metotta, kendimizden, ailemizden ve yakın çevremizden başlayıp Kuran-Sünnet-İlim çerçevesinde yetişmeli ve yetiştirmeliyiz. Bu yapılırken ikinci metotta ise MANEVİ EĞİTİM REFORMU yapılarak, ana okullarından başlayan en az lise sonlara kadar devam eden, seviyelere göre uygulamalı DİNİ-AHLAKİ EĞİTİMİ DİĞER İLİMLERLE BİRLİKTE, FEN, MATEMATİK VB. vermeliyiz. Bunun yanında gazete, dergi, radyo, tv ve internet sitelerimiz de de MANEVİ EĞİTİM ile daha çok insanımıza ulaşabilmeliyiz. Bir çok fakültemizde ADİL DÜZEN konuları, ADİL EKONOMİK DÜZEN,FAİZSİZ EKONOMİ, FAİZSİZ BANKACILIK, ADİL DÜZENDE SİGORTACILIK, KAR ORTAKLIĞI, ADİL DÜZEN ANAYASASI VB konulara yer verilebilir, bu konular tartişılarak geliştirilebilir. ADİL DÜZEN için 50 yılını harcamış olan hocalarımızın ilgili fakültelerde konferanslar vermesi sağlanabilir.
''ÇOCUKLARINIZI YAŞADIĞINIZ ÇAĞA GÖRE DEĞİL, ONLARIN YAŞAYACAĞI ÇAĞA GÖRE YETİŞTİRİNİZ.'' HZ. ALİ
Kuran, sünnet ve kelamı kibarlarda verilen müjdeye göre çocuklarımızın yaşayacağı çağ, İSLAM ÇAĞI olacaktır.
Sayın cumhurbaşkanımızın daha önceden söylediği, ''DİNDAR NESİL YETİŞTİRECEĞİZ.'' cümlesi, bu anlamda çok önemlidir. Yine sayın cumhurbaşkanımızın TEOG ile ilgili cümlesini hemen kabul ederek, TEOG sınavını kaldırmayı, sınavsız bir sistem getirmeyi düşünen sayın bakanımız İsmet YILMAZ ve yine önceki bakanlarımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın, ''DİNDAR NESİL YETİŞTİRECEĞİZ '' cümlesini hiç duymadılar mı? Bu sözün gereğini yerine getirmek ise önümüzdeki çağa damga vurmak olacaktır. Geleceğimizi güvence altına almak olacaktır.
Allah izin verirse, sınıf öğretmeni olarak TEOG ile ilgili düşüncelerimi, önerilerimi ayrı bir yazı olarak yazacağım.