Erbakan, ESAM, Adil Düzen, Başkanlık sistemi
Şubat ayının ilk günlerinde altı tane “Erbakan’ı anmak, anlamak ve gereğini yapmak” yazısı yazmış ve Erbakan Hocamız ile ilgili yazma sezonunu erken açmıştım…
ESAM Genel Merkezi, “Çarşamba Konferansları” çerçevesinde “ERBAKAN VE ADİL DÜZEN” konusunu anlatmamı istediğinde, meseleyi ESAM merkezli düşünür oldum…
Sonuç olarak, 45 yıllık arkadaşım Prof. Dr. Sabri Tekir ile “ERBAKAN VE ADİL DÜZEN” konusunu, Ankara’da ESAM Genel Merkez Konferans Salonu’nda anlattık…
ESAM Genel Merkezi ile başlangıçta farklı bir konferans düşündük ama şimdilik olmadı. Bilahare ve peyderpey olacak gibi görünüyor. Gerçekleşme merhalelerini zamanı geldikçe siz değerli okuyucularımla paylaşacağım, inşallah…
Nisan ayı başında ESAM İstanbul Şubesi olarak “özel ve özgün bir konferans” yapmayı planlıyoruz, devamında Ankara da olabilir; bazı detayları bilahare yazarım…
“ERBAKAN VE ADİL DÜZEN” ESAM Ankara Konferansı’nı, Millî Gazete’den Ahmet Yavuz arkadaşımızın haberi üzerinden, iki yazı ile toparlamış olacağım. Konferans öncesinde Ahmet Yavuz ile ERBAKAN Hocamız merkezli uzunca bir sohbet yaptık…
Ahmet Yavuz, konferans sonrasında 19 sayfa not tuttuğunu söyledi. Ahmet’in konferans haberini Millî Gazete’de okumuşsunuzdur…
Haberin başlığı şöyleydi:
Başkanlık denge ve kontrol düzeni olmalı
Önce, Ahmet Yavuz’un bakış açısından Sabri Hoca’nın dediklerine bakalım…
“İktisatçı ve ilahiyatçı Prof. Dr. Sabri Tekir, Türkiye ve insanlık için alternatif olarak çalışılan Adil Düzen çalışmalarının fikri arka planını anlattı...
Bugün insanlığın karşılaştığı sorunları çözmek demek olan tedvin kabiliyetinin kaybolduğunu, oysa Erbakan Hoca’da bu yeteneğin zirve düzeyde olduğunu belirtti...
Prof. Sabri Tekir: TÜRKİYE’NİN İHTİYACI DENGE DÜZENİDİR
“Toplumsal gruplar olan ilmî, meslekî, siyasî ve dinî-ahlâkî gruplardan birinin diğer grup üzerindeki hâkimiyetini dengeleyecek bir düzen kurulursa biz buna ‘denge düzeni’ deriz.” diyen Prof. Sabri Tekir, bugün Türkiye’nin ihtiyacının bu adİl, denge düzenİ olan adİl sİstem kurmak olduğunu belirtti. Faİzsİz adİl ekonomİk düzen, denk bütçe ve para basma konularını anlatan Tekir, “Asla hükümetlerin dengesiz, denk olmayan bir bütçe sağlama hakları olmaması lazım. Bu, keyfilik olur. Denge düzeninin birinci özelliği hak anlayışından, ikincisi faizin ortadan kaldırılması ve reel ekonomiye önem vermektir.” diye konuştu. Tekir, Erbakan Hoca’nın isteği ile BM, Temel İnsan Hakları Beyannamesi’nde olan temel haklar ile İslam hukukunda var olan temel hak ve özgürlükleri içeren bir çalışma yaptıklarını aktararak, “1990’ların başında temel hak ve özgürlükler konusu üzerine Refah Partimizi bina ettik.” Dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİNDE DENGE VE KONTROL ŞART!
Prof. Dr. Sabri Tekir: İslam dünyasının son dört yüzyıldır kaybettiği problem çözme kabiliyeti demek olan tedvin gücünün Erbakan Hoca’da olduğunu belirterek, “Bireysel ahlakın iyi olması durumunda yönetimin iyi olabileceğine dair bir kanaat var. ABD’de bireysel ahlak çökmek üzeredir. Ama sistemik ahlak çok daha güçlüdür.” Sistemin adaletlİ olmasının önemine vurgu yaptı. “Gönül isterdi ki Adİl Düzen çalışmaları, alternatif önerileriyle düzenli bir şekilde devam etseydi. O sistemik ahlak oluşturulsaydı.” Diyen ve rahmetli Bahri Zengin başkanlığında 1999’da kapsamlı bir anayasa çalışması yaptıklarını anlatan Prof. Sabri Tekir, “O çalışmamız, gerçek anlamda başkanlık sisteminin, kontrol ve dengeleme sisteminin kurulduğu bir çalışmadır. 1999 Aralık ayında yaptığımız çalışma öylece kaldı. O günden bu yana çalışma yapılmış olsaydı, belki bugün halkın karşısına o yeni anayasa ile çıkılırdı.” bilgisini verdi.
Şubat ayının ilk günlerindeki altı tane “Erbakan’ı anmak, anlamak ve gereğini yapmak” yazısından sonra, bu da yedi yazı grubunun altıncısı oldu; devamı gelecek yazıda…