Sahte demokrasi, seçimler ve “ADİL DÜZEN”
“KUR’AN VE İLİM” diyor, başka da bir şey demiyorum; sorunlarımızı gerçekten ve samimi olarak çözüme kavuşturmak istiyorsak, bundan başka çare ve çözümümüz yoktur.
Biz, “gerçek demokrasi” sadece ve sadece KUR’AN DÜZENİNDE yani “ADİL DÜZEN”de vardır derken, çok ama çok önemli bir şey söylüyoruz; Batı’nın “zalim düzeni”nde “demokrasi” dâhil öne sürdükleri ve uyguladıkları değerlerin sadece “sahteleri” vardır. Örnek isterseniz, sadece ABD’deki son başkanlık seçimine bakmanız yeterlidir…
Bakmanıza yardımcı olayım, daha doğrusu bir hatırlatmayla aracı olayım…
Bu yazıyı yazdığım bugünkü ilk medya/gazete okumalarımda sadece bir yazarın yazdıkları dikkatimi çekti. Fehmi Koru bir filim ile bir dizi seyretmiş ve “Bir film ve bir dizi… Politikanın içyüzü bu kadar mı iyi anlatılır…” başlıklı bir yazı yazmış… Ben hiç yorum yapmadan yazının sadece en başından ve en sonundan birkaç cümleyi aktaracak, yorum ve değerlendirmeyi siz değerli okuyucularıma bırakmış olacağım…
Yazının başı şöyle: “Şimdiye kadar hiç işitmediğim bir özlü sözü bir film kahramanının ağzından duydum. Şöyle dedi: / “Eğer seçimler bir şeyleri değiştiriyor olsaydı… Onu mutlaka yasaklarlardı…” / Nasıl buldunuz? / ABD’de devam etmekte olan Trump-Clinton yarışına bakarak, günümüzü de müthiş açıklayıcı buldum…”
Fehmi Koru’nun yazısı şöyle bitiyor: “Filmde Çinli savaş felsefesi dehası Sun Tzu’dan nakledilen 3 bin yıllık bir özlü deyiş de var; kulaklara küpe olması gereken… Şöyle demiş Sun Tzu: “Canavarlarla kavga edenler, kendileri de canavara dönüşmek istemiyorlarsa, olağanüstü dikkatli olmalılar…” / Çok beğendim bu sözü, çok…”
***
Her gün bir taraftan gündemi takip etmek amacıyla bir taraftan okuyor, diğer taraftan günlük yazılarımı yazıyorum ama her ikisinden de daha önemlisi olarak yine istisnasız her gün “KUR’AN VE İLİM” çalışmalarımızı sürdürmeye gayret ediyorum…
İki hafta kadar önce, önemli bir toplantıda “ADİL DÜZEN” sunumu yapmam istendi… Günlerden beri bu toplantıda yapacağım sunumu zihnimde tasarlıyorum…
Bugünden sonra birkaç gün yazacaklarım “KUR’AN VE İLİM” merkezli olacak; bundan önce yazdığım ve sayısı kırkı geçen 15 Temmuz yazılarımın devamı mahiyetinde olacak; ama aynı zamanda 15 Temmuz ve benzeri “büyük musibet” seviyesindeki darbelerin de neredeyse “biricik nasihatleri” yani “bu musibetlere sebebiyet veren sorunların çare ve çözümleri” de olacaktır… Elbette anlayanlara ve nasibi olanlara…
Hep hatırlatıyorum…
Bu vesileyle bir kere daha Erbakan’ca hatırlayalım…
“Tek çare ve çözüm ADİL DÜZEN’dir”, bundan başka çare ve çözüm yoktur…
Bu hatırlatmam istisnasız herkesi ilgilendirdiği gibi; “ADİL DÜZEN” çalışmalarımızla doğrudan veya dolaylı olarak ilgilenenleri de ilgilendirmekte ama;
“ADİL DÜZEN” üzerinde öğrenme-anlama-uygulama merhalelerinde çalışmak isteyenleri daha çok ilgilendirmektedir ve onlar bu yazılanlara biraz daha fazla odaklanmak durumundadırlar…
***
Buraya kadar yazdıklarım, bundan sonra yazacaklarıma sadece girizgâhtı…
Asıl yazacaklarım yani “teşhis ve tedaviler” bundan sonrasında…
Elbette “KUR’AN VE İLİM” merkezli teşhis ve tedaviler…
Bugünlük yerimiz bu kadar, asıl yazılar bundan sonra…
Heyecan ve ilgiyle takibini tavsiye ediyorum…
Tabii ki anlayıp uygulamak üzere takip…
Yani; sadece okumuş olmak için değil…
Ve’s-SELÂM mea’d-dua, DUA…