Mecburen, yine “15 Temmuz yazısı” oldu…
15 Temmuz ana başlıklı yazılarıma bundan önceki yazı ile son vermiş olayım!
“Son vermiş olayım” derken “ünlem” işaretini koymayı ihmal etmedim.
Çünkü bize göre 15 Temmuz bitmedi, bitmeyecek; biri bitse bile diğeri başlayacak…
“ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN” gelinceye kadar devam edecek…
“ADİL DÜZEN” de “KUR’AN VE İLİM” merkezli çalışmalarla kurulacak…
Teşhisten sonra tek çare, çözüm ve tedavi “KUR’AN VE İLİM”dir…
Çıkış yolu varsa budur, başka çıkar yol da yoktur; iyi biline…
Özellikle çıkmaz sokaklarda dolananlar daha iyi anlaya…
Aksi halde daha nice 15 Temmuz darbeleri beklene…
Bu gerçeği anlamak için “ortalama akıl” da yeterlidir, öyle “üst akıl” efsanelerine de hiç gerek yoktur, çünkü Allah herkese aynı nimetleri verdiği gibi aynı aklı da vermiştir…
Bütün mesele verilen nimeti yani aklı kullanmak…
Nimeti yani aklı kullanan başarır…
Kullanmayanlar ise batar…
Batıl bataklığında…
Zalim düzende…
BATAR!
Bugüne kadar yazdığım bütün 15 Temmuz yazılarımda bu mesajlarımızı ilgili-ilgisiz, yetkili-yetkisiz istisnasız herkese ulaştırmaya çalıştık ama “summun-bukmun-umyun” duyarsızlığında olanlardan şimdilik ses-seda yok; ama Allah’tan ümit kesilmez…
Bu minval üzere yazılacak daha pek çok yazı, söylenecek daha pek çok söz var ama en başta dediğim gibi şimdilik kaydıyla ve kifayeti müzakere kabilinden bir nokta koyalım!
***
Bir okuyucum son yazıma şu yorumu yazmış: “Bu gidişle bu 15 Temmuz ile alakalı yazılarınızın hepsi bir kitap halini alacak herhalde :)”
Doğru demiş, doğru yazmış.
Sadece 15 Temmuz yazılarım değil, bu köşede yazılan bütün yazılarım aynı zamanda günü geldiğinde ve özellikle “YENİDEN YAPILANMA” merhalesine geçildiğinde, yapılması gerekenleri yapacak olanlara “YOL HARİTASI” olmak amacıyla yazılmaktadır…
Şimdilik köşe yazısı… Sonra kitap… Çağdaş teknoloji imkânlarını değerlendirerek daha başka çalışmalar da yapılabilir… İlgilenen olursa, onlarla müzakereye amadeyiz… Millî Gazete başta olmak üzere, çalışmalarımızın kitaplaşması konusunda teklifler ve bu yönde hazırlıklar vardır… Allah’tan tamamına erdirmesini ve istifade edilmesini niyaz ediyoruz…
Biz neredeyse yarım yüzyıl öncesinden itibaren aynı zamanda yayıncı ve matbaacı da olduğumuzdan, bu konuda da çok söyleyecek sözümüz vardır ama şimdi sırası değil! Sadece şu kadarını hatırlatmakla iktifa edelim: Maalesef bu alanlar da ihmalde…
***
Bu arada bir zuhurat oldu...
Kurban Bayramı vesilesiyle yaptığım sıla-i rahim ve iki gün süren kurban hizmetleri sonrasında, bir inziva programı yaptım ve uyguladım. Günlük okuma ve yazma eylemlerimi normal zamanlardakinin yarıdan da azına indirdim...
Son birkaç günde bilgisayarım da arıza yapınca, iyice düşürdüğüm okuma ve yazma eylemlerimi mecburen tamamen sıfırladım! Kendi kendime ‘Allah böyle murad ediyor’ dedim ve tefekkür dünyamı daha da derinleştirmeye gayret ettim…
Zuhurat buydu ve iyi ki oldu…
Her şeyde hayır vardır denir ya; aynen öyle oldu… Bir değil birkaç hayra vesile oldu… Bunların tamamını şimdilik ben bile tam olarak henüz idrak etmediğimden, hiçbirini yazmayacağım! Belki daha sonra ve yeri geldikçe yazarım ama şimdilik detay yok!
Ve’s-SELÂM mea’d-DUA…