Beden, Cenab-ı Hakkın insanoğluna verdiği en büyük emanettir. Bu emaneti, ruh bedenden kişinin kendi müdahalesi olmaksızın ayrılıncaya kadar koruması gerekir. Vücut nimeti, Allah tarafından insanoğluna verilmiş bir emanettir. İnsana canı veren Allah olduğu gibi, onu almaya yetkili olan da O\’dur.
Günümüzde intihar vakalarına hemen hemen her rastlayabiliyoruz. Şüphesiz intihar, bir nevi Kader’e isyandır, Allah’ın verdiği emanete ihanettir. Sebebi ne olursa olsun intihar haramdır ve günahı da büyük günahlardan sayılmaktadır. Bu yazı yazmamım sebebi dün İstanbul’da bir kadının kendini metronun önüne bir anda atmasıdır.
İnsanların intiharın dinimizdeki yerini iyi bilmediklerinin kanaatindeyim. Çünkü halkın genelinde şöyle bir düşünce vardır: “Ölmek bir kurtuluştur.” Evet ölmek bir kurtuluştur. Allah’ın verdiği bütün emirleri yerine getirenler için ölüm bir kurtuluştur. Aksi takdirde ölüm bir kurtuluş değil, bir ızdıraptır. Büyük azaplar barındırır. Öncellikle kabir azabının olduğunu hepimiz tarafından bilinmektedir. Bununla ilgili bazı Hadisler duymuşuzdur.
Ebû Hureyre (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Her kim kendini bir dağdan aşağı atıp da kendi kendisini öldürürse, bu intihar eden kimse cehennem ateşi içinde ebedi ve daimî olarak kendisini yüksekten aşağıya bırakır olacaktır. Her kim zehir yudumlar da kendisini öldürürse, o kimse de zehri elinde, cehennem ateşi içinde ebedî ve daimi olarak zehri içer olacaktır. Her kim de kendisini bir demir parçasıyla öldürürse, o da demiri elinde kendi karnına vurur ve yarar halde ebedî ve daimî surette cehennem ateşinde olacaktır.”2 buyurmuşlardır.
Sabit b. Dahhak R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“… Her kim dünyada kendisini bir şeyle öldürürse, cehennem ateşinden intihar ettiği nesne ile azab olunur…”3 buyurmuşlardır.
Dünyada birçok insan, çeşitli nedenlerle ticarette iflas ettiğinden, aile geçimsizliğinden, yaptığı hatalardan bunalıma düşüp kurtuluş çaresini intiharda bulacağını sanır ve canına kıyar. Oysa intihar, çare değildir. Eğer bu dünyadan sonra bir hayat olmasaydı intihar belki çare olabilirdi. Ama maddi vücudun ölmesi, her şeyin bitmesi değildir. Ruh ölmez. Ruh, vücuttan ayrıldıktan sonra, insanın dünyada yaptığı hareketlere uygun bir yaşantı içine girer. Ölüm, ruhun yeni bir hayata başlamasıdır. O hayat süreklidir. Canına kıyan kimse, ruhunu Allah\’ın azabına atmış olur, ahiretini mahveder.