Sermaye, Türkiye ve “denge” arayışları…

Mahir Kaynak’ın bugünkü (Pazar) “İstihbarat operasyonu” başlıklı yazısında dediği şu: “Önümüzdeki dönemde ülkemizde çok büyük politik değişmeler olacağı bilinmektedir. Başbakan 3 defa üst üste seçildikten sonra Meclise giremeyecektir. Aynı durumda olan birçok milletvekili de seçimlere katılamayacaktır. Yeni kadronun Başbakanın etkisi ile oluşmasını engellemek için onun sağlık durumu hakkında olumsuz şeyler söylenmiştir. Yani o artık söz sahibi değildir denmiş ama yeni gücün kim olacağı sonraya bırakılmıştır.” Devamı şöyle: “Sadece Stratfor değil, ülkeyi yönlendirmek isteyenlerin üzerinde çalıştıkları konu yeni başbakanın ve cumhurbaşkanının kim olacağıdır. Bu değerlendirmeler genelde kişiler üzerinde yapılır ve onun ideolojisi belirleyicidir...” 28 Şubat sonrası hükümetler ile AKP’nin kuruluş ve iktidara geliş sürecini yukarıdaki tahlilin ışığında düşünürsek, gelecekle ilgili ifade edilenleri daha iyi anlayabiliriz… İstihbarat operasyonlarını genellikle küresel tekel sömürü sermayesi yapmakta/yaptırmakta ve “sömürü çarkları” sürsün diye çabalamaktadır…

Dünya dengeleri sarsılmış durumda, yeni “denge” arayışları var… Bir tarafta ABD ve Rusya (eski SSCB), diğer tarafta AB, Çin, Hint, Afrika, Güney Amerika ve bu “denge arayışları” veya “savaşları” arasındaki Türkiye… Meseleye böyle bakıp düşünmeli…

Son yıllarda bu mesele ele alındığında öncelikle Çin akla geliyor… Küresel sermaye ucuz emek sebebiyle Çin’e yatırım yaptı, Çin bu üretim gücüyle doları stok etti… Bu durum Batı ile birlikte dünya ülkelerini borç batağına sürüklerken, Türkiye de bu gidişattan nasibini aldı… Tekel sömürü sermayesi bu para gücünü kontrol ediyor ve yeni bir döneme girmekte olan dünyada yeni bir düzenin kurucu yöneticisi olmak istiyor ama “yerli sermayeler” buna karşı direniyor… Dünyada işte bu “büyük savaş” var… Bu merhalede küresel tekel sermaye ile ilgili yapmamız gereken en önemli tesbit şudur: Tekel sömürü sermayesi özellikle Türkiye’deki 1 Mart (2003) tezkeresi sonrasında siyasi gücünü kaybetti, dolayısıyla ekonomik gücü devam etmesine rağmen hedeflediği “denge”yi ve tekeli kuramadı… Siyasi gücünü kaybeden sermaye insanlık ile ekonomik savaşını elindeki para gücü ile sürdürüyor…

Ekonomik yapı yeniden düzenlenirken, siyasi yapı ve siyasi “denge” de yeniden oluşturulmaya çalışılıyor... ABD ve Rusya askeri gücünü koruyor... Çin ve AB ekonomik olarak güçlü… Aralarında çatışma var… Bu çatışmanın sonucu olarak Kuzey Afrika ve Arap ülkelerinde ayaklanmalar var ve bunların ana sebebi işte bu çatışmadır…

Tekel sömürü sermayesi Obama’nın gelişi ile ABD’yi, Putin’in gelişi (geçen hafta yeniden geldi) ile de Rusya’yı kaybetti... AB’ye Almanya ve Fransa hakim... Çin ekonomik olarak güçlendi... Ama küresel “ekonomik güç” hâlâ tekel sermayede... Sermaye işte bu ekonomik gücüne dayanarak “dörtlü denge” üzerinde denemeler yapmakta...

Bir tarafta ABD ve Rusya…

Diğer tarafta ise AB ve yeni güç Çin…

Ve bu “DENGE” arayışları ortasındaki TÜRKİYE...

(Devamı Var)

***

BU İNAT VE “ÖRTME” NEDEN?!.

26. ABANT PLATFORMU, söz konusu toplantıda “DİNE” -bize göre “DÜZENE”- inanmadığını söyleyen Prof. Mete Tunçay’ın oturum başkanlığı yaptığı bir toplantı ile sona ermiş!.. CEMAAT/VAKIF, ısrar ve de inatla 46 yıllık “ADİL DÜZEN” çalışmalarını ve çalışanlarını görmemezlikten gelmeye ve “ÖRTME” inadını sürdürmeye devam ediyor!..

26. yıl da “Adil Düzen Çalışanları” davet edilmeksizin geçti!..

“ADİL DÜZEN”in üstünü “ÖRTME” devam ediyor!..

Dinli-dinsiz herkesle “DİYALOG” devam ediyor!..

“ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI” hariç!..

Bu inat ve “örtme” acaba nedendir?!.

NEDEN…?!.