15 Temmuz: Tek tedavi ‘KUR’AN ve İLİM’dir-9
Bundan önceki yazı ile 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ilgili olarak yazdığımız 30+10=40 adet “teşhis ve tedavi yazıları” sona ermesi gerekiyordu ama 15 Temmuz sonrasında ‘devlet yapısının yeniden düzenlenmesi gerektiğini’ söyleyenler, söylediklerini yerine getirmek bir yana, 15 Temmuz sonrasında oluşan zulüm furyasını bile maalesef durduramıyorlar... Dedikleri sadece şu; at izi it izine karışmış!.. Ne demek istediğimizi, “KUR’AN VE İLİM” haftalık çalışmalarımız ve “ADİL DÜZEN” haftalık değerlendirme yorumlarımızda yazmaya devam ediyoruz… “ZALİM DÜZEN” ve bu düzenin zulümleri 15 Temmuz sonrasında da devam ettiğine göre; biz de Kur’an’ın emri gereği (“Bize düşen mübin/açık tebliğdir.” Ayet;36/17) uyarılarımıza devam ediyoruz, sabır ve sebatla devam edeceğiz; “KUR’AN DÜZENİ” gerçekleşinceye kadar...
O halde kaldığımız yerden uyarı ve tebliğ görevine devam…
Kur’an bu ayette (Nahl Suresi, 75. ayet) kapitalizmi anlatmaktadır.
Sanayileşmeden önce insanlar özgür idiler. Kendi tarlalarını ekip biçiyorlar ve kimsenin işçisi olmadan yaşıyorlardı. Kazalarda da küçük esnaf vardı, herkes kendi dükkânında üretiyor ve ürettiğini satıyordu. Sanayi devriminden sonra esnaf dükkânları kapandı, tarlalar boşaldı, halk fabrikalarda işçi oldu; insanlar insan olmaktan çıktı, birer makine oldular. Sabah kalkar işe gider, kendisine verilen bir iş vardır, üşenmeden onu yapar ve akşamüstü evine döner. Robot makinesinden hiçbir farkı kalmamıştır. Sigortalanmış, evlenip çocuk yapmaya bile gerek kalmamıştır. Cinsi arzularını sokaklarda tatmin etmektedir. Tam bir hayvan gibi yaşamaktadır. Oysa tarım döneminde aile sigorta teşkil ediyordu. ‘Yaşlandığımda bana kim bakacak’ deyip herkes evleniyor ve çocuk yapıyordu. Çocuklar anne babalarına muhtaçtı ama anne babalar da çocukları ile geleceklerini emniyete alıyorlardı. İnsanlar insanların işçisi ve/ya kölesi olmuyor, topluluğun ve ailenin kölesi oluyorlardı.
Tarım ekonomisi ilkel ekonomi idi, sanayi ekonomisi ileri ekonomi oldu ama tüm insanlar insanlıktan çıktı.
Bu soruna çözüm getiren “ADİL DÜZEN” nedir? KUR’AN DÜZENİ nedir?
Sanayi döneminin işbirliği içinde tarım döneminin özgürlüğünü getirmektir.
Bu nasıl sağlanacaktır?
“Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanı”nın altında iş yerleri olacaktır. Bu işyerlerinde üretim tezgâhları ve ambarlar bulunacaktır. Ambarlarda stoklar olacaktır. Ambarlardaki mallar “semt senedi” ile alınıp satılacaktır. Bir ambarda stok azalırsa fiyat yükselecek, artarsa düşecektir. Tezgâhlar da boşsa kiralar düşük olacak, dolu ise kiralar yüksek olacaktır.
Akşam ile yatsı namazında herkes kooperatifte “Genel Hizmet” veren danışmanlarına danışarak ertesi gün yapacağı işi seçmektedir. Bir depodan satın aldığı malı boş olan tezgâha kira vererek işlemekte ve bir mağazaya satmaktadır. O gün “semt bonosu” ile kâr etmektedir. Böylece kimsenin emrine girmeden ve kimsenin memlükü olmadan istediği işi yapmaktadır.
Semtin tüccarları ham madde ambarlarına ham madde getirmekte, stok fiyat kârı ile satmakta, böylece semt bonosunu eline geçirmektedirler. Semt bonosu ile mamul ambarlarına gidip yine stok fiyatları ile mamul malı almakta, piyasada satıp yerine ham madde ve bakkalda satılacak maddeler satın almaktadırlar.
Semtlerde üretilen sanayi malları veya tarım ürünleri planlama içinde yapıldığından dolayı, hiç kimsenin müdahalesine gerek kalmaksızın, stok fiyatları ile oluşan denge arz-talep kanunları ile işlemektedir.
İşte burada köle-işçi ile bu kimse karşılaştırılmaktadır. İşçi karın tokluğuna çalışmakta ve hastalandığı zaman ona sigorta bakmaktadır. Öbür taraftan işçi olmayan, girişimci olan insan çalışmakta, kazanmakta ve kazandığını istediği gibi harcamaktadır.
Evet, bu ayette “sermaye işçisi/kölesi” ile “kooperatif ortağı” karşılaştırılmaktadır ve bunların işçiler gibi esir/köle olmadığı ifade edilmektedir.
(Devamı var ve devam eden yazıların her birinde 15 Temmuz’un tedavisi de var…)