Millî Gazete ve “millî” olmayan medya
Türkiye’nin “Sosyal Tufan” seviyesindeki dinî, ilmî, iktisadî, siyasî ve sosyal pek çok sorunu (bize göre Türkiye’nin “çözüm” bekleyen 100 sorunu) yanında…
Dört ana/temel sorununun olduğunu hep söylüyoruz, hep yazıyoruz, çözüme kavuşturuluncaya kadar -elbette çözümleriyle birlikte- bıkıp usanmadan hatırlatıyoruz…
Nedir o sorunlar?
- İŞSİZLİK…
- Dış ve iç BORÇLAR…
- ADİL olmayan YARGI…
- MİLLÎ OLMAYAN MEDYA.
“Aş-İş-Eş” meselesi artarak devam ediyor…
“Borçlar” ödenip tükenmek bir yana, büyümeye devam ediyor…
“Anayasa” bile yapamayan bir ülkede “adalet ve yargı meselesi” daha ne olsun?!.
Bir de “millî olmayan medya meselemiz” var ki; artık dillere destan bir efsane hâline dönüşmüş durumda: Her “ana sorunumuz” gibi o da çözüme kavuşacağı günleri bekliyor…
***
MİLLÎ GAZETE başta olmak üzere, sömürü sermayesinin emrinde veya güdümünde olmayan sayılı birkaç mütevazi gazete ve medya kuruluşu dışında, diğerlerinin tamamı her şeyden önce “millî” değil, “manevi ve ahlaki değerlerimize saygılı” değiller...
Aksine…
Gazeteleri, dergileri ve televizyonlarıyla yani bütün medya varlıklarıyla var olmalarının biricik sebeb-i hikmeti, bütün değerlerimizi tahrip etmek için gece gündüz durmadan çok yönlü zararlı yayın yapıyorlar. Her gün, her an, hiç durmadan, bıkıp usanmadan, yalan-yanlış, kimi zaman cahilce ama kesinlikle maksatlı şeyler üretiyorlar...
Bunun böyle olduğuna dair “benim/bizim” değil, bizzat “onların/kendilerinin” yazdığı itiraf mahiyetindeki önemli bazı değerlendirme örneklerini ayrı bir yazıda vereceğim.
Ama önce meselenin bizi ilgilendiren başka bir boyutuna bakalım.
***
“MUHAFAZAKAR” olduğunu iddia eden ve adında hem “ADALET” hem “KALKINMA” hem de “AK” kelimeleri bulunan bir parti dokuz yıldan beri tek başına iktidarda… İktidarının onuncu yılında… “Önce Ahlâk ve Maneviyat” diyen ve yürüyüşüne böyle başlayan bir hareketin içinde onlarca yıl bulundular… Ama…
- Millî ve manevî değerlerimizin durumu ortada…
- Adalet ve anayasa meselesi, yani yargı yerlerde sürünüyor…
- Kalkınma ortada; işsizlik, istihdam ve hep artan iç ve dış borçlarla durum ortada…
- Millî olmayan veya neredeyse tamamen dışa bağımlı yani tekel sömürü sermayesinin güdümünde hareket eden “medya meselesi” ise ülkemiz ve insanımız açısından ayrı bir yara...
Millî Görüş gömleği çıkarılınca veya Millî Görüş gömleği olmayınca… Yıllardan beri tek başınıza iktidar olsanız bile, demek ki sonuç böylesine acı ve acıklı oluyormuş!..
Hükümet olsanız, tek başınıza iktidarda bulunsanız ve RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) gibi bir kurumunuz olsa bile; “Muhteşem Yüzyıl” ve benzeri daha nice rezaletlere engel olunamıyormuş!.. Boyalı basın denen ve güya ele geçirilen bazı açık-saçıklık abidesi gazete ve TV’ler, yayınlarına “aynen” devam ederlermiş!.. Ve daha neler de neler!?.
Soruyorum…
- “ADALET” ve “KALKINMA” bu mudur?!.
- “MUHAFAZAKARLIK” bunları muhafaza etmek midir?!.
Ve…
Yazımın başından beri yazdıklarıma bakıldığında…
Tekrar soruyorum…
- Ülkemizin genel durumu ve genel gidişat acaba “AK” mı “KARA” mıdır?!.