‘KURBAN’ olmamak için
Reşat Nuri EROL
Namaz nedir? Oruç nedir? Zekât nedir? Hac nedir? Kelime-i Şehadet nedir?
Zaman zaman bunların ne olduğunu bu köşede yazdım, hatırlattım, değişik yönlerini ve anlamlarını anlatmaya çalıştım; merak edenler geriye doğru gidip o yazılara bakabilirler…
Bugün daha ziyade bu emirler üzerinden sorular sorarak hatırlatmalarda bulunalım…
Bugünlerde HAC ve KURBAN günlerindeyiz ya; Hac nedir, Mekke nedir, neresidir, insanlığın nesidir (çünkü Hac Sûresi’nde “Haccün li’n-Nâs” buyuruluyor), Kâbe nedir? Arafat nedir, Mina nedir, Müzdelife nedir, şeytan taşlamak nedir, Tavaf nedir, Safa ile Merve nedir, Sa’y nedir, Zemzem nedir, buralarda İbrahim ve İsmail gibi olmak nedir?!.
Medine nedir, “Medine Sözleşmesi/Anayasası” nedir, “Medine Devleti” nedir?!.
[Bugünlerde “Yeni ANAYASA” yapma sevdasındayız ya; özellikle hatırlayalım…]
BAYRAM -hem de iki bayram; Ramazan/Oruç ve Hac/Kurban Bayramı!- nedir?..
KURBAN nedir?!.
DİN nedir?
Bütün bunlar sadece “din, dindarlık, kulluk, takva, ibadet” midir?..
Yoksa…
Aynı zamanda “nizam, tanzim, sistem, düzen, dünya düzeni” midir?..
Dinin/düzenin her emrini aynı zamanda “dünya hayatımızın bir alanını düzenleyen, tanzim eden, sistem hâline dönüştüren, o sistemin/düzenin sürekli olarak eğitimini veren, uygulamalı örnekleri olan” ve buna benzer “daha nice hikmetleri olan emirler bütünü” olarak anlamazsak, anlamıyorsak, anlayamıyorsak…
Soruyorum… Sorarak hatırlatıyorum…
Biz İslâm’ı, İslâmiyet’i, Kur’an’ı, şeriatı/hukuku, dini/düzeni ne kadar anladık?!.
Ne kadar anladık, ne kadar kavradık, ne kadar idrak ettik, ne kadar uyguladık?!.
Hani deriz ya…
Kur’an Mekke ve Medine’de, Arabistan’da ‘NÂZİL OLDU’… Mısır’da en güzel kıraat şekilleriyle ‘OKUNDU’… İstanbul’da, Türkiye’de en güzel hatlarla ‘YAZILDI’…
Deprem gibi sarsıcı bir soru ve mahşerdeki imtihan gibi müthiş bir hatırlatma daha…
Dünya hayatımızın düzenleyicisi Kur’an-ı Kerîm -özellikle son asırlarda- dünyanın neresinde “sistem/düzen” olarak ‘ANLAŞILDI’ ve dünyanın neresinde ‘UYGULANDI’?!.
Ve bütün bunların üzerine mukadder bir soru daha…
Kur’an-ı Kerim anlaşılıp uygulanmıyor; İslâm din ve düzen, şeriat ve hukuk, hak ve adalet olarak anlaşılıp uygulanmıyor; İslam’ın bütün emirleri ibadet olmanın yanında hayatımızın her alanını tanzim eden müessesseler olarak algılanıp uygulanmıyorsa… O zaman krizler, işgaller, savaşlar, tecavüzler, sömürüler, tsunamiler, DEPREMLER; daha doğrusu hayatımızın her alanında “SOSYAL TUFAN” olmasın da ne olsun?!.
Ya da…
Dünyaya zulüm hükmediyorsa, insanlar nasıl “zalim düzen”e KURBAN olmasın?!. İnsanlık zulme ve zalimlere, sosyalizm/komünizm ve kapitalizm gibi nice zalim düzenlere “KURBAN” olmamak için derhal “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”e neden geçmesin?!.
***
Zalimlere, zalim düzenlere, zulmeden faizli sömürü sistemlerine “KURBAN” olmamak için… Sadece kendimizin değil; çocuklarımızın, torunlarımızın ve dünyadaki bütün gelecek nesillerimizin “KURBAN” olmaması için… Dünyanın ve bütün beşeriyetin içinde yaşamakta olduğu “SOSYAL TUFAN”dan kurtulmak üzere, çağın biricik Nuhun Gemisi mesabesindeki “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”i inşa edip bir an önce zulüm, sömürü, kriz ve her türlü dünyevi kötülüklerden kurtulmak için… Yani; iki cihanda, dünya ve ahirette saadet, selamet ve rahmete ermek üzere, bizim ve bütün beşeriyetin çok yönlü uyanışlarına vesile olması dua ve dileklerimle KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…