DEPREM(5): Hukuk ve sivil savunma sorunu
Önceki yazılarda…
“BİRİNCİ SORUN BİLGİSİZLİKTİR” dedik…
“İKİNCİ ÖNEMLİ SORUN EKONOMİDİR” dedik…
Bugün…
“HUKUK VE SİVİL SAVUNMA SORUNLARI” ile devam ediyoruz…
***
3- ÜÇÜNCÜ SORUNUMUZ HUKUK SORUNUDUR.
Yalova’da binalar yıkılıyor, sorumlu Veli Göçer oluyor!
Oysa Veli Göçer kaçak inşaat mı yapmış, projesi olmayan inşaat mı yapmış, Belediye’de tasdik ettirmemiş mi, inşaat yaparken sorumlu mühendis bulundurmamış mı, odalardan onaylı kalfa çalıştırmamış mı?
Hayır!
Bunların hepsini yapmış…
Müteahhit daha ne yapacaktı?
Projesi Bakanlığın yönetmeliğine uymamış mı?
Bunların hangisi olmamışsa sorumlu odur.
Demek ki sorumlu ararken:
a) Veli Göçer veya Van’lı müteahhit proje yaptırmış, teknik eleman da çalıştırmışsa, onun sorumluluğu biter. b) İnşaat projeye uygun yapılmışsa, o zaman uygulamada teknik elemanların sorumluluğu biter. c) Proje Belediye’den ve Oda’dan kontrol edilmişse, proje yapanların sorumluluğu biter. d) Proje yönetmeliklere uygunsa odanın ve belediye görevlisinin sorumluluğu biter. e) Bundan sonraki sorumluluk Bakanlığa aittir. Bu işi yapamıyorsa, o Bakanlık lağvedilir.
Demek ki hukuk düzenimiz çalışmıyor! Suçlu bulunamıyor! Yetkililer belirsiz! Yetkililer sorumsuz! Bizim asıl sorunumuz işte budur.
Sorumsuz devlet memurlarına halkımızı zalimce ezdiriyoruz…
Halkımız da kendisini onlardan korumak için hile yollarını arıyor…
Tutulan muhasebe defterleri sadece vergi kaçırma kayıtlarından ibarettir…
İnşaattaki teknik elemanlar da sadece hileli inşaat yapmak için istihdam edilir...
***
4- DÖRDÜNCÜ SORUN SİVİL SAVUNMANIN OLMAMASIDIR.
Deprem veya âfet olunca ne yapılacak?
Kızılay çadır gönderecek...
Saçma!
Herkesin evinde her şeyden önce nüfusa göre uyku tulumu olmalıdır. Herkesin evinde soğuğa tedbirli çadır olmalıdır. Herkesin bu durumda tuvaletini yapacağı özel kabı bulunmalıdır. Herkesin su kabı olmalıdır. Bunlar paket hâlinde çok ucuz üretilip piyasaya arz edilmeli, hepsi bir sandık içinde olmalıdır. Zelzele ve âfette kolay bulunabilsin diye bahçede özel yerde saklanmalıdır. Demek ki “ilk yardım” kişinin kendi tedbirleri olmalıdır.
Sonra yüz hanelik semtlerin 24 saat yetecek stok suyu ve yiyeceği olmalıdır... Sonra her ilçenin, daha doğrusu her ilin bir haftalık stok ve imkanları olmalıdır... Devlet ancak bir haftadan sonrakinin sorumlusu olmalıdır... Yani yönetim ona göre hazır olmalıdır...
Bunların olması için önce Batı’yı körü körüne taklit etmekten ve peşinde kuyruk olmaktan vazgeçmemiz, sonra kendi sorunlarımızı kendimizin çözmesi gerekir. Gerçek ve köklü çözüm ancak böyle mümkün olur.
Biz buna “Millî Görüş” diyoruz…
Biz buna “Adil (Ekonomik) Düzen” diyoruz…
Bu gömlekler çıkarılırsa bu iş olmaz, olamaz; nitekim olmuyor…
Uyanmak için “kriz/ler” ve “deprem/ler” değil de “TUFAN” mı bekliyoruz?!.