ABD Titanic gibi batacak ve …
Reşat Nuri EROL
ABD; “Amerikan rüyası”, “kapitalizmin kalbi”, “küresel finans merkezi”, “çağdaş uygarlığın ana üssü” ve benzeri daha nice özelliklerle anılırken, kısa zamanda ne hale geldi?..
SSCB de; bizde bile binlerce kişinin “rüya sistemi” ve “sosyalizmin veya komünizmin kalbi” iken, geçen yüzyıl sonunda bir anda çökmüş, yok olmuş, tarihteki yerini alıvermişti... Komünizm sistemi çöküp yıkılınca SSCB nasıl dağıldıysa, çökmekte olan “faizci kapitalist sömürü sistemi” tamamen yıkıldığında, ABD ve AB gibi nice merkezleri de dağılacak… Bu köşede buna benzer çok değerlendirmemi okudunuz, belki de kanıksadınız... Ama bizim yıllardır dediklerimizi artık başkaları da biyor; son olaylar da gelişmeleri hızlandırdı...
Bu değerlendirmelerin en tazesi şöyle; ABD’nin Nevada Üniversitesi’nden Sosyoloji Profesörü Berch Berberoğlu, İstanbul Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada aynen şunları söyledi: “Kapitalizmin kalesi ABD’nin hâli Titanic gemisinin durumuna benziyor. Yukarıdakiler eğlenirken, aşağıdakiler boğuluyor. Refahtan ABD halkının yüzde 40’ı yararlanabiliyor. Onlar da imtiyazlı ve zengin bir sınıf olarak karşımıza çıkıyor. Yürüyenler refahtan pay alamayan çoğunluklardır. Titanic’e zamanında herkes ‘batmaz’ dedi. O dev gemi sulara gömüldü. Belki şu an değil ama ABD’nin sonu da Titanic gibi olacak.” Profesörü Berberoğlu, küresel krizin ana sebebini de çok net ifade ediyor: “Büyük ABD şirketleri yenilikçilikten ziyade, tekelleşmeye odaklıdır. Çünkü tekel olursa gücü elinde tutacaktır. Bu yönüyle küresel sermaye için önümüzdeki 10 yıl zorluklarla doludur. Bu bakımdan inovasyon ve yenilikçilik güzel ama, insanların ihtiyacı olan eşit ve adil paylaşımdır.” Profesör Berberoğlu’nun bir tek “Adil (Ekonomik) Düzen” demesi kalmış. Onu da Profesör Necmeddin Erbakan bütün dünyaya dedi; biz de sabır ve sebatla demeye, üzerinde de çalşmaya devam diyoruz...
Peki, ABD neden Titanic gibi batacak?
Faizci zalim ve kan/emek emici vampir/vahşi kapitalizm, ömrünü tamamlamak üzere olduğu ve Amerika da bu zalim düzenin merkezi olduğu için batacak. Artık kabul edelim, dünyanın tek süper gücü hasta ve bu hastalığın onlar açısından tedavisi, çaresi, çözümü yok!.. Bizce bu hastalığın tedavisi var ama o “tedavi reçetesi” onlarda yok!..
Dünyadaki tek süper gücün bünyesinde var olan “SOSYAL TUFAN” seviyesindeki her türlü hastalıkların tedavi edilmesi ve şu anda Irak ve Afganistan başta olmak üzere, dünyada sürdürdüğü vahşetler bir yana; bizzat milyonlarca ABD vatandaşı fakirliğin ve açlığın pençesinde… Son resmi rakamlar şöyle: 46.2 milyon ABD vatandaşı fakirlik sınırının altında, 43.6 milyonu da açlıktan ölmemek için gıda kuponları peşinde!!! Âleme nizamat vermeye kalkışan ve “demokrasi, refah, zenginlik” vs ihrac etmek üzere dünyanın dört bir tarafında savaşan süper gücün vatandaşları yokluğun ve açlığın pençesinde… Amerikan Nüfus İdaresi, resmi raporunu 13 Eylül 2011 günü açıkladı, yukarıda verdiğim rakamlar o rapordan... 2010 yılında 18-64 yaş arasındaki çalışabilir Amerikalı nüfustan tam 48 milyonu bir işte bir hafta bile çalışamadı!.. Sonuç olarak, ABD merkezli olarak bütün dünyada yaşanmakta olan ekonomik kriz, ABD fakirlerini açlığı, orta sınıf mensuplarını da fakirliği sürüklüyor... “Amerikan Rüyası” bu şekilde sona ererken, her türlü ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlar deryasında, yani tam bir “Sosyal Tufan”da yüzmeye çabalayan ABD’nin, Titanic misali batması yakındır...
On yıldan beri AB ve ABD peşinde kuyruk olan birilerinin bilgisi ve haberi olsun!..
“Amerikan Rüyası” sona erdi; “medeniyet denen tek dişi kalmış canavar” misali, tek süper gücün topraklarında tam bir kış, kıyamet, tsunami, tufan yaşanıyor… Amerikalılar, örnek olacak şekilde, haftalardan beri “borsa hırsızlığının kalesi” olarak adlandırılan Wall Street’i işgal etme eyleminde… Her “kış”ın ardından bir “bahar” gelir, her “tufan”ın sonunda dünyaya yeni bir “düzen, nizam, medeniyet” gelir… Ne dersiniz; bütün bunlar Erbakan’ın müjdelediği “Adil (Ekonomik) Düzen”in ayak sesleri değil mi?..