15 Temmuz: Zalim düzenden ADİL DÜZEN’e…
Bugünkü kuvvet ve zulme dayanan FİRAVUNVARİ DÜZEN VE UYGARLIK nedir?
Avrupalılar yani Batılılar; İslâmiyet ve Kur’an’ın öğretisiyle elde ettikleri müsbet ilim mantığı ile önce ilimde, sonra teknikte büyük başarılar elde ettiler.
Ne var ki bu başarıları insanları sömürmek için bir araç olarak kullanmaktadırlar.
1. İnsanları karın tokluğuna çalıştırarak kendileri servet üzerine servet yığıyor ve onu da insanlara hükmetmek için kullanıyorlar. Zorla çalıştırdıkları kimselerden elde ettikleri güçle zorla çalışmayı daha da ileri götürüyorlar. Karşılıksız faizli para ile zulüm çarkı dönüp durmakta, insanlık “zalim düzen” altında inim inim inlemektedir.
2. Tarihte peygamberler tarafından oluşturulan “devlet” kavramını bugün bir sömürü aracı olarak “bürokrasi” için kullanıyorlar. Zalim düzende “devlet” adaleti dağıtmak için değil de, sömürüyü yaşatmak için bir araç olmuştur. Savaşlar uluslar arasında olmamakta, sömürenler arasında ganimet paylaşımı sebebiyle olmaktadır.
3. Herkes karşılığı olmayan “dolar” elde edeyim diye gecesini gündüzüne katmakta, onu da zor elde etmektedir. İnsanlar için dolar en büyük mabut olmuş, onun her şeye muktedir olduğunu sanmakta; karşılıksız/boş olan, hiçbir şey olmayan bir serap peşinde koşmaktadırlar.
4. İnsanlar dünyaya niçin geldiklerini, ne yapmaları gerektiğini bilmemekte, ahiret inancıyla birlikte bilincini de kaybetmekte, teknolojinin ve sanayileşmenin getirdiği imkânlardan yararlanıp çalışmadan yaşama yollarını aramaktadırlar.
5. İnsanların işleri televizyonda filim veya oyun seyretmek, stadyumları doldurup heyecanla taraftarı oluğu takımın gol atışlarını seyretmek olmuştur.
6. Zina ve ona bağlı nice ahlâksızlıklar serbest ama ikinci evlilik kanunen yasak, imam nikâhı suç ama eşcinsellik ve daha nice ahlâksızlıklar serbest!
İnsanlar gerçekten çok yönlü şaşkınlıklar ve derin dalaletler içinde.
Bugün sistem/düzen çalışmıyor, her türlü imkâna rağmen insanlık işkence hâlindedir.
Sistemi/düzeni tıkayan ve “ZALİM DÜZEN” hâline getiren uygulamalar nelerdir?
1. Bürokrasi bir işkence sistemidir.
2. Yarım asır süren yargılamalar birer işkence sistemidir.
3. Gümrükler, vizeler ve bu alanlardaki işlemler birer işkence sistemidir.
4. Bu yasaklara tam olarak uyulsa insanlık on sene içinde yok olur. Yasaklar uygulanmaz, mevzuata uyulmaz ama sonra da o mevzuatın dışına çıkmak kötülüklerin ve rüşvetin ana kaynağı olur. Gelecekte günümüzün zalim düzenini yazacak olan sosyologlar, bugünkü insanların kendi kendilerine kötülükler yaptıklarını yazacaklardır.
Ekonomide mal ve emek halktan işyerine, işyerinden tüccarlaraa, tüccarlardan marketlere, marketlerden de halka döner. Buna karşılık da para aksi istikamette döner. Akan para kadar mal da üretilip tüketilir. Piyasadan parayı çektiğiniz zaman bu döngü yavaşlar. Halkın eline ürettiği malı satın alacak para geçmediği için mallar satılamaz, mallar satılamayınca üretim durur, üretim durunca işsizlik olur ve ekonomik krizler doğar. Bunu aşmak için yeni karşılıksız para çıkarılır, o da enflasyon yapar, bu sefer enflasyondan dolayı anlaşmalar olmaz, yine işler durur. Bunun sebebi paraya para kazandırmaya çalışmadır.
Oysa İslâmiyet’te yani “Adil Ekonomik Düzen”de paraya para kazandırılmaz, paraya mal ürettirilir. Yani faiz yasak, ticaret serbest... O halde faizin zararını yine o faizi icat edip alanlar çekmektedirler. Ekonomik krizler faiz sebebiyle olmakta, ekonomik krizler ekonomik yollarla aşılamayınca SAVAŞLAR VE TERÖR OLAYLARI ile aşılmaya çalışılmaktadır.
Anlattıklarımızı biraz düşünün, siz de çok kolay anlayacaksınız. Bugünkü tüm çıkmazların ana merkezi “FAİZLİ ZALİM DÜZEN”dir, çare ve çözümü de “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN”dir.
15 Temmuz vesilesiyle devleti yeniden yapılandırırken bunlar da düşünelim…