Reşat Nuri Erol
Sadece "SOMALİ" mi?!.
23.08.2011
5607 Okunma, 0 Yorum

Sadece “SOMALİ” mi?!.

Somali'yi anlatmıştım... Somali'yi anlatırken Sudan'ı da anlattım...

Ama... Doğu Afrika'da yani Afrika boynuzunda sıkıntı çeken sadece bu iki ülke değil, üç ülke daha var ve hepsi toplam beş ülke: SOMALİ.. ETYOPYA.. ERİTRE.. CİBUTİ.. KENYA… Aslında hepsini toplasanız ancak "bir ülke" eder... Onlara komşu "ülke" gibi tek bir ülke vardı; tam 9 (dokuz) ülke ile komşu olan SUDAN...

Sömürü sermayesi ve onun ABD ve benzeri daha nice işbirlikçileri, sudan sebeplerle ve elbette sömürme emelleriyle bu ülkeyi (Sudan'ı) ikiye böldüler; güçleri yetse daha da bölerler veya böleceklerdir... Parçala ve yönet.. yut ve yok et.. sömürge yap ve sömür.. taktikleri... SOMALİ'deki sorun -asıl sorun- da işte budur; parçalanma ve sömürülme...

Sudan'a gittiğimde bu konuları Sudanlı dostlarımla ve oradaki Osmanlı Türkleri ile konuşmuştuk... Sudan'da Türk köyleri olduğunu, oraya gitmeden önce biliyordum; Osmanlı yönetimi döneminden kalma o Türklerden bazıları ile tanışıp görüşmüştüm... Bir zamanlar bu topraklarda "OSMANLI ADALETİ" vardı... Aynen Afrika'daki Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi... Aynen Yunanistan, Kosova, Bosna ve diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi... Aynen Suriye, Irak, Filistin, İsrail ve diğer bütün bölge ülkelerinde olduğu gibi...  

Şimdi Türkiye Somali ve diğerlerine “yardım” gönderiyor ve götürüyor ya... Türkiye'den asıl gönderilmesi ve götürülmesi gereken, bu konudaki bir yazımda yazdığım üzere; sadece “balık götürmek” değildir, aynı zamanda “balık tutmayı öğretmek”tir... Yani; “yap, işlet, öğret, devret” modeli… Aynen Osmanlı dönemindeki gibi; sömürmeden “ADALET” ile yönetmek; bunu öğretmek, uygulamalı olarak öğretmek...

Yani... ADİL DÜZEN... ADİL EKONOMİK DÜZEN...

Ama... “ADİL DÜZEN”i önce bizim öğrenip ülkemizde uygulamamız lazım...

Türkiye…  Bugünkü bu haliyle... Kendisi muhtacı himmet bir dede... Bu haliyle nerde kaldı başkalarına himmet ede!?!

Başka çare yok... “ADİL DÜZEN” önce Türkiye’de olmalı...

Sonra... SOMALİ.. SUDAN.. ETYOPYA.. ERİTRE.. CİBUTİ.. KENYA...

Ve... Bu ülkelerin yanında diğer bütün Afrika ülkeleri... Bütün ülkeler, bütün kıtalar, bütün dünya, bütün insanlık... “ADİL DÜZEN.. ADİL EKONOMİK DÜZEN.. ADİL DÜZEN MEDENİYETİ” bekliyor...

Bir soru/n: Afrika, dünya, insanlık ve BATI ve AB’dekiler dahil bütün ülkeler Türkiye’den bunları beklerken... 10 yıldan beri Türkiye’de tek başına iktidarda olan ve adında “ADALET” kelimesi olan AK Parti bugüne kadar neler yaptı, halen neler yapıyor?!. Siz... Türkiye vatandaşları olarak bu ülkede yaşadıklarınızı ve yapılanları gayet iyi biliyorsunuz...?!. Bildiğinize göre; Afrika’nın, dünyanın, insanlığın ve Somali dahil bütün ülkelerin beklentilerini, ihtiyaçlarını, yapılması gerekenleri de biliyorsunuz...?!.

Ne dersiniz, yoksa yanılıyor muyum?!.

SONUÇ olarak; bir zamanlar “Osmanlı Adaleti” götürdüğümüz Somali’ye önce 28 Şubatçı General Çevik Bir’i gönderdik(!)… Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın başkanlığında bir heyet gitti; arada şarkıcı-türkücü gibi daha çok magazin figürü fazlalıklar ve en önemlisi “Adil (Ekonomik) Düzen” teorisyenleri ve benzerlerinin eksikliğiyle birlikte… (Daha açık yazamıyorum; umarım yetkililer ne demek istediğimi anlamışlardır.) Her şeye rağmen hedefe doğru adım adım ilerliyoruz: “Adil (Ekonomik) Düzen”i önce ülkemize getirdikten sonra, bu topraklara ve bütün dünyaya götüreceğimiz zamanlar da yakındır inşaallah… Hep hatırlatıyorum: Yıkılıp giden KOMÜNİZM ve yıkılmakta olan KAPİTALİZM sonrasında, biz yani “TÜRKİYE” ve “SOMALİ” de dahil olmak üzere “SOSYAL TUFANI” çok yönlü yaşayan bütün ülkeler, bütün dünya, bütün beşeriyet tek çare ve çözüm “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜZEN MEDENİYETİ”ni bekliyor...

 

 

Açlığa karşı Zekat Fonu

Ali Bulaç 22.8.2011

18 Ağustos tarihli yazımda yeni bir muhayyileye ve yeni bir yol haritasına ihtiyacımız olduğunu söyleyip üç ideali bir an önce hayata geçirmemiz gerektiğini yazmıştım.

İslam dünyasındaki işgallere karşı duracak; iç çatışmaları (mezhebî, etnik, bölgesel vs.) önleyecek; baskı rejimlerinin zulmüne ortaklaşa karşı koyacak fiili oluşumlar. Bunlar İslam Barış Gücü; Haram Aylar fikrini küresel düzeyde canlandırıp uyulan hürmet haline getirilmesi ve Zekat Fonu'nun oluşturulması.

Ramazan ayında açlığa karşı muazzam bir duyarlılık gelişti. Sayın Başbakan'ın bunca insanı iki uçağa doldurup dramın yaşandığı yere götürmesi iyi oldu.

Bilmek, görmek ve yaşamak bir değildir. Afrika'da insanların aç olduğunu "biliyoruz", bu ilme'l-yakin bir bilgidir. Gidip yerinde görmek, müşahede etmek bilgimizi ayne'l-yakin seviyesine çıkartır. Modern bilgi üretme yol ve yöntemleri açısından açlıkla ilgili bilgi süreçleri burada biter. Fakat din açısından söz konusu süreç üçüncü adım atılmadan tamamlanmaz, "bilme edimi"nden gözetlenen maksat hasıl olmaz. Üçüncü aşama hakka'l-yakin olan fiili tecrübedir ki, bu bilgiyi de beden ve ruh seviyesinde tecrübe etmedikçe elde edemeyiz. Açlık denen büyük acının ne olduğunu hakka'l-yakin olarak "bilme"nin yolu, açlığını "bilip gördüğümüz" aç insan gibi "aç kalmak"tır. Bu da ancak oruçla mümkün olabilir. Ramazan, birçok hikmeti yanında bize açlarla sahici empati kurma imkânlarını fiilen vermektedir.

Ara not: Umarım, açların dramını yerinde müşahede edenlerden bazıları, milyonlarca lirayı harcadığı köpeklerinin esaretine son verip onları asıl ait oldukları tabiatın kucağına salar, o parayı Somali'ye gönderirler. Yüzlerce takım elbisesi, ayakkabısı, katı, yalısı olan diğerleri de öyle yapar.

Gerek Türkiye halkının gerek hükümetin Somali konusunda yaptıkları her türlü takdirin üstünde olmakla beraber, yeterli değildir. Bu yardımlar açlığı önlemez, hatta iki sebepten dolayı kalıcı hale bile getirebilir:

İlki, bir ülkenin tek başına bu işlere soyunması diğer ülkelerin devlet ve hükümetleri nezdinde ulusal güvenlik stratejileri çerçevesinde algılanmasına yol açar, onlar da mukabil hamleler ve yardım kampanyalarına girişerek, bir anda açlık bölgesi birbiriyle kavga eden devletlerin çatışma alanına döner. Afrika'daki açlığın kronik sebeplerinden biri sömürgecilik dönemi ve sonrasında Batılı ülkelerin bu kıtada yürüttükleri rekabetler, bir bölgenin halkını parçalara ayırıp kendilerine taraftar yaptıkları kabile veya grupları diğerleriyle çatıştırmasıdır. Türkiye, böyle bir günahın faili olmamalı.

Diğer sebep açık: Günün aktüel açlığını yemek dağıtarak giderdiğinizi düşünüp vicdanınızı rahatlatabilirsiniz, ama sorun temelde olduğu gibi yatmaktadır. Milyonlarca insana sürekli yemek dağıtarak açlıktan kurtaramazsınız, bu çare değildir.

Türkiye, bir yandan bu yardımları sürdürürken, diğer yandan evveliyetle iki adımın atılmasına öncülük yapmalıdır:

1) Öncelikle bıçağın kemiğe dayandığı bölgelerin maddi ve sosyal refahlarını insani hayatı mümkün kılacak seviyeye yükseltecek ekonomik tedbirler almak. Yatırımlar yapmak, tarımı ıslah etmek, sulama tesislerini kurmak, gerekli altyapıyı kurmak. Bu faaliyetlerin finansmanını İslam Zekat Fonu'ndan karşılamak lazım ki, bu fona bütün İslam ülkeleri milli gelirleri oranında belli paylarla katılmalıdırlar. Bunun için zekatın devletler tarafından toplanması ve bir bölümünün İslam İşbirliği Örgütü bünyesinde kurulacak Zekat Fonu'na (Beyne'l İslam'ın Beytülmal'ine) aktarılması lazım.

2) Afrika, Asya ve başka yerlerde süren açlık ve yoksulluk konusunda küresel duyarlılık geliştirecek çalışmalar yapmalıdır. Hem İslam dünyasında hem Batı'da bu konuda duyarlı insanlar ve sivil toplum kuruluşları var. Bu insanlar ve kuruluşlar, dikkatleri kitlesel ölümlere yol açan açlık ve yoksulluk tehlikesine çekmeli; bunun yanında dünyayı, vahşi kapitalizm düzeniyle bu hale getiren mütegallibe güçlere, küresel sömürücülere karşı ahlaki mukavemete, hangi din ve ülkeden olursa olsun duyarlı insanları ortak sorumluluk üstlenmeye davet etmelidir.

 

 

Küresel krizde çözüm nerede?

İbrahim Öztürk, 22.8.2011

1980'lerde yükselişi önlenemeyen neo-liberal kapitalizm, bugün insanlığı tam bir çıkmaza sürüklemiş durumdadır.

Refah, barış, diyalog, insanın kendini gerçekleştirebilmesi yönündeki temel duruşu ve fıtrî kurgusu umutsuz bir kısırdöngü içine girmiştir.

1990'ların başında ilan edilen 'tarihin sonundan', öyle görülüyor ki, 'tarihin başına' gelmiş durumdayız. Bugün sadece 20 sene sonra küresel kapitalizm bütün uygulanabilir reçeteleri bitirmiş, tam bir 'yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal' noktasına gelmiştir. Bu arada kapitalizm sadece kendi topu dikmiş değil, ortalığı da biteviye çölleştirmiştir. Çoğulculuğu, çoklu ve farklı modernite arayışlarını ve bu arayışın meşruiyet zeminini tahrip ettiği için, şimdi insanlığın yüzünü nereye döneceği konusunda bir çaresizlik pompalamaktadır da.

Piyasa ekonomisinin 'guru'ları, mevcut kriz aşamasında 'Karl Marks aslında haklıymış. Küreselleşme ve finans kapital emeğin sömürüsü, gelir dağılımının bozulması, fakirlik, yaygın işsizlik ve umutsuzluk sarmalında kendi kendini yok etme aşamasına gelmiştir.' diyorlar.

Görüşlerine değer verdiğim Joseph Stiglitz ve Paul Krugman gibi iktisatçılar ile, 'bilim kilisesinin müritleri' tarafından 'kâhin' ilan edilen Nouriel Roubini, Avrupa'da ve ABD'de alınan son tedbirleri kesinlikle reddediyorlar. Ben de. Zira çözüm için her yerde kamu kesimi aşırı bir şekilde kemerleri sıkmaya zorlanıyor. Büyük alacaklılar ise 'yetmez, daha çok' diye tamtam çalmakta. Sarkozy-Merkel de son toplantılarında bunları rahatlatamadılar. Oysa gelişmiş ülkelerde talep daralması derinleşiyor. Büyüme de durmuş durumda. Kronik talep açığı ve büyümenin durduğu yetmezmiş gibi, şirketler sözde tasarruf etmek ve ayakta kalmak için binlerce işçi çıkarma yarışına girerek bu süreci tam bir fasit daireye çevirmekte.

Bu yüzden mezkur iktisatçılar 'Kısa vadede parasal ve mali genişleme ve teşviklere dönülmeli. Orta-uzun vadede ise disiplin esas alınmalı' dedikten sonra çözümlerini şu şekilde sunuyorlar: Piyasa çalışmazken, kamusal mal üretme görevi öne çıkartılmalı. Bu meyanda Anglo-Sakson modeli ile AB'nin dikiş tutmayan refah devleti modeli artık ıskartaya çıkartılmalıdır. (Yerine neyi ve nasıl koyacağız? Cevap yok.) İstihdam teşvikleri ve kendi kendini amorti eden altyapı yatırımları hızlandırılmalı. Banka iflaslarının önüne geçmek üzere para otoriteleri 'son başvuru merciini' devreye sokmalı. Hane halklarının borçları düşürülmeli, finansal sistem çok sıkı denetlenmeli, 'batırılmayacak kadar büyük' bankalar ile tekelci tröstler bölünüp küçültülmelidir.

Peki, 2008'in son çeyreğinde devletler zaten burada zikredilen tarzda hem nalına hem mıhına işe dalmadılar mı? Bütün bunları yapmaya çok daha muktedirken, ne kadar başarılı olundu? Tam tersine, bumerang etkisi yaptı ve dönüp berbat bir şekilde herkesi vurdu. Şimdi batık ve kredibilitesi dibe vurmuş devletlerden, aynı reçeteyi daha da derinleştirerek uygulaması öneriliyor. Açıktır ki, teşhislerinde ne kadar isabetli iseler, çözüm önerilerinde de o ölçüde yanılgı içerisindeler.

Gelelim benim 'acil çözüm' yöntemime. Ünlü kapitalist Warren Buffett bile çözüm yolunda daha gerçekçi reçete sunuyor. 'Artık biz zenginlerin bedel ödeme, vergi verme zamanı gelmiştir.' diyor. Aynen öyle, dünya çapında büyük sermaye kârdan zarar etmeli ve belki tarihte ilk defa küresel çapta büyük bir 'servet vergisi' devreye sokulmalıdır. Serbest kalan bu kaynak, etkin modeller çerçevesinde fakirlere yönlendirilmeli. Kamu kesimi büyük bir borç yeniden yapılandırmasına gitmeli. Şirketlerin türev işlemlere dayalı kaldıraçlama (leveraging) süreçleri sıkı bir denetime alınmalı. William Greider'in önerdiği türden, kapitalizmin mabetleri olan şirketler hukuku, bu doğrultuda mülkiyet haklarının kullanımı yeniden tanımlanmalıdır. Evet bedeli bir kez olsun, fakir devletlerin Karun gibi zenginleri ödemeli. Ancak bunun tek şartı, küresel düzeyde işbirliği. Yoksa devletler tek başına bunu göze aldıklarında, acımasızca batırılacaklardır. Batırılıyorlar da! Yatırım bankalarıyla girdiği ilişki sonucu bugünkü krizi tetikleyen kurumların başında gelen kredi derecelendirme kurumları lağvedilmelidir. Ülkelerin kredibilitesi, borç verenle alan arasında ayarlanmalıdır.

 

 

Ardan ZENTÜRK azenturk@stargazete.com

AÇLIK: Kapitalizmin yeni oyuncağı

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Somali başta, Afrika Boynuzu’ndaki açlık, aslında küresel felaketin başlangıç noktasını oluşturuyor. Yılbaşından bu yana dünya gıda fiyatları ortalama yüzde 33 arttı. Mısır yüzde 84, şeker yüzde 62, buğday yüzde 55 pahalandı. Bu süreç, tam 80 ülkenin yakın gelecekte Somali olabileceğinin alarmını veriyor.

Eğer, Afrika’nın kuzey ülkelerinde 2008 yılında patlak veren “gıda fiyatlarını protesto gösterilerinin” gerçek anlamını kavrayabilseydik, bugün yaşanmakta olan açlık bağlantılı krize erken önlem alma şansını yakalayabilirdik. O yıl gösterilerin düzenlendiği Fas, Tunus, Libya, Mısır gibi ülkelerin 2011’de devrimler ile sarsılması bir tesadüf olarak kabul edilebilir mi? Tabii ki hayır!.. Çünkü, açlık tehdidi artık, belli bir coğrafya ile sınırlı bir kavram değildir, insanlığın geleceğindeki büyük çatışmaların ve devrimlerin habercisidir.

Dünya Bankası’nın son raporu çok açık: Gıda fiyatları, mevsim değişiklikleri, tsunami, deprem felaketleri, kuraklık ve terör olaylarıyla bağlantılı olarak fakir ülkelerin kaldıramayacağı boyutta artıyor. Dünyanın 80 gelişmekte olan ülkesi, kendine yeterli gıda maddesi üretemiyor, ihtiyaçlarını küresel pazardan sağlamak zorunda. Bu insanların gıda faturası yüzde elli arttı, buna karşılık gelirleri, yaşanılan küresel ekonomik kriz nedeniyle geriledi...

Daha fazla söze gerek var mı?

Dünya Tarım Örgütü’nün (FAO) ekonomist uzmanı Abdülrıza Abbasyan: “Gelirleri düşen fakir ülkelerin pahalı gıda ithali zorunda kalmaları açlık tehlikesini küresel riske dönüştürdü. Artık sadece kuraklık afetinin yaşandığı bölgede değil, dünyanın herhangi bir yerinde bu sorunla karşılaşabiliriz.”

Yukarıdaki cümlenin tercümesi şudur: Meksika’dan Bangladeş’e, Pakistan’dan Zimbabve’ye, Mısır’dan Kenya veya Tanzanya’ya kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada açlık, insanlığın kapısını sadece ekonomik nedenlerden çalabilir. Açlık için mutlaka Somali tarzı koşullar olmak zorunda değildir ve çok yakın da insanlık üretim sürecinin tüketime yeterli olmadığı bölgelerde bu sorunla karşılaşacaktır.

Sovyetler Birliği’nde 1980’li yıllarda yaşanılan tarım üretimi düşüşünün koskoca bir sistemi ortadan kaldırdığı hatırlanmalı... Günümüzde yaşanılacak bir ekonomi bağlantılı açlık dalgasının dünya siyasetinde ne tür sonuçlar doğuracağını da anlamak mümkün...

Bunu, Arap Baharı olarak adlandırdığımız gelişmede görüyoruz. Arap dünyasının en fakir kesimi karışırken, parası olan emirlik ve krallıkların sakinliğini neden koruduğunu anlamamız mümkün. Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Suriye, Irak ve Ürdün’ün vatandaşları, az gelir-pahalı gıda denklemine sıkışmış durumdalar. Petrol zengini Arap rejimleri ise bu sorunu vatandaşlarına yaptıkları destekler ile dengeleyebiliyorlar.

Arap diktatörlüklerini sarsan Arap Baharı’nın bir anda, İsrail Yazı’na dönüşmesini çok iyi anlamamız gerekiyor. İsrail’de sokakları dolduran milyonlar, geleceklerine duydukları endişeyi dile getirdiler. Aslında İsrailli bir aile reisinin kaygılarıyla Mısırlı’nınkinin aynı olduğunu gösterdiler.

Yaşanılan ekonomik kriz beraberinde “küresel fakirleşmeyi” getiriyor.

Buna karşılık dünya gıda fiyatları sistemli olarak tırmanıyor veya “tırmandırılıyor.”

Bu gelişmenin devamının, gelişmekte olan ülkelerde daha derin sosyal ve siyasal çatışmaların yaşanması olduğunu herkes görüyor.

Amerikan ve Avrupa ekonomilerinde yaşanılan kilitlenme ise, belli ki kapitalizmin yeni savaşlara ihtiyacı olduğunu işaret ediyor. George W. Bush döneminden bu yana askerileşmiş ekonomiye sahip Amerika’nın küresel çatışma macerasının tırmanacağı bir döneme giriyoruz.

Ekonomik krizini aşamayan kapitalizmin Afganistan, Irak ve Libya maceralarından sonra Suriye ve İran çatışmalarına yönelmesi kaçınılmaz gibi... Küresel sistemin savaş talebi her geçen gün artıyor ve yeni hedefler giderek netleşiyor. Türkiye’nin bu noktada bölgesine dönük askeri müdahale planlarına “dur” demesi Anadolu topraklarının istikrar ve bütünlüğü açısından hayati önem taşıyor.

PKK’nın perde arkasındaki destekçileri için yeni komplo teorileri yazacak değilim. Ama “çatışma” bu topraklarda bir şekilde zorlanıyor. Kapitalizmin yeni küresel savaşının hedefi olan bir coğrafyada hepimizin çok dikkatli olması gereken bir dönemden geçiyoruz.

Açlık ve ateş riski artık küreseldir!..

 

 

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-2
1.04.2023 1984 Okunma
17 Yorum 01.04.2023 12:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-12
28.04.2023 1844 Okunma
17 Yorum 28.04.2023 10:03
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-8
15.04.2023 1815 Okunma
17 Yorum 15.04.2023 05:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-11
24.04.2023 1712 Okunma
17 Yorum 24.04.2023 16:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-9
17.04.2023 1430 Okunma
16 Yorum 17.04.2023 09:00
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-6
9.04.2023 1671 Okunma
16 Yorum 09.04.2023 08:38
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-7
11.04.2023 1789 Okunma
16 Yorum 15.04.2023 05:26
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 4
9.05.2023 1383 Okunma
16 Yorum 09.05.2023 11:43
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-13
29.04.2023 1735 Okunma
16 Yorum 29.04.2023 12:44
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-14
30.04.2023 1617 Okunma
16 Yorum 30.04.2023 09:27
Reşat Nuri Erol
Türkiye yani Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-1
1.05.2023 1576 Okunma
16 Yorum 01.05.2023 16:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-6
29.03.2023 1963 Okunma
16 Yorum 29.03.2023 10:51
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-5
27.03.2023 1929 Okunma
16 Yorum 28.03.2023 03:38
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 4
28.05.2023 1741 Okunma
16 Yorum 28.05.2023 12:59
Reşat Nuri Erol
Hocaların Hocası Ali Yakup Cenkçiler Hoca - 4
29.05.2021 4292 Okunma
16 Yorum 30.05.2021 17:12
Reşat Nuri Erol
Seçimden sonra acilen yapılması gerekenler…-1
30.05.2023 1414 Okunma
15 Yorum 30.05.2023 10:57
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-1
31.03.2023 1674 Okunma
15 Yorum 31.03.2023 07:12
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-1
2.04.2023 1764 Okunma
15 Yorum 02.04.2023 07:23
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-3
4.04.2023 1755 Okunma
15 Yorum 04.04.2023 09:59
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-4
5.04.2023 1912 Okunma
15 Yorum 05.04.2023 09:50
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-5
6.04.2023 1378 Okunma
15 Yorum 06.04.2023 09:38
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-2
2.05.2023 1501 Okunma
15 Yorum 02.05.2023 06:15
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-3
3.05.2023 1226 Okunma
15 Yorum 03.05.2023 07:58
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-4
5.05.2023 1285 Okunma
15 Yorum 05.05.2023 09:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 1
6.05.2023 1452 Okunma
15 Yorum 06.05.2023 08:27
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 2
7.05.2023 1364 Okunma
15 Yorum 07.05.2023 11:54
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 3
8.05.2023 1400 Okunma
15 Yorum 08.05.2023 10:39
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 5
10.05.2023 1309 Okunma
15 Yorum 10.05.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 6
11.05.2023 1334 Okunma
15 Yorum 11.05.2023 10:03
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı-1
25.05.2023 1574 Okunma
15 Yorum 25.05.2023 07:01
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 2
26.05.2023 1397 Okunma
15 Yorum 26.05.2023 09:46
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 3
27.05.2023 1654 Okunma
15 Yorum 27.05.2023 09:47
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 1
22.05.2023 1193 Okunma
15 Yorum 22.05.2023 10:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 2
23.05.2023 1410 Okunma
15 Yorum 23.05.2023 11:02
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 3
24.05.2023 1277 Okunma
15 Yorum 24.05.2023 05:36
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 7
12.05.2023 1369 Okunma
15 Yorum 12.05.2023 07:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 8
13.05.2023 1139 Okunma
15 Yorum 13.05.2023 11:41
Reşat Nuri Erol
Deprem; depremden sonra… Seçimden sonra...
14.05.2023 1538 Okunma
15 Yorum 14.05.2023 10:08
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-1
15.05.2023 1288 Okunma
15 Yorum 15.05.2023 10:22
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-2
16.05.2023 1203 Okunma
14 Yorum 16.05.2023 09:16
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-3
18.05.2023 1131 Okunma
14 Yorum 18.05.2023 10:52
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-4
19.05.2023 1212 Okunma
14 Yorum 19.05.2023 08:35
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-5
20.05.2023 1277 Okunma
14 Yorum 20.05.2023 11:17
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-6
21.05.2023 1233 Okunma
14 Yorum 21.05.2023 15:01
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-2
3.04.2023 1626 Okunma
14 Yorum 03.04.2023 10:15
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-11
1.11.2023 1787 Okunma
14 Yorum 01.11.2023 15:21
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 15
30.11.2023 1695 Okunma
14 Yorum 30.11.2023 09:53
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-10
20.04.2023 1729 Okunma
14 Yorum 20.04.2023 06:22
Reşat Nuri Erol
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” - 3
5.09.2020 4272 Okunma
13 Yorum 06.09.2020 09:11
Reşat Nuri Erol
Ekonomik problemler ve İslami çözümler… - 2
21.12.2020 3613 Okunma
12 Yorum 22.12.2020 19:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 16
3.12.2023 1658 Okunma
12 Yorum 03.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-12
2.11.2023 1474 Okunma
12 Yorum 02.11.2023 11:18
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-13
4.11.2023 1580 Okunma
12 Yorum 04.11.2023 08:49
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-14
5.11.2023 1846 Okunma
12 Yorum 05.11.2023 08:30
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 1
6.11.2023 1761 Okunma
12 Yorum 06.11.2023 09:11
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 2
8.11.2023 1789 Okunma
12 Yorum 08.11.2023 08:20
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 3
11.11.2023 1722 Okunma
12 Yorum 11.11.2023 07:01
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 4
12.11.2023 1560 Okunma
12 Yorum 12.11.2023 10:44
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 5
13.11.2023 1952 Okunma
12 Yorum 13.11.2023 09:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 6
16.11.2023 1575 Okunma
12 Yorum 16.11.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 7
18.11.2023 1544 Okunma
12 Yorum 18.11.2023 14:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 8
20.11.2023 1674 Okunma
12 Yorum 20.11.2023 12:31
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 9
22.11.2023 1470 Okunma
12 Yorum 22.11.2023 12:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 10
23.11.2023 1900 Okunma
12 Yorum 23.11.2023 11:03
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 11
25.11.2023 1670 Okunma
12 Yorum 25.11.2023 13:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 12
27.11.2023 1443 Okunma
12 Yorum 27.11.2023 10:10
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 13
28.11.2023 1671 Okunma
12 Yorum 28.11.2023 08:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 14
29.11.2023 1611 Okunma
12 Yorum 29.11.2023 13:25
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-2
22.03.2023 1345 Okunma
12 Yorum 25.03.2023 11:55
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 1
15.03.2023 1671 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:45
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 2
16.03.2023 1526 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:44
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 3
17.03.2023 1345 Okunma
12 Yorum 17.03.2023 11:16
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 4
18.03.2023 1403 Okunma
12 Yorum 19.03.2023 11:26
Reşat Nuri Erol
Ne yapacağını bilmeyen iktidar ve 9 Soru-Cevap
2.10.2018 6950 Okunma
12 Yorum 02.10.2018 19:19
Reşat Nuri Erol
SEBİLÜ’R-REŞAD-3; Niçin SP? Koalisyon! 19.06.2018
21.06.2018 5599 Okunma
11 Yorum 23.06.2018 06:45
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14431 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-1
19.03.2023 1582 Okunma
11 Yorum 19.03.2023 11:29
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-3
25.03.2023 1327 Okunma
11 Yorum 25.03.2023 11:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-4
26.03.2023 1928 Okunma
11 Yorum 26.03.2023 09:44
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi) - 8
14.02.2023 1278 Okunma
11 Yorum 14.02.2023 10:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an 1230. haftalık seminer notlarımızdan - 2
18.10.2023 1770 Okunma
11 Yorum 18.10.2023 23:25
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı - 1
19.10.2023 1751 Okunma
11 Yorum 19.10.2023 10:00
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-2
20.10.2023 1847 Okunma
11 Yorum 20.10.2023 10:14
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-3
21.10.2023 1809 Okunma
11 Yorum 21.10.2023 09:39
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-4
24.10.2023 1940 Okunma
11 Yorum 24.10.2023 08:35
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-5
25.10.2023 2116 Okunma
11 Yorum 25.10.2023 08:09
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-6
26.10.2023 1695 Okunma
11 Yorum 26.10.2023 12:01
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-7
27.10.2023 1734 Okunma
11 Yorum 27.10.2023 12:08
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-8
28.10.2023 1743 Okunma
11 Yorum 28.10.2023 09:43
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-9
30.10.2023 1894 Okunma
11 Yorum 30.10.2023 10:36
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-10
31.10.2023 1588 Okunma
11 Yorum 31.10.2023 11:04
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 28
16.12.2023 1341 Okunma
11 Yorum 16.12.2023 12:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 29
17.12.2023 1427 Okunma
11 Yorum 17.12.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 19
6.12.2023 1565 Okunma
11 Yorum 06.12.2023 10:45
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 20
7.12.2023 1631 Okunma
11 Yorum 07.12.2023 11:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 21
9.12.2023 1759 Okunma
11 Yorum 09.12.2023 10:47
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 22
10.12.2023 1441 Okunma
11 Yorum 10.12.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 23
11.12.2023 1629 Okunma
11 Yorum 11.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 24
12.12.2023 1429 Okunma
11 Yorum 12.12.2023 11:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 25
13.12.2023 1521 Okunma
11 Yorum 13.12.2023 13:58


© 2025 - Akevler