KRİZ!(3): Faizli düzende kriz hep vardır
Bugün kriz meselesinin başka bir yönü üzerinde duracakken, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun olağanüstü toplantı sürprizi ve radikal kararları ile karşılaştık. Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 6,25’ten yüzde 5,75’e düşürürken, gecelik borçlanma faiz oranı da yüzde 1,50’den yüzde 5’e yükseltti! AB’deki endişeler, Avrupa’da iflas eden ülkeler ve ülkemizde özellikle son zamanlarda aşırı oynak hâle gelen döviz veya ekonomide bozulan dengeleri düzeltme gereği Merkez Bankası’nın bu radikal kararları almasına sebebiyet vermiş/miş! Ne zaman vermiyor ki?!. Sanki ülkemizde “dengeler” varmış da, o “dengeler” bozulmuş da; işte o “dengeleri” yeniden düzeltmek içinmiş bu sürpriz ve radikal kararlar alınmış!!! Bir ülkede “faizsiz reel üretim ekonomi” değil de “faizli finans ve üretmeden tüketme ekonomisi” varsa, o ülkede “olağanüstü ekonomik hal ve krizler” sürekli olarak vardır ve daima olacaktır. Para, karşılıksız para, faizli para ve faizli banka/lar olur da orada istikrar, denge, adalet olur mu? Elbette olmaz! Olsa olsa sürpriz, sömürü, enflasyon, zulüm, kriz/ler vs olur ve bütün bunların sebebiyet verdiği -dünkü gibi- sürpriz ve radikal gelişmeler gerçekleşir.
Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur’a göre; Merkez Bankası gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 5’e çıkarmakla, daha önce faizden yararlanmak isteyen sermaye girişini caydırmak istiyorken, şimdi aldığı bu kararla yurt dışından “FAİZ” için gelen kısa vadeli fonlara ‘buyurun gelin’ demiş oluyor… Dr. Osman Altuğ ise bu kararların, faizci bankaları fonlama, onlara kıyak geçme yani onları destekleme anlamına geldiğini, MB’nin bankalara ucuz faizle borç verirken, faiz oranlarını düşürdüğünü söyledi. Böylece bankaların Merkez Bankası kaynaklarını daha ucuza kullanmış olacağını kaydeden Altuğ, “Dolayısıyla bir şekilde bankalara destek verilmiş oluyor. Bankalar, Merkez Bankası’ndan UCUZ FAİZLE aldıkları parayı, DAHA YÜKSEK FAİZ oranlarıyla tüketiciye, sanayiciye yönlendirmiş oluyor. Merkez Bankası’nın özel bankalara destek vermesi anlamındadır; politika faizleri ve repo oranlarıyla ilgili durum bu!” “Cevap bekleyen çok soru var” deyip “Merkez Bankası ne demek istiyor?” ile devam eden ve aşağıdaki soruları soran bir ekonomistin (Güngör Uras) soruları ile bitirelim: -Üç gün önce ekonomi çok hızlı büyüyor, iç talep çok canlı deniliyordu. Üç günde ne değişti de ekonomide durgunluk tehlikesi başladı, iç talep daraldı? -Ekonomiyi fazla ısıttığı için banka kredilerindeki artış yüzde 25 ile sınırlandırılacak idi? Şimdi bu sınırlama kaldırılıyor mu? -Cari açık sorunu önemli idi. Artık önemli değil mi? Büyüdüğü kadar büyüyebilir mi? -Sıcak parayı istemiyorduk. Bundan sonra gelsin mi, gelmesin mi? -Döviz fiyatı nereye kadar yükselecek? Yükseldiği yere kadar yükselecek mi?
Bu soruların cevabı belli, bunları neredeyse her gün bu köşemde okuyorsunuz...
Yani; “sıkı para politikası”ndan “gevşek para politikası”na geçiş, dışarıdan gelen “faizci ve sömürücü sıcak parayı” ülkede tutma çabası, daha doğrusu yıllardan beri olduğu gibi “FAİZLİ ZALİM DÜZENİ” uygulamak üzere aynen yola devam… Durum ortada; bütçe denkliği yok, bütçe sürekli açık veriyor, cari açık sürekli artıyor, ithalat-ihracat arasındaki uçurum giderek büyüyor, faizci sıcak sömürü parası her an her şeye gebe, döviz kurlarının özellikle önümüzdeki günlerde ne olacağı belli değilken; Merkez Bankası böylesi daha nice sürpriz kararlar almak zorunda kalacaktır… Bu genel durumu ister istikrarsızlık, ister kaos, ister sürekli kriz/ler veya isterseniz -bizim dediğimiz gibi- “Adil Ekonomik Düzen” gelinceye kadar hep var olmaya devam edecek olan “EKONOMİK, SİYASİ VE SOSYAL TUFAN” olarak değerlendirirsiniz…
Bu yazıyı sahurda yazdım… Sabah olunca önce Millî Gazete’nin birinci sayfasına baktım: Merkez (MB) büyük kriz bekliyor… Haber sitelerinin başlıkları: Panik var, piyasalar tepetaklak!. ABD Borsası çöktü, dünyayı vurdu.. ABD’den sonra Asya borsaları da çöktü.. DowJones’un (ABD) çöküşü İMKB’yi (İstanbul) vurdu… Bugünün hülasası: “FAİZLİ ZALİM DÜZEN”de sürekli KRİZ/ler ve ÇÖKÜŞLER vardır…