04.07.2011
Ne diyorduk?
‘Dört “ekonomik sorunu” hallettik; geriye dört “siyasi ve sosyal sorun” kaldı…’
“Sekiz Sorun” başlıklı çalışmamızın en başında ne dedik?
‘Sekiz yıl geçti.. Dokuzuncu yıldayız.. AKP iktidarında yeni bir Meclis dönemi daha başlıyor.. Çözülemeyen “ana sorunlarımız” arasında yer alan “sekiz sorunumuzu” tekrar hatırlatıyoruz, “Adalet” ve “Kalkınma” Partisi mensuplarına: 1- İşsizlik, 2- Borçlar, 3- Çöken Tarım, 4- Karşılıksız Para, 5- Çöken Yargı, Hukuk, Anayasa, 6- Terör, 7- Millî Olmayan Medya, 8- Ve Askeri Müdahaleler... Sekiz sorunun dördü “kalkınma” yani “ekonomi” ile dördü de “adalet” yani “yönetim” ile ilgili.. Adalet ve Kalkınma Partisi sekiz yıldır iktidarda ve “Adalet mülkün/yönetimin temelidir” prensibini biliyor.. Meclis açılıyor ama zavallı “adalet/yönetim” ve zavallı “kalkınma/ekonomi” hâlâ çözümsüz!!!’
Ele aldığımız “sekiz sorun”un belki de en önemlisi ve en başta geleni “YARGI” yani “ADALET” yani “YÖNETİM”; çünkü “ADALET MÜLKÜN/YÖNETİMİN ESASIDIR.”
Bunun böyle olduğunu her vesileyle hep hatırlatıyoruz… Nitekim geçtiğimiz yıl başında (20.02.2010) “Ana sorunlar, yargı ve ADALET” başlıklı yazımızda da hatırlatmışız; önemine binaen orada yazdıklarımızı bu konu vesilesiyle bir kere daha hatırlayalım: ‘İktidar partisinin “muktedir” olabilmesi için neler yapılması gerekiyordu?/ İlk iktidar olduğu yıldan yani yedi yıl öncesinden itibaren, her vesileyle nelerin yapılmasının elzem olduğunu, öncelikle hangi sorunların hem de acilen çözülmesi gerektiğini sürekli olarak söyledik ve yazdık…/ Elbette “anayasa çoğunluğu” elde edilmişken, halkımız iktidar partisine bu gücü vermişken, öncelikle “anayasa meselesi” halledilmeliydi…/ Maalesef halledilmedi…/ İktidar partisinin, ilk iktidar olduğu yıl acilen çözmesi gereken dört ana sorun olduğunu -elbette çözüm önerileriyle birlikte- yazmış ve sürekli hatırlatmıştık: -İşsizlik… -Dış borçlar… -İşlemeyen YARGI… -Millî olmayan medya…/ Yedi yıl öncesinde Türkiye’nin ana sorunları bunlardı; yedi-sekiz yıldan beri hiçbir şey değişmedi, ülkemizin ana sorunları yine aynı!/ Sorunları anıp sıralamışken, çare ve çözüm önerilerimizi de hatırlayalım: -İşsizlik sorununun çözümü için çalışanlara kredi verilmeli… -Dış borçlar için de dış borcu iç borca çevirme, para borcunu mal borcuna çevirme, borcu iştirake çevirme yolları tercih edilmeli... -“YARGI”yı “ADİL” bir şekilde çalışır hâle getirmek için de tarafların seçtiği “hakemlik” ve “bilirkişilik” müesseselerinin işler hâle getirilmesi gerekir… -Millî medyanın oluşması için de medya kooperatifleri kurulmalı, okurlar bu kooperatiflere üye yapılmalı; ilgili, yetkili ve yazarlar da yönetici olmalı…/ İktidardakiler yedi yıldır söylenenleri duymadı, yazılanları görmedi!’ (Hâlâ duymamaya devam ediyorlar!!!)
“ADALET” demişken; isminde “adalet” kelimesi olan iktidar partisine, aslında kendilerinin de çok iyi bildikleri önemli bir hatırlatma daha yapalım: Adalet mülkün/yönetimin esasıdır/temelidir. Hani hep 16 devlet kurmuş olmakla öğünür dururuz ya; ne hikmetse o devletleri nasıl yıkıp batırdığımızı hiç gündeme getirmeyiz! Ne dersiniz, o devletlerin yıkılışının ana sebebi “adaletsizlik” olmasın. “Anayasa”dan başlamak üzere, yönetimin esası/temeli olan “adalet” mekanizması ile ilgili “yargı reformu”nu yakın geçmişte yapmadıysanız veya bugün hemen yapmazsanız; pek çok aklı selim sahibi yazarın 17’nci devletimizin yıkılmakta olduğu hatırlatmaları ile karşı karşıya kalırsınız.../
Tek çare ve çözüm var:
Adalet.. Adil Yönetim.. Adil Düzen.. Adil Ekonomik Düzen…/
“Adalet”in, ya da bir başka deyişle “yargı”nın, yönetimin esası ve ana mihveri olduğunu bir kere daha hatırlayalım ve yıkılışa doğru giden bu sürece ana sorunları çözerek “DUR” diyelim; hem de bir an önce ve acilen “DUR” diyelim çünkü “Başka Türkiye Yok!”
*
“Adalet mülkün/yönetimin esası/temeli” olduğuna göre; bu konuya bir yazı ile daha devam edeceğiz…