Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-14
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Adil Düzen Çalışanı Veysel İpekçi arkadaşımla yapmakta olduğumuz günlük ve haftalık “Adil Düzen Çalışmaları” bazı gün ve haftalarda çok yoğun geçiyor…
Nitekim bu haftaki çalışmalarımız da öylesine yoğun ve farklı geçti ki…
Bir: Hafta başında, her hafta birlikte yapmakta olduğumuz ‘haftalık güncel meseleler’ içerikli olup “Adil Düzen” videoları sitemizde yayınlanmakta olan video değerlendirmelerimizden “İslam Medeniyeti Vakfı / Dünü-Bugünü-Yarını” çalışmamız yayınlandı; https://www.youtube.com/watch?v=98Lq-JZZzJg&t=606s
Bu çalışmamızda hem 1960’lı yıllardan beri dönem dönem yayınlanmakta olan “İslam Medeniyeti Dergisi” ile yine bu dergi çevresinde oluşup 1974 yılında kurulan ve son yıllarda başkanlığını yapmakta olduğum “İslam Medeniyeti Vakfı” konusu üzerinde durduk…
*
İki: Hafta sonunda ise bir ay önce 16.10.2024 tarihinde vefat eden “İslam Medeniyeti” dergisi ve vakfı kurucusu Prof. Dr. Cahid Baltacı hocamız için yaptığımız “vefa” çalışmamız yayınlandı; https://www.youtube.com/watch?v=UpOmkL5LR6M&t=122s
Bu çalışmamızda, Cahid Hocamızın vefatından itibaren 18-31 Ekim 2024 tarihleri arasında bu köşede yazdığım 10 adet “Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” başlıklı yazılarımda yazdıklarımın hülasasını yaptığım gibi; ayrıca hocanın en yakın çalışma arkadaşı olan Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan’ın onun hakkında yazdığı iki şiirini okudum…
*
Üç: Bu arada ABD’de yapılan başkanlık seçimi sonucunda Donald Trump bir kere daha başkan seçilince hem ülkemiz hem de bütün dünya açısından yeni bir dönem başladı…
Bunun üzerine Veysel İpekçi arkadaşım, iki ay önce birlikte hazırlayıp yayınladığımız “Suriye Türkiye’ye Karşı Hazırlanıyor” içerikli videomuzu gönderdi ve altına da şu uyarıcı notları yazdı: “Türkiye kuzeyden, İsrail güneyden Suriye’ye girecek gibi görünüyor… İran da İsrail ile savaşa girecek... Türkiye-İran karşı karşıya getirilecek… Türkiye hatalar yapıyor… Bu konuda köşe yazısı yazmanızda fayda var abi; durum çok vahim bence…”
Suriye ile ilgili videomuz: https://www.youtube.com/watch?v=YAiEGufKFfg
*
Dört: Son olarak da Veysel İpekçi arkadaşım, konu ile ilgili olarak Süleyman Karagülle Hocamızın 20.02.2018 tarihli “Şam ve Afrin” başlıklı yazısını göndermiş…
O tarihte üstadımızın yaptığı değerlendirmelerin özünü güncelliyorum…
İran-Irak Savaşı ile iki ülke ekonomisi de çöktü, sonunda Saddam mağlup oldu...
Suriye Afrin’e gireceğini açıkladı. Gaye Türkiye ile Suriye’yi çatıştırmaktır... Güneyden İsrail’in Suriye’ye ve böylece İran’ın da Türkiye’ye saldırmasını amaçlıyorlar...
Üçüncü cihan savaşı böyle başlayacaktır. Çin ve Ruslar Türkiye’yi; ABD-AB-NATO İran’ı vuracaktır. Böylece Ortadoğu’da ne İran ne de Türkiye devleti ve milleti kalacaktır. Sömürü Sermayesi’nin planı budur. Adım adım buna yaklaşıyorlar...
Defalarca yazdım; Sömürü Sermayesi Türkiye ile İran’ı çatıştırmadıkça üçüncü cihan savaşını çıkaramaz. Çünkü İslam alemi bir kaldıkça üçüncü cihan savaşının zaferi Müslümanların olacaktır. İran ile Türkiye çatışırsa, Sermaye önce İran’ı ve Türkiye’yi yok edecek, sonra mağlup olan bloğun tarafında yer alacak ve cetvelle yeni haritalar çizecektir...
Bunu başarabilmesi için Çin ve Rusya’nın ABD’nin, AB devletlerinin ise Sömürü Sermayesi’nin emrine girmesi gerekir. Şimdilik aksi gözleniyor. Türk ordusunun da ileriyi görmesi gerekiyor. O devletler bize saldırmadıkça biz onlara saldırmamalıyız. Eğer terör sona ererse sorunumuz yok demektir. İsrail de Suriye’ye saldırmazsa barış geldi demektir...
İsrail Suriye’ye girerse, Türkiye İran ile bir olup Suriye’yi fethetmeli ve oradan İsrail’e karadan girip Sömürü Sermayesinden bağımsız bir Kudüs yönetimi getirilmelidir...
Böylece Sömürü Sermayesi’nin sonu gelir, insanlığın İsrail sorunu biter...