15 Temmuz: Su uyur DÜŞMAN/BATI uyumaz
15 Temmuz konusunda yavaş yavaş daha soğukkanlı ve daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak, bu değerlendirmelerle birlikte durumu fırsata dönüştürmek ve bundan sonrası için gerekli plan ve projeleri yapmak zorundayız...
Çünkü su uyur düşman uyumaz...
15 Temmuz’u yapan düşmanlar uyumayacak…
Önümüzdeki aylarda ilk değerlendirmelerini yapmış olacaklar…
Şimdilik B, C, D planları hazır değilse, bilahare yeni darbe planları yapacaklardır.
Bunu bilerek uyanık olmamız ve ona göre hareket etmemiz gerekmektedir...
Bu arada biz de KARŞI PLANLAMALARIMIZI YAPMALIYIZ…
Çünkü su uyur düşman uyumaz...
Bugün, Prof. Dr. Sabri Tekir arkadaşımın “Darbelerin Ekonomi Politiği” başlıklı çalışmasından yola çıkarak, bu yönde bir değerlendirme yapmış olacağım. Millî Gazete’mizin bu sayfaları aynı zamanda ekonomi sayfaları olduğundan, ekonomiyi de ihmal etmemeliyiz.
Bu değerlendirmemizi yaparken ünlü siyaset bilimcisi Noam Chomsky’den yararlanacağız. N. Chomsky, BATILI ülkelerin başka ülkeleri SÖMÜRMEK, KONTROL ETMEK, ELE GEÇİRMEK için uyguladığı metot ve politikalardan "evcilleştirme" prosesi (süreç) olarak bahseder. Ona göre, tıpkı vahşi bir atın ehlileştirilmesinde olduğu gibi “EVCİLLEŞTİRME” prosesinin (sürecinin) İKİ SAFHASI vardır:
İLK SAFHADA, evcilleştirilecek ülkelerde döviz, para ve sermaye piyasalarında dalgalanma meydana getirilir, piyasalar çökertilir, EKONOMİ KRİZ ortamına sokulur. Krizden çıkmak için yeterli finansman gücü bulunmayan bu ülkeler gelişmiş ülkelerden, uluslararası sermaye piyasalarından BORÇLANMAK zorunda kalırlar. BORÇLANMA, alacaklı ülke ve kuruluşların kontrolüne girmek demektir. BORÇLU ÜLKE YÜKSEK FAİZ ile aldığı borçlarını ödeyebilmek için didinip durur, uzun bir süre belini bir türlü doğrultamaz hâle getirilmiş olur.
İKİNCİ SAFHA POLİTİKALARI ise, birinci safhada itaati sağlanamamış, evcilleştirilememiş ülkelere uygulanan daha katı ve daha etkili politikalardan oluşur.
Bu politikalar da kendi içinde iki gruba ayrılır:
-ÜLKEDE ANARŞİ, İSYAN, BÖLGESEL ÇATIŞMALAR, SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRARSIZLIĞA neden olabilecek olaylar tezgâhlanır.
-ÜRETİM, YATIRIM, DIŞ TİCARET ekonomik faaliyetleri sekteye uğratılır.
-GEÇİM SIKINTISI VE ANARŞİ yoluyla halk canından bezdirilir.
-HÜKÜMETLER de sıkıştıkları bu cendereden kurtulabilmek için istikrarsızlığa destek veren ülkelerin dediklerini yapmak, isteklerini yerine getirmek zorunda kalırlar.
Böylece…
Bir taraftan yine BORÇLANMA yoluyla bu ülkeleri boyunduruk altına alıp üretimlerinden en büyük payı (haraç) alırken…
Diğer taraftan ülkenin YERALTI ve YERÜSTÜ KAYNAKLARINA el koyarlar.
Bu tedbirlerin yeterli sonuç vermemesi halinde ise;
İÇ ÇATIŞMA ÇIKARTILIR, DARBELER DÜZENLENİR VEYA DARBELERE DESTEK VERİLİR…
O da olmazsa;
Mevcut siyasal sisteme, siyasal iktidara DOĞRUDAN (SİLAHLI) MÜDAHALE GERÇEKLEŞTİRİLİR.
Her İKİ HALDE de O ÜLKE KONTROL VE İTAAT ALTINA ALINMIŞ OLUR.
Bütün bunları yapan tek güç var; SERMAYE (Siyonist Sömürü Sermayesi)...
Dünyada “SOSYAL TUFAN” seviyesinde “SORUNLARIMIZ” var…
Tek çare ve çözümü ERBAKAN “ADİL DÜZEN” olarak sundu…
15 Temmuz’u bir de bu boyutu ile değerlendirmeye devam edeceğiz…