15 Temmuz: Ve yemkürûne ve yemkürullah…
KUR’AN yani ayetler ile başlayalım, bugünkü yazıya: “Sizin şer bildiklerinizde hayırlar vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216)
Diyanet İşleri’nin bu ayet meali şöyle: “Savaş, hoşunuza gitmediği halde size farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.”
Tam da bu günlerde hatırlamamız gereken “Ve yemkürûne ve yemkürullah / Onlar tuzak kuruyorlar; Allah da bir tuzak kuruyor” ayeti de var. Diyanet İşleri’nin bu ayet meali şöyle: “Hatırla ki, kâfirler seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek ya da sürmek için düzen kuruyorlardı. Onlar düzen kurarken, Allah da düzenlerini bozuyordu. Allah düzen yapanların en iyisidir.” (Enfâl, 30)
Türkiye’de ve dünyada var olan “zalim düzen” ve yarım asırdan beri hem ülkemize hem bütün beşeriyete önerdiğimiz “ADİL DÜZEN” bu vesileyle bir kere daha düşünülmeli…
Düşünülmeli ve bir an önce gerekenler yapılmalı…
Yani ya TEŞHİS ve TEDAVİ, ya da … !!!
***
MİLLÎ GAZETE yazarlarımızın 15 Temmuz değerlendirmelerini her gün dikkatle okuyorum, çünkü diğer bütün gazete yazarlarından daha farklı ve değerli değerlendirmeler yapıyorlar. Evet, hepsi değerli ama Ekrem Şama’nın yazdıkları, benim için bir o kadar da dikkat çekici. RP döneminde yıllarca birlikte görev yaptık ve il başkanımız da Recep Tayyip Erdoğan idi. Ekrem Şama uzun yıllar “Reis” ile çok yakın çalıştı, o zamanki uyarılarının da şahidiyim. Son yazdıklarını bakılırsa, meğer son zamanlarda da, Millî Görüş cenahından çok önemli uyarılar yapılmış ama gömlek çıkaranlar her zamanki gibi yine itibar etmemiş!..
Onlar ki, Necmettin Erbakan’ı başta “ADİL DÜZEN” konusunda dinlemediler, bizim uyarılarımızı ne diye dinleyip de gündemlerine alsınlar ve gereğini yapsınlar ki?!.
Ama Allah nice şerleri hayreyler ve gaflet ile dalalette olanları da uyandırır…
Gaflet ve dalalet ötesinde, hıyanet içinde olanların mekrlerini de bozar…
“Ve yemkürûne ve yemkürullah, vallâhu hayru’l-mâkirin…”
“… ve Allah düzen yapanların en iyisidir.” (Enfâl, 30)
***
SERMAYE, yarım asırdır hazırladığı paralelci kandırılmış kadro ile Ordu’yu tam ikiye böldü. Bir tarafın galip gelip sonunda iç savaşın çıkmasını önlemesinler diye, iki taraf da eşit güç hâline getirildi. Devlet Başkanı, Hükümet ve Birinci Ordu Komutanı bir tarafta; Kuvvet Komutanları ise ya esir alınmış, ya baskı ile ikna edilmiş ya da etkisiz hâle getirilmiş!
Harekât başladı. Harekâtın başarı şansı yoktu. Çünkü akşam saat onda harekât başlamaz. Askeri harekât sabah başlar. Ama istenen askeri harekâtın başarısı değildi. İstenen, askerlerle sivillerin ve askerlerle askerlerin savaşması idi yan tam bir İÇ SAVAŞ...
Darbeyi planlayanlar akıllarınca son derece ustaca işe başlamışlardı. Bir tarafta askerler, diğer tarafta siviller… Askerler sivillere, siviller askerlere saldıracak… Bir kısım askerler diğer askerlere saldıracak… Diğer tarafta askerler ve polisler birbirlerine saldıracak… Ve sonunda İÇ SAVAŞ başlayacak... Erdoğan ve Birinci Ordu Komutanı bir tarafta, diğer komutanlar ya esir ya da öbür tarafta olmak üzere iç savaş devam edecek...
TÜRK HALKININ bir özelliği vardır. Yöneticiler ikiye ayrılırsa, halk birleşir, halk birbirinin yanında yer alır ve bölünmeyi önler. Tarihte bunlar çok görüldü. 15 Temmuz’da da böyle oldu. Çok tehlikeli bir oyun oynandı ama Türk halkının doğru karar verme yeteneği ve ihanet içinde olmayan komutanların Türk halkının psikolojisini çok iyi bilmesi sonucu, 15 Temmuz harekâtı, bir gecede, hem de askerlerin komutanları dinlememesi ile son bulmuştur. Darbeye darbe, Allah vergisi sivil halkın şuuru ile yani Allah’ın mekri ile sağlanmıştır...
“Ve yemkürûne ve yemkürullah, vallâhu hayru’l-mâkirin…”
“… ve Allah mekr/düzen yapanların en iyisidir.”