Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-1
Ülkemizde ‘yeni bir anayasa’ gündemde, tüm dünyada da ‘savaş’ değil de ‘Adil Barış Dünya Düzeni’ ve bize göre ‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ ile olmalı…
Sermaye (yani Soykırımcı Sömürü Sermayesi) ve bürokrasi işbirliği yaparak birlikte ilim ve dinleri emirleri altına almışlardır. Gerçek ‘âlimler’ kenara itilmiş bir şekilde kendi hallerinde yaşamaktadırlar. Diplomalı ama yetersiz ‘cahiller’ ilim dünyasını oluşturma ve gençlerimizi ilimden soğutma çabası içindedirler. Kendilerinin cahil olmaları yetmiyormuş gibi maalesef gençlerimizi de cahil bırakmak için dolar aşkına çaba göstermektedirler...
Yazı başlığımızdaki konularda ülkemize ve insanlığa önerilerde bulunuyoruz…
Biz bütün bu önerilerimizi artık yarım yüzyılı da aşan ‘ilmî ve amelî çalışmalarımıza’ istinaden hem yazıyor hem de söylüyor ve öneriyoruz. İlmin özelliğidir; söyleyen kim olursa olsun, kimse ne ‘para gücü’ ne de ‘siyasi güç’ ile ifade ettiğimiz bu gerçeği değiştiremez...
Üstadım ile yıllar önce hazırladığımız önerilerimizi kısmen güncelleyerek sunuyorum:
1- Sayın Tayyip Erdoğan’ın İzmir ve İstanbul Akevler’de yarım asırlık çalışmalar ve denemeler sonunda oluşturulan “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası”nı ciddiye alması gerekir. Süleyman Akdemir’in “İnsanlık Anayasası Kavramı” (2017) adındaki eserini incelemeli ve Birleşmiş Milletler’e sunmalıdır. (Anayasa çalışmalarımız devam ediyor… RNE)
2- Birleşmiş Milletler dünyanın bin üniversitesinden gönderilen bin ilim adamı ile İstanbul’da bir değerlendirme üniversitesini kurmalıdır. Bu ilim adamları dünya devletlerince sunulan önerileri ele alıp müsbet ilim metotları ile incelemelidirler. Devletler nüfusları sayısınca öneri sunabilirler. Elli milyona karşı bir öneri; iki yüze yakın öneri oluşur.
3- Öneriler üzerinde tartışılacak ve öneriler sistem hâline getirilecektir. Üniversite bir heyet oluşturmalıdır. Heyet önerinin sistem olup olmadığına bakmalı, içeriğini değerlendirmemelidir. Yani kendi içinde mantık olarak tutarlı mıdır? Çelişkiler yok mudur? Varsayımlara dayalı olarak mı geliştirilmiştir? Müspet ilme aykırı tarafı var mıdır? Sonunda sistem insanlığın adaletini ve refahını hedefliyor mu? Barışı hedefliyor mu?
4- Bu heyet tarafından sistem olarak kabul edilen öneriler bin hanelik bir bucakta uygulanarak denemesi yapılmalıdır. Bunu devlet/ler değil Birleşmiş Milletler denemeli; hiçbir devlete ait olmayan topraklar içinde denemelidir. Gönüllüler varsa öncelik bunlara verilmelidir. Birleşmiş Milletler sadece kredi olarak bu imkânı sağlamalıdır.
5- Denemenin başarılı olması için; a) Uygulamayı kabul eden bine yakın aile var mıdır? b) Sistem taviz vermeden uygulanmış mıdır? c) Başarının ölçülerine uygun mudur, örnek olarak gün/saat ne kadardır? d) Kullandığı krediyi itfa edebiliyor mu? Burada başarı elde edilen sistemler kabul edilir sistem haline gelmelidir.
6- ‘Altın Bono’ bundan sonra Birleşmiş Milletler tarafından kredi olarak verilecektir. Bin ortağı bulan ve o siteye hicret etmeyi kabul eden gruba kredi vermeli ve kredinin itfasını istemelidir. Yapıları yapacak ‘Semt Kooperatifleri’ oluşturulacak ve kooperatifler çalışmaya başlayacaklardır. Kooperatife giriş ve çıkış serbest olacaktır. Yapılara taşınanların sayısı arttıkça o bina onlara tahsis edilecek ve kredi işletmelerden ödenecektir.
7- Birleşmiş Milletler semt apartmanlarının hisse senetlerini alıp satacaktır. Talip olanlara satacak, iade edenlerden alacaktır. Kârsız verip kârsız satacaktır. Böylece hisse senetlerinin tamamı iade edilinceye kadar o semt ‘Semt Kooperatifi’ sayesinde canlı kalacaktır. Tamamı iade edilince de semt tasfiye edilecektir.
8- Bu sistem bir pilot uygulama sistemidir. Her ‘semt’ bir örnek uygulamadır. Bundan sonra ilim adamları buradaki uygulamalara bakarak sistemleri geliştireceklerdir. Zamanla sistemler azalır, elenir ve birkaç sistem varlığını sürdürür.
Akevler Adil Düzen çalışanlarının yarım asırlık çalışmasını Birleşmiş Milletler’in değerlendirmesine sunuyoruz. ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sorunlar yaşayan insanlığın bu sisteme ve bu çözüm önerilerine ihtiyacı vardır. Çözüm ve çalışmak bizden, başarı Allah’tan…
(Devamı var)