Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-36
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Hülasa ve sonuç olarak Aliya İzzetbegoviç her şeyden önce insanı ciddiye alan ve ona saygı duyan bir şahsiyetti. Henüz üniversite talebesi olan Fatih Hasaneyn’in birlikte çalışma talebini büyük bir ciddiyetle dikkate alması ve çalışmaya başlaması bunun en önemli göstergelerinden biriydi. Çalışmalara başladıktan sonra küçük denemelerle güvenini ve sırdaşlığını test ettikten sonra Fatih Hasaneyn ile çok ciddi, riskli, verimli ve zamanla sadece Bosna Hersek’te değil bütün Balkanlar’da önemli işler icra etmişlerdi...
Fatih Hasaneyn’in önce öğrencilik yıllarında ve daha sonra da Bosna Savaşı’nda ortaya koyduğu üstün yararlıklar İzzetbegoviç’in bilgisi ve talimatı doğrultusunda gerçekleşmişti. Ancak şu da var ki, Aliya İzzetbegoviç bütün işleri kendi elinde tutmaya çalışan ve her detayı çizmeye çalışan bir insan değildi. Fatih Hasaneyn’in yaptığı çalışmaların her adımında İzzetbegoviç’in perspektifi ve stratejisi olduğu gibi Hasaneyn’in de pratik ve kıvrak zekâsı söz konusuydu. Dolayısıyla denilebilir ki, Aliya İzzetbegoviç kendisiyle beraber çalışanların yeteneklerini çalışmalara katma konusunda son derece hassastı ve kabiliyetliydi...
Aliya İzzetbegoviç’in hareketlerinde kin, nefret ve refleksiflik yoktu. Planlı ve düşünceli adımlar vardı. Bu sebeple Bosna Savaşı’nın en kanlı zamanlarında bile eğitim, sosyal çalışmalar, ziraat ve hayvancılık gibi temel alanlar olabildiğince devam etmişti...
Bütün bu çalışmalar Fatih Hasaneyn ve çalışma arkadaşları ile birlikte genç Bosnalılar tarafından büyük bir gizlilik ve verimlilikle yürütülmüştü...
Aliya İzzetbegoviç sadece bu çalışmalarda değil siyasette de şeffaf ve disiplinli bir insandı. Kararlarını etrafındaki insanlarla istişare ederek alır ve hadiseleri Bosnalılarla paylaşır, süreç hakkında halkını bilgilendirirdi. Olumlu ve olumsuz, acı ve tatlı her hadiseyi kendi his ve düşünceleriyle ve hatta korkularıyla birlikte paylaşmaktan çekinmezdi...
- Dr. Fatih Hasaneyn hakkında yazılması gerekenler o kadar çok ki…
- Yazılabilen ve anlatılabilenler yanında yazılamayacaklar da çok…
- Yazılabilecekleri bizzat kendisi birkaç kitabında zaten yazmıştı…
- Türkçeye de çevrilip yayımlanan bu kitapları tavsiye ediyorum…
Dr. Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif seviyesindeki bir mücahidi sadece bu yazılarla yazmak ya da sözlü olarak anlatmak, ayrıca bizzat kendisinin bu konularda yazdığı kitaplarını okuyarak da tam olarak anlamak mümkün değildir…
Bazı dönemleri kendisiyle bizzat yaşadığım için bunu çok iyi biliyorum…
Hani bazı şeylet ve kişiler anlatılırken ‘anlatılamaz-yaşanır’ denir ya… Aynen öyle, ‘Bosna ve Kosova soykırımları’ da dahil olmak üzere, herkesin ayan beyan bildiği bazı şeyler yaşandı ve bunlar yaşanırken bazı kişilerle olundu; onlar ancak yaşanabilirdi ve yaşandı…
Savaş yıllarında veya aradan epey zaman geçtikten sonra ‘vefatlar’ başladı…
Aliya İzzetbegoviç başta olmak üzere o kişileri çoğu rahmeti rahmana kavuştu…
Fatih Hasaneyn de son yıllardaki hastalıkları sonrasında rahmeti rahmana kavuştu…
“Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına” başlıklı bu seri yazıları yazdığım bu dönemde, Fatih Hasaneyn gibi çok ama çok değerli bir arkadaşım aramızdan ayrıldı…
Daha önce de yazabileceklerimi yazdığım üzere…
- ‘Srebrenitsa ya da Bosna Soykırımı’ yani geçen yüzyılın son on yılında…
- Önce Avrupa’nın ortasındaki bir bölgede ‘Bosna Savaşı’ (1992-1995)…
- Daha sonra da ‘Kosova Savaşı’ (1998-1999) dönemleri süresince…
- Balkanlar’da yapılan ‘soykırımlar’ söz konusu olduğunda…
- Akla gelebilecek isimlerde biri, benim için en başta geleni…
- Dr. El Fatih Ali Hasaneyn Muhammed Şerif’ti…
Bilge Kralımız ve Başkanımız Aliya İzzetbegoviç ve her ikisinin müşterek çok yakın cihad arkadaşlarından sonra Fatih Hasaneyn de aramızdan ayrıldı; mekanları cennet olsun, Allah cümlemizi cennetinde de beraber eylesin… Ve’s-selam mea’d-dua…