Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-29
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Bugün Cuma, hafta sonu geldi, Cumartesi yazımızı yazıyoruz…
Bugün yazdığımız ana konu ile ilgili olarak ‘genel bir hülasa’ yazalım…
Bunu yaparken de muhtaç olduğumuz ‘bazı derinliklere’ ulaşmaya çalışalım…
Böylece yaşadığımız bu çağda ‘asıl ulaşılması gereken maksada’ ulaşalım inşallah…
Malum olduğu üzere ve özellikle bizim artık yarım yüzyılı da aşan ‘Kur’an ve İlim’ merkezli çalışmalarımıza istinaden ulaştığımız sonuçlara göre diyebiliriz ki;
Çağımız dünyası -aynen geçmiş milenyumlarda yaşanan belli dönemlerdeki gibi- bir ‘değişim merhalesindedir’ ve bu merhalede var olan durumdan başka bir duruma evrilme söz konusudur; nitekim bölgemizde ve bütün dünyada bunun emareleri apaçık görülmektedir…
Sözünü ettiğimiz bu ‘değişim ve dönüşüm’ genel olarak ‘milenyumların başında ve sonunda’ gerçekleştiği gibi ‘yaşadığımız çağda da’ bu durum gerçekleşmektedir; dolayısıyla bugünkü yazımızda insanlık için çok önemli olan işte ‘bu mesele’ üzerinde duralım…
Madem ‘milenyumdan’ yani başlangıcını yaşamakta olduğumuz ‘üçüncü binyıldan’ söz ediyoruz, bizim yarım yüzyıllık ‘Kur’an ve İlim’ çalışmalarımıza istinaden konu ile ilgili olarak Âli İmrân Suresi 140’ıncı ayetin sadece ortasını bir kere daha hatırlayalım ve konu üzerinde dikkatle durmaya devam edelim: “… ve tilke’l-eyyâmu nudâviluhâ beyne’n-nâs… / … ve bu eyyamı (dönemleri) nâs (yani insanlar) arasında tedavül ettirmekteyiz...”
“El-Eyyam” burada sadece günler değildir, milenyumdaki dönemlerdir…
“En-Nâs” kelimesinden anlamamız gereken de bütün dünya insanlığıdır…
“Nudâviluhâ” kelimesi de işte söz konusu dönemleri döndürüp durmadır…
“Ve bu eyyamı (dönemleri) nâs (insanlar) arasında tedavül ettirmekteyiz...”
Bugün yaşayan insanlar olarak bu Allah kelamından anlamamız gerekenler şunlardır:
- Geçen milenyumun yani bin yılın yarısı bizim, yarısı onlarındı…
- Onlar bin yılın yarısında yükselmeye başladılar, şimdi zirvedeler…
- Biz bin yıl ortasından itibaren düşmeye başladık, şimdi diplerdeyiz…
- Bu bin yıl başında biz yükselmeye başladık, onlar yavaş yavaş çöküyor…
Bizim her şeyden önce asıl bunu anlayıp idrak etmemiz ve ona göre çalışmamız gerekmektedir ki; Adil Düzen Çalışanları olarak yarım yüzyıldan beri bunu yapıyoruz…
Her önemli meseleyi ancak bu seviyede anlayıp idrak edebildikten sonra ‘günümüzün meselelerini’ gerçek anlamda değerlendirebilir ve yapılması gerekenleri yapabiliriz…
‘Gazze Soykırımı’ başladığı günden beri de işte bunu yapmaya çalışıyoruz; bu uzun ama önemli ‘girizgâh’ sonrasında da kaldığımız yerden bunu yapmaya devam edelim…
Evet, hem genel olarak ‘soykırım’ hem özel olarak ‘Gazze Soykırımı’ konusu üzerinde devam ederken -hiç kimsenin yapmadığı veya yapamadığı- değerlendirmeleri yapalım…
- ‘Srebrenitsa Soykırımı’ sonrası bölgedeki sorunlar devam ediyor…
- ‘Gazze Soykırımı’ yüz yıl kadar önce başladı hala devam ediyor…
- Dünyanın birçok bölgesinde benzer soykırım ve sorunlar var…
- Soykırımlar dünyasında var olan dünya düzeni çökmüştür…
SONUÇ olarak;
‘Gazze Soykırımı’ vesilesiyle 7 Ekim 2023 tarihinden beri önce ‘teşhis’ olarak çağımız dünyasının bu hale geldiğini yazıyor, bilahare ‘tedavi’ reçetelerimizi de insanlığa sunuyoruz…
‘Gazze Soykırımı’ vesilesiyle anlaşıldı ki; var olan bu ‘zalim dünya düzeni’ ile insanlığın bir bütün olarak hayatiyetini sürdürmesi mümkün olmamaktadır ve olamayacaktır…
‘Gazze Soykırımı’ vesilesiyle sadece ülkemizde değil bütün dünya ülkelerinde genel olarak ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sorunları vardır ve bu sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır…
‘Gazze Soykırımı’ vesile oldu, bugüne kadar soykırıma karşı çıkamamalarıyla bütün dünya ülkeleri yöneticilerinin ‘Siyonist Sömürü Sistemi’ esareti altında oldukları anlaşıldı…
Not: Haftalık Adil Düzen videolarımız burada; https://www.youtube.com/@adilduzen