Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-24
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
‘Gazze Soykırımı’ bütün vahşetiyle devam ederken biz de yazmaya devam ediyoruz…
Bundan önceki yazımıza, “Bu yazıyı yazdığım günün (Cumartesi) sabahında Millî Gazete’de şu haber vardı…” cümlesiyle başlamış ve o kısacık ‘vahim’ haberi vermiştik…
Bugünkü (11.08.2024 Pazar) Millî Gazete’de o haberin detayları var; okuyalım…
Artık yeter... İnsanlık, bu şımarık ve rezil oluşuma daha ne kadar sessiz kalacak?
İnsanlığın baş belası İsrail, ateşkes çağrılarına alçakça bir mukabelede bulundu.
Siyonistler, sabah namazı esnasında Gazze’nin ed-Derec Mahallesi’nde “yerinden edilen insanların” sığındığı Et-Tabiin Okulu’na saldırdı, en az 100 kişi şehit oldu, onlarca kişi yaralandı. Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bu soykırım, başta İslam âlemi olmak üzere insanlığı artık harekete geçirmeli ve bu zulüm artık son bulmalı!
DAHA ÇOK İNSAN ÖLDÜREBİLMEK İÇİN SABAH NAMAZINI SEÇTİ!
İslami Cihad Hareketi’nden yapılan açıklamada, okulun mescidinde ibadet edenlerin hedef alınması için “tam teşekküllü bir savaş suçu” denilirken, “Bu korkunç katliamın başlatılması için sabah namazı vaktinin seçilmesi, düşmanların, aralarında çocuklar ve yaşlıların da bulunması mümkün olan çok sayıda sivil öldürmeye yönelikti” ifadelerine yer verildi.
“Sessizliğiniz olmasa katliam yapamazdı” Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden (FHKC) yapılan açıklamada ise, “ABD’nin siyasi ve askeri desteği, uluslararası toplumun ve Arap dünyasının sessizliği olmasa, Siyonist işgal rejimi Et-Tabiin Okulu’ndaki katliamı yapamaz ve soykırım suçlarını sürdüremezdi” denildi.
“Amerikan yönetimi bu suçların ortağıdır” HAMAS, saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Derec Mahallesi’ndeki Tabiin katliamı, halkımıza yönelik Nazi-Siyonist soykırımının devamıdır ve Amerikan yönetimi bu suçların ortağıdır” ifadeleri kullanıldı. “Düşman ordusu, Gazze Şeridi’nde sivilleri, okulları, hastaneleri ve yerinden edilmişlerin çadırlarını vurarak işlediği cinayetleri gerekçelendirmek için sahte bahaneler uyduruyor” denilen açıklamada, ABD’nin İsrail’e askeri ve siyasi açıdan destek olması ve suçlarını örtbas etmesinin, İsrail ordusunu saldırılarını artırmaya teşvik ettiği vurgulandı. HAMAS açıklamasında, İslam dünyası, Arap ülkeleri ve uluslararası toplumdan sorumluluklarını yerine getirmelerini ve bu katliamların bir an önce durdurulmasını talep etti.”
- İsrail kurulmadan önce de kurulduktan sonra da ‘Filistin’de soykırım’ yapıldı…
- ‘Gazze Soykırımı’ on aydan beri insanlığın gözü önünde ‘canlı’ devam ediyor…
- ‘Gazze Soykırımı’ baş sorumlusu ‘Siyonist Gizli Dünya Devleti Yahudileri’dir…
- ‘Gazze Soykırımı’ sonraki sorumluları ‘önce İngiltere sonra ABD yöneticileri’dir…
- ‘Gazze Soykırımı’ bu seviyeye ulaştıktan sonra ise artık ‘baş sorumlular’ önce Filistin’e komşu bütün Arap ve İslâm ülkeleri, ondan sonra da BM başta olmak üzere bu çağdaki -sözde insani- kuruluşlardır ki; bu ‘soykırım’ artık her gün ‘canlı yayın’ seviyesinde devam ettiği sürece sekiz milyarlık insanlık Allah’ın büyük bir gazabını bekleyebilir…
Geçen yüzyıl boyunca atalarımın, dedelerimin ve en sonunda birinci derece yakın bütün akrabalarımın önce Bosna’da sonra Kosova’da tam dört defa ‘soykırım’ yaşadıklarını önceki yazımda yazdım; yani Balkanlı (Kosovalı ve Bosnalı) bir yazar olarak ‘soykırımı’ iyi bilirim…
7 Ekim 2023 tarihinden yani ‘Gazze Soykırımı’ başlangıcından beri ‘bu yazıları’ her gün yazmamın ana sebeplerinden biri de budur ve bu ‘soykırım sistemi’ artık sona ermelidir…
SONUÇ olarak iki gündür ‘Gazze Soykırımı’ kapsamında cereyan eden bu ‘100 Gazzelinin sabah namazında şehit edilmesi’ haberi merkezli değerlendirmeler yapıyorken, bu konuda Türkiye medyasında yok denecek kadar az haber ve yorum olması canımı sıkıyordu ki; İhsan Akataş’ın bugünkü (11 Ağustos Pazar) “İsrail devleti devlet olma meşruiyetini kaybetti: Terör devletinin varlığını inkâr etmek meşrudur” başlıklı yazısı yayınlandı…
Evet, ‘devlet’ gibi davranamayan İsrail, devlet olma meşruiyetini kaybetmiştir…
Bu durum hem İsrail hem de onu destekleyenlerin sonunun başlangıcıdır…