Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-20
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
‘Gazze Soykırımı’ derken aynı zamanda ‘Hiroşima ve Nagazaki’ de demek istiyorum. Bu iki şehre -üç gün arayla- 6 ve 9 Ağustos 1945 tarihinde dünyadaki ilk atom bombalarının vahşi ABD tarafından atılmasının 79. yıldönümündeyiz, aynı zalim ve vahşi ABD şimdi de 10 aydan beri Japonya’ya atılan bombalardan daha fazlasını Gazze’deki kardeşlerimize attırıyor…
Japon yetkililere göre atılan iki atom bombası nedeniyle toplamda yaklaşık 500 bin kişi yaşamını yitirdi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) 2023 raporuna göre şu anda ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail olmak üzere 9 ülkenin stoklarında “nükleer silah” başlığı var. Dünyadaki 12 bin 512 nükleer başlığın yaklaşık yüzde 90’ı ise ABD ve Rusya'nın envanterinde bulunuyor...
- Önceki yazımızda ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ dedik…
- Batı denen bu zalim ABD Kuzey Amerika’da kurulurken soykırımlar yaptı…
- Onun öncesinde İspanyollar ve diğerleri Güney Amerika’da soykırımlar yaptılar…
- Günümüzde Gazze’de on aydır ‘çocuk-kadın’ bile demeden soykırım yapıyorlar…
Batı dünyasındaki bu ‘sözde medeni tek dişi kalmış çağımızdaki canavarların’ geçen yüzyıllarda başlayan ‘soykırım canavarlıkları’ maalesef artarak devam ediyor…
Geçen yüzyılın sonlarında ‘Srebrenitsa Soykırımı’ yani önce ‘Bosna Savaşı’ sonra ‘Kosova Savaşı’ yıllarında sözde medeni Avrupa’nın ortasında yaptıkları soykırımlar var…
Batı dünyasının desteğiyle Siyonist Yahudiler tarafından -yine geçen yüzyılın ortalarında İslam ülkelerinin orta yerindeki Filistin’de kurdurulan- terör devleti İsrail’in kuruluş döneminden beri sürdürdüğü ‘soykırım’ Gazze’de on aydan beri devam ediyor…
- Bütün bu musibet seviyesindeki soykırımlara bir musibet daha eklendi…
- ‘Sosyal Tufan’ seviyesindeki sorunlarımız yetmezmiş gibi bir musibet daha…
- ‘Sosyal Medya’ denen Batı merkezli bu musibet nesillerimizi mahvetmektedir…
- ‘Sözde medeni tek dişi kalmış çağımızdaki canavarların’ bu ‘soykırımı’ da var…
Her evdeki -en küçük çocuklardan yani yediden yetmişe kadar- istisnasız bütün aile fertleri Batı menşeli bu ‘Sosyal Medya’ platformlardan çok yönlü olarak etkilenmekte; son günlerde olduğu gibi zaman zaman bu alandaki çatışmalar ‘devlet’ seviyesine çıkmakta…
Bu konuda bugün (7 Ağustos) Ergün Diler ‘Ön cephe’ başlıklı yazısında şunları yazmış: “Türkiye ve İngiltere’nin "YABANCI KİMLİK" üzerinden oluşturulan rüzgarla karşılaşması nasıl tesadüf değilse SOSYAL MEDYANIN sahne alması da asla ve kat'a tesadüf değildi. Bu bir savaştı ve tüm cephelerde yürütülüyordu. DİJİTAL MARKALAR da DİJİTAL KALELER de dünyanın kontrolü için, güç ortaklığı için masadaydı! Nasıl ABD'li silah şirketleri gücünü konuşturuyorsa artık bunlar da "SIRA BİZDE" diyorlardı... (…) Önceden soğuk savaş döneminde belki BALİSTİK FÜZELER üzerinden korku meydana getiriliyor ve siyasi sonuçlara ulaşılıyordu. Şimdi SOSYAL MEDYA bunu fazlasıyla yapıyordu!”
(Kaldığımız yerden devam edeceğiz; emeklilerle ilgili bir gelişmeyi paylaşıyorum…)
EMEKLİLER HALA SAHİPSİZ, HALA EZİLİYORLAR…
‘Mehmet Şimşek böyle giderse enflasyonu değil hükümeti düşürecek gibi gözüküyor... İki günde dolar ve altın fırladı… Enflasyon Temmuz’da düşüşe geçecek dendi, emekli aylıkları birinci ayda 480 TL değer kaybetti… Yıl sonuna kadar daha 5 ay var, Allah biz emeklilerin yardımcısı olsun... Emekliler sahipsiz, emeklinin sesi duyulmuyor, dernekler ve mevcut sendikalar da etkisiz kalıyorlar, herkes koltuk hesabı yapıyor... Bir an önce sayımızı çoğaltıp gücümüzü herkese göstermeliyiz...’ Arslan Özüduruk -Emekli Memur-Sen İstanbul İl Başkanı
Not: 1) Özellikle iktidarın ana partisi son mahalli seçimlerde emeklilerden yediği darbeyi yetersiz görmüş olacak ki; bir dahaki ilk seçimde daha fazlasını istiyorlar… 2) Bu konudaki çare ve çözümü de hatırlatalım; 54. Hükümet Başbakanı Necmettin Erbakan “emekliler ve emek sahipleri için neler yaptıysa” taklit ederek yapmaya çalışsınlar… Yine de yapmamakta ısrar ederlerse layık oldukları mukadder akıbetlerini beklesinler… Emekli RNE