Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-19
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
‘Srebrenitsa Soykırımı’ derken, ‘Gazze Soykırımı’ derken, aynı zamanda ‘Hiroşima ve Nagazaki’ de demek istiyorum; bütün bunlar da geçmişten beri ‘emperyalizm’ denen insanlık düşmanı sistemin yani ‘Sömürü Sermayesi’ dediğimiz ‘canavarın’ eseridir…
Bu ‘canavar’ İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” olarak tanımladığı ‘canavardır’ ve ‘soykırımı’ devam ettirmektedir…
Aliya İzetbegoviç de bu konuda gelecek nesillere demişti ki; “Evladım, unutma Batı hiç medeni olmamıştır. Bugünkü refahı, döktüğü kan ve akıttığı gözyaşına borçludur.”
- Emperyalizm canavarı önce Hiroşima ve Nagazaki’de canavarlığını sergiledi…
- Sonra Srebrenitsa yani Bosna ve Kosova’da soykırım canavarlığını gösterdi…
- Günümüzde de Gazze’de on aydan beri canlı yayınla canavarlık yapmakta…
- İnsanlık âlemi insanlığın baş düşmanı bu canavarı ne zaman yok edecek…
“Gazze soykırımı” devam ediyor, tespit edilebilen rakamlarla şimdiye kadar 40 bin can kaybı, yüz binleri aşan yaralı var; ölenlerin 16 binden fazlası “çocuk” 10 binden fazlası “kadın” ve ayrıca 10 binlerce “kayıp” İsrail hapishanelerinde ise “vahşi işkenceler” var…
“Sömürü Sermayesi Canavarı” sömürüsünü Muhammed İkbal’in ifadesiyle iki sebepten sürdürüyor: “İslam dünyası aklını kaybetti, Batı dünyası da vicdanını.” Evet, bu canavarı durdurması gereken İslam âlemi “aklını” Batı da “vicdanını” kaybetti…
- Emperyalist sömürü sermayesinin soykırım ve sömürüsü devam ediyor…
- Vicdansız Batı dünyası da soykırım ve sömürüye taşeronluk yapıyor…
- İslam âlemi kaybettiği aklını yeniden bulacağı zamanı bekliyor…
- ‘Gazze Soykırımı’ işte bu sebeplerden dolayı devam ediyor…
Hazreti Peygamber şöyle buyurmuş: “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”
On aydan beri dünyanın merkezinde “Gazze Soykırımı” var ama bu ‘soykırım’, bu ‘katliam’, bu ‘zulüm’, bu ‘haksızlık’ karşısında ‘gücü’ elinde bulunduran ‘ülke yöneticileri’ susuyor, seslerini çıkarmıyorken; ABD Kongresi’ndekiler bu soykırımı yapanların baş müsebbibini ayakta alkışlayarak iyice zalimleşip şeytanlaştılar; sözün bittiği yerdeyiz…
‘Aklını ve aslını kaybetmiş’ İslam ülkelerinin yöneticileri “Gazze Soykırımı” karşısında susuyor, seslerini çıkarmıyor, sadece seyrediyorlar; ‘zerre kadar vicdanı ve insanlığı kalmamış’ ABD Kongre üyeleri baş katili saatlerce ayakta alkışlıyorken, Batı’daki İngiltere, Fransa, Almanya ve belli-başlı diğer Batı ülkeleri de onları destekliyorlar…
- Bu durumu insanlık tarihinin iki dönemi ile mukayese edebiliriz…
- Birincisi, Hazreti Nuh zamanındaki ‘Nuh Tufanı’ öncesindeki dönem…
- İkincisi, Hazreti Peygamberimizin Medine öncesi ‘Mekke cahiliye’ dönemi…
- Şimdiki döneme biz ‘Sosyal Tufan Dönemi’ veya ‘Zır-Cahiliye Dönemi’ diyoruz…
Çağımız dünyası günümüzde bu hale gelmişse; demek ki ya Hazreti Nuh zamanındaki “tufan” (ve takriben biner yıl arayla devamındaki önce Hazreti İbrahim, sonra Hazreti Musa, daha sonra Hazreti İsa dönemlerindeki derin sorunlar) veya Hazreti Muhammed aleyhisselam zamanındaki “cahİlİye” dönemini yaşıyoruz demektir…
Hülasa…
- Ya “tufan” veya “sosyal tufan” dönemi;
- Ya da “cahiliye” veya “zır-cahiliye” dönemi;
- Olarak tavsif ettiğimiz bu dönemin ya “Nuh’un Gemilerini” ya da;
- “Medine Dönemi Anayasası ve Devlet Düzeni” örneklerini yapmak zorundayız…
Bu köşenin müdavimleri yapılması gerekenleri çok iyi biliyorlar…
- Devletimiz -ve isteyen her devlet- için ‘Adil Düzen’…
- Çağımızdaki ekonomik tufana karşı ‘Adil Ekonomik Düzen’…
- Doğusu-batısı-kuzeyi-güneyi ile bütün dünyada ‘Adil Dünya Düzeni’…
- Çağımızın ‘Medine Sözleşmesi’ misali ‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’…