Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-16
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Gazze Soykırımı” ile “Srebrenitsa Soykırımı” artık benim için birer sembol…
Bu gibi sembol soykırımların sona ermesi için bugüne kadar yazıp çalıştığım gibi bundan sonra sona erip ‘Adil Dünya Düzeni’ kurulsun diye çalışmaya devam edeceğim…
Bunlara ve benzeri çalışmalara İzmir ve Ege Bölgesi’nde MSP’nin resmen kuruluş günü olan 11 Ekim 1972 tarihinden itibaren başladık ve MSP Kurucu Gençlik Başkanı olarak bütün Ege vilayetleri ile birlikte İzmir dışında en çok Manisa’ya gider oldum… İşte o yıldan itibaren Av. Bülent Arınç’ı MSP Manisa teşkilatı arkadaşlarımız arasında tanıdım; sonrası çok uzun bir hikâye… Hayat ve mücadele devam ediyor… Memleketlerim olan “önce Bosna sonra Kosova Soykırımları” yılları hayatımın dönüm noktaları oldu; o yıllardan itibaren mücadele ve mücahede hayatıma farklı bir yön verdim… Şimdi de 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren “Gazze Soykırımı” vesilesiyle de sözünü ettiğim mücadele ve mücahedelerime devam ediyorum; ilerleyen yaşımda da artık konu ile ilgili olarak gücüm yettiğince konuşup yazı-yorum…
- ‘Gazze Soykırımı’ başladığından beri bu dediklerimi yapmaya çalışıyorum…
- Bu köşenin sadık müdavimleri ‘Gazze’ ile ilgili yazılanları biliyorlar…
- Gazze ve benzeri konulardaki konuşma videolarımız biliniyor…
- ‘Adil Düzen’ çözüm içerikli çalışmalarımızı tavsiye ederiz…
“Gazze” merkezli son gelişmeler ve özellikle İsmail Haniye’nin en olmayacak yerde yani İran’da -dünya çapında büyük fitnelere sebebiyet verecek şekilde- şehit edilmesinden sonra olan gelişmeleri bilmeyen yok; her şey artık ‘canlı yayın’ seviyesinde devam ediyor…
-Bu kritik süreçte Bülent Arınç arkadaşım konu ile ilgili bir değerlendirme gönderdi…
-Yazımın başından itibaren yazdıklarım sözünü ettiğim hikâyenin kısa girizgâhıdır…
-Yazılanlar sadece bizim değil bu çağda yaşayan bütün insanların hikâyesidir…
-Teşhis ve tedavi ya da çare ve çözüm önerilerini istifadenize sunuyorum…
“Dün düzenlenen hain suikast neticesinde hayatını kaybeden İsmail Haniye'ye bir kez daha rahmet diliyorum. Bu olayın İran’da cereyan etmesi ve arkasındaki bazı şüpheler hala gündemde. Bilindiği gibi Sayın Mesud Pezeşkiyan İran'ın 9. Cumhurbaşkanı oldu. Rahmetli İsmail Haniye de Cumhurbaşkanının yemin törenine katılmak için oradaydı. Haniye orada bulunan tüm misafirlerden büyük saygı görmüştür. Haniye, Müslümanların gözbebeği, İslam dünyasının kendisine büyük hürmet beslediği bir insandı.
Bu kadar insanın geldiği üst düzey bir yemin töreninde sadece onun hedef alınması nasıl mümkün oldu? Bir istihbarat ya da güvenlik zafiyeti mi var? Yerel unsurlar bu suikasta yardımcı olmuşlar mıdır? Bu suikast ile aynı zamanda İran da hedef alınmıştır. İran’ın egemenliği, itibarı ve toprak güvenliği yerle bir edilmiştir.
Sayın Mesud Pezeşkiyan’ı tebrik ediyoruz. Kendisi hakkında olumlu düşüncelerimiz mevcut. Türkiye ve İran yüzyıllardır komşuluk ve dostluk ilişkileri içerisindedir. Birbirimize karşı her zaman anlayışlı olmuşuzdur. Türkiye, uluslararası camiada İran’ı gerektiğinde savunmuş, bu sebeple maddi manevi birçok bedel de ödemiştir. İran'ın haksızlığa uğraması karşısında veya mazlum bir millet olması karşısında Türkiye her zaman en iyi dileklerini iletmiş, İran halkıyla birlikte olduğunu da göstermiştir.
Ancak İran tüm bu yaşanan gelişmelerin ardından kendini de sorgulamalıdır. İran neden yalnızdır? Gerekli maddi ve manevi desteği niçin bulamamaktadır?
İran yalnızdır ve bunun temelinde geçmişten bugüne yaşanan birçok menfi hadisenin İran’a karşı bir güven problemi doğurması yatmaktadır. Bütün ülkelerin kınama ile yetinmesinin de ardında yatan nedenlerden biri İran’ın yalnızlığıdır. Sadece Türkiye, Filistin’e olan sevgisi ve Müslümanlar ile olan dayanışması nedeniyle üzerine düşen görevi bedel ödese dahi yerine getirmektedir.
Sayın Mesud Pezeşkiyan'dan bu olay sebebiyle birkaç ricamız olacak...”
(Devamı var)