25.05.2011
Her şey “insan” için değil mi?
Allah bile kâinatı “insan” için yaratmamış mı?
Her şeyin merkezi “insan” olunca, yapılanlar da “insanlık” için olmalı değil mi?
Peki, bütün olanlara ve bu soruların cevaplarına baktığınızda, durumu iyi kavrıyor ve gerçekleri görebiliyor musunuz? Çağımız dünyasında ve insanlık anlayışında durum böyle mi; yoksa tam tersine bir anlayış, durum, düzen mi var? İyi ve kötü, güzel ve çirkin, hak ve bâtıl, savaş ve barış, adalet ve zulüm açısından bakıldığında, insanlığın genel durumu nasıl?
Seçime gidiyoruz, Türkiye’de seçim var, 12 Haziran’da seçim var ve seçimle ilgili her şey “insan ve insanlık merkezli” olması gerekirken; gazeteler ve televizyonlar başta olmak üzere, bütün medya organlarına baktığınızda neler görüyorsunuz; neler de neler?!.
Biz kırk yıldan beri “insan, insanlık, ahlâk, adalet, hak, hizmet, devlet, düzen” vs derken, özellikle ve öncelikle bir zamanlar bu yollarda birlikte yürüdüğümüz arkadaşlarımız acaba şimdi ne demek istediğimizi anlayabiliyorlar mı, anlayabildiler mi?!. Son yıllarda ve şu son günlerde yaşananlar, istisnasız bütün partiler ve partililer için “iyi-kötü, hak-bâtıl, adil-zalim devlet düzenleri” arasındaki farkı anlamaları açısından kafalarına “dank” etti mi?!.
Kırk yıldır anlatılanlardan anlaşılması gerekenler anlaşıldı ve gereği yapılmaya başlandı ise mesele yok; ama anlaşılmadı ve gereği yapılmıyorsa, Hazreti Musa’nın kavmi gibi kırk yıl daha “zulüm çöllerinde/düzeninde” dolaşacağız demektir, “kırk yıl” daha!!!
***
Bakınız…
Dikkatinizi çekerim…
Önümüzde çok kritik bir “seçim” var…
Önümüzdeki sadece “dört-beş yıla” değil, “kırk-elli yıla” veya daha fazlasına bedel bir seçim! Sadece ülkemizi ve kendi insanımızı değil, Ortadoğu denen yakın çevremiz da dahil olmak üzere bütün beşeriyeti/insanlığı yakından ilgilendiren bir seçim! Yaşlı dünyamız yeni bir çağa, yeni bir milenyuma, yeni bir bin yıla, dolayısıyla “yeni bir dünya düzeni”ne evrilirken; dikkatlerinizi söylediklerime, yazdıklarıma, hatırlattıklarıma yoğunlaştırmanızı isteyerek soruyorum: Meseleye en geniş boyutuyla “insan, insanlık, ahlak, adalet, hak, hizmet, devlet, düzen” vs açısından bakıldığında, neler yapılması gerektiğini görebiliyor musunuz; ya da 12 Haziran Seçiminin sıradan bir seçim olmadığını kavrayabiliyor musunuz?
Ülkemizde on yılda bir yapılan müdahaleler, on yıl öncesinde ve özellikle 28 Şubat döneminde “devlet, hükümet, siyaset, seçim” açısından yaşananları unutmadığınız gibi, son sekiz-dokuz yıldaki AK Parti iktidarı dönemindeki gelişmeleri iyi kavradınız, umarım...
***
Buraya kadar yazdıklarım ve hatırlattıklarım bazı gerçeklerin anlaşılmasına yettiyse mesele yok. Ama anlaşılmadıysa, o zaman son yıllarda, son on yıllarda ve özellikle seçim öncesi şu son günlerde içeriden ve dışarıdan birileri tarafından Türkiye’ye dayatılan “projeler ve kasetler” başta olmak üzere, Tunus, Mısır ve Libya’dan Suriye ve Bahreyn’e, hatta Sudan ve Yemen’e kadar, bütün Ortadoğu ve Arap ülkelerinde yapılanlara ve yaptırılanlara bakmakta yarar var… Elbette Afganistan, Irak ve Filistin’i de unutmadan…
Türkiye olarak siz dünyanın/insanlığın merkezinde olduğunuz halde, ülkenize ve dünyaya nizamat verecek “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Düzene Göre İNSANLIK ANAYASASI, Adil Düzen Dünya Medeniyeti” gibi gerekli projeleri hazırlamazsanız; birileri size BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) diye bir proje hazırlayıp dayatmakla iktifa etmez, Türkiye ve Yemen’e “eş başkanlık” bile yaptırır!!!
Nasıl bir proje, nasıl bir eş başkanlıksa?!.
Hattâ size “Millî Görüş gömleği” çıkartıp “muhafazakar demokrat”lık bile yaptırır!
Nasıl bir “gömleksizlik” ve neyin “muhafazakarlığı” ise?!.