BUGÜN
ÜSTADIMIZ İLE BİRLİKTE
ÜSKÜDAR'DA BULUŞMA GÜNÜMÜZ...
*
BUGÜN
SOHBETİMİZ TAMAM OLSUN DİYE...
ÜSTAD İLE BULUŞMA YERİNE /VAKFA BEKLERİZ...
*
BU HAFTAKİ SEMİNER
AŞAĞIDAKİ SAYFA İLE BAŞLIYOR...
OLA Kİ ÜSTAD'A SORACAKLARINIZ VARDIR...
SADECE TEFSİR KISMININ TAMAMI ON İKİ SAYFADIR...
*
SELAM VE DUA İLE..
REŞAD
***
ADİL DÜZEN 857
“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR
“BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)
Haftalık Seminer Dergisi; 857. Hafta - 26 Mart 2016 - Fiyatı: www.akevler.org’a tıklamak!
BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...
“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...
*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 857. SEMİNER
“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)
“İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)
Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51
Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.
GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. Süleyman KARAGÜLLE, Reşat Nuri EROL
***
*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI
OSMAN YUMAKOĞULLARI VE AMGT
F. GÜLEN VE İBTİHAL
Süleyman KARAGÜLLE
***
* “SEBÎLURREŞÂD” / MAKALELER
Erbakan’ı anıp anlamada sonuç ve değerlendirme-1
Erbakan’ı anıp anlamada sonuç ve değerlendirme-2
Son iki ayın ve son olayların hülasası bir yazı!
O halde, GELİN BARIŞALIM...
Reşat Nuri EROL
***
HİCR SÛRESİ - 2. Hafta
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
الر تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُبِينٍ (1) رُبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِمِينَ (2) ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ (3) وَمَا أَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَعْلُومٌ (4) مَا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ (5) وَقَالُوا يَاأَيُّهَا الَّذِي نُزِّلَ عَلَيْهِ الذِّكْرُ إِنَّكَ لَمَجْنُونٌ (6) لَوْمَا تَأْتِينَا بِالْمَلَائِكَةِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ (7) مَا نُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُوا إِذًا مُنْظَرِينَ (8)
***
إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ (9)
EinNAv NaXNu NazZaLNav eLÜiKRa Va EinNAv LaHUv LaXAvFıJUvNa
“Zikri biz tenzil ettik, onun muhafızı biziz.”
“Ey zikrin kendisine inzal ettiği kimse, sen meczupsun” demişlerdi.
Yeryüzüne hâkim olan bir düşünce vardır. Bu düşünce kuvvetin hâkim olduğu, bunun değişmeyeceği hususudur. Sermaye ile siyaset arasında çatışma vardır.
Sermayenin en çok rahatsız olduğu kişi Gorbaçov olmuştur, sermayenin rejimler arası kurduğu dengeyi o bozmuştur. Putin onun yolunu izlemektedir.
Sermayenin ikinci hoşlanmadığı kimse Erdoğan’dır, sermaye onun yüzünden Müslümanları terörist olarak organize edemiyor.
Sermayenin üçüncü hoşlanmadığı kimse Obama’dır, çünkü ABD’deki çatışmayı sona erdirdi, ABD halkına tek ulus olduklarını gösterdi. Aslında ne din ne ırk çatışması yoktu, bunun sermayenin suni olarak oluşturduğu bir olay olduğunu gösterdi.
Dünya mantığı hâlâ ya devletçi ya da sermayecidir. Hakkı üstün tutan düzeni henüz konu bile yapamıyor. Kim yapacak bunu? Harun Taha Hayvacı nin anlattığı bir yazar var. Kooperatifleri savunuyor. İnsanlar parça parça bazı gerçekleri görüyor, kapitalizme ve sosyalizme yama olarak kullanıyorlar. Sistem de onu kabul etmediği için reddediyor. Hakkı üstün tutan sistemi insanlar henüz düşünmüyor ve/ya düşünemiyorlar.
“Adil Düzen”e baştan katılıp sonra yan çizen Milli Görüşçüler ve Gülen cemaati mensupları bizi mecnun kabul ediyor, ‘söylediğiniz doğrudur ama uygulanamaz’ diyorlar; ‘bu kadar büyük dev güçler size o düzenin gelmesine izin verirler mi’ diyorlar? Ak Partililerin ve Nur cemaatine mensup olan arkadaşların görüşleri budur. Bize resmen mecnun demiyorlar ama bizi saf, zavallı, düşünemiyor kabul ediyorlar. Bize sevgileri ve saygıları var ama görüşlerimizi akılsızca buluyorlar.
Kur’an onlara cevap veriyor: ZİKRİ BİZ İNDİRDİK, BİZ ONUN MUHAFIZIYIZ.
Bunun iki anlamı vardır.
Biri şudur: Bu ne Erbakan’ın işidir, ne de Karagülle’nin işidir. Bunlar benim işimdir. Kur’an’ı yanlış anlasalar bile, onları yanlış anlayışlarında başarıya ulaştırmayız. Dolayısıyla size verilen emir onları dinlemeniz değildir. Sizden istenen sadece onlar gibi, Akevler gibi, Bediüzzaman gibi Kur’an’la ilgilenin, onların anladığı gibi anlamaya çalışın. Hata ederiz, yanlış yaparız diye korkmayın. Yanlış anlayışınızı biz düzeltiriz.
İkinci anlamı da şudur: “Adil Düzen”in üçüncü binyılın uygarlığını getirmesi bizim takdirimizdir. Kur’an’ın bu işi başarması bizim işimizdir. Onlar gitse de, onlar olmasa da bu gerçekleşecektir, Kur’an düzeni gelecektir. Birçok dostlarımız vardır; onlar bizi severler ama Kur’an’ı yanlış anlarız ve bozarız diye korkuyor, bundan dolayı bizim söylediklerimize karşı temkinli davranıyorlar. Kur’an onlara hitap edip diyor ki; siz kendi anlayışınıza göre Kur’an’ı uygulayın, biz sizin Kur’an düzenini bozmanıza imkân vermeyiz.
Yine Kur’an sermayeye cevap veriyor: Bu iş Akevler’in işi değildir, bu iş Millî Görüşün işi değildir; bu iş Allah’ın işidir. Akevler irtidat etse, Millî Görüş irtidat etse (nitekim bazıları etmiştir) bu iş yine gerçekleşecektir. Çünkü onu Biz indirdik, Biz koruyoruz...
........... ..................... ...............................
DEVAMI VE TAMAMI
CUMARTESİ SEMİNERDEN SONRA
www.akevler.org SİTEMİZİN "SEMİNERLER" BÖLÜMÜNDE...