http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Kuran_Ayi_Ramazan_sonu_notlari/25500#.VaS9a_ntmko
Kur’an Ayı Ramazan sonu notları
Kur’an Ayı Ramazan’ın sonuna geldik…
Bu hayırlı Kur’an Ayı vesilesiyle demek istediğimiz şuydu; siz “ADİL KUR’AN DÜZENİ”ne sırt çevirirseniz, yarım yüzyıllık çalışmalarımıza dayalı Kur’an merkezli çalışmalarımızın bereketini yani KUR’AN’IN RAHMETİNİ size nasıl ulaştıracağız?!.
Onlar ne yaptılar? Kur’an’ı gerektiği gibi bilmeyelim ve İslâm şeriatını öğrenmeyelim diye medreseleri kapattılar! Medreselerdeki ve tarikatlardaki eksiklikleri gidereceklerine yasakladılar! Oysa kapatmak ve/ya yasaklamak yerine daha da geliştirilmeliydi…
Eğitimle ilgili hazırladığımız dosya ve dergide ne dedik, ne önerdik; ÇALIŞARAK OKUMA... Öğrenciler günde dört saat okuyacak, dört saat da işyerlerinde çalışacaklar... Önerdiğimiz sistemde öğrenci vergiden muaf olma, faizsiz kredi verilmesi, vakıf tesislerinde kira almama, kamu ihtiyaçlarını onların ürettikleri ile giderme uygulaması… Öğrenci bir yerden destek almadan ve kimseye esir olmadan okuma imkânını bulur, kendi yurtlarına kendileri sahip olurlar, derslerini istedikleri hocalardan kendileri alır ve karşılığını öderler...
İşte… Genel olarak bütün sorunları çözmekle birlikte özel olarak “ADİL DÜZEN’E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” bu gibi sorunları da çözen anayasadır... Şimdi “ORTAKLIK EKONOMİSİ” üzerinde kitap hazırlanmaktadır... O kitabı da hazırlayıp yayımladığımız zaman insanlığın öğrenme ve uygulama için bir mazereti kalmayacaktır...
Biz insanlara kendi sorunlarını çözmeleri için Kur’an’ı anladığımız kadar anlatıyoruz. Bu görüşlerimizi aktarırken kimseden bir ücret talep etmiyoruz. Hiçbir Kur’an mübelliği karşı taraftan bir şey talep etmez. Onların canı da buna sıkılmaktadır. Oysa ‘bana şunu verin’ derseniz onların hoşuna gider, sizi istedikleri gibi konuşturup koşuştururlar...
Eskiden medreselere herkes gider, rahlesini açar, istediğini istediğine okuturdu. Öğrencilerden isteyen istediği âlimi veya mollayı seçerdi. Öğrendikleri ile halkın huzuruna çıkar, görev isterdi. Halk arkasında namaz kılar, ona vaaz yaptırır, beğenirlerse mescitlerinde alıkoyardı. Halktan isteyenler onlara geçimlerini sağlamak için zekâtından verirdi. Millî eğitim bakanlığı yoktu. Düşünün, Türkiye 80 milyon insan var. Bir tek kişi eğitim bakanı olacak, öğrenciler onun istediklerini öğrenecek, onun istedikleri ile devlet görevlisi olacak!
Onlar işte buna ‘demokrasi’ diyorlar!
Bunlar nedir?
Sermayenin dünyayı sömürmesi için kurduğu tuzaklardır...
“ADİL KUR’AN DÜZENİ” bunların tamamını ortadan kaldıracak... Tedrisat tamamen serbest olacak... Serbest tedrisatın yanında herkes her işi serbestçe yapacaktır...
Örnek verelim.
1967’de kurulan Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi İzmir’de ortaklık kurdu, herkese maliyetle daireler yaptı, %5 kadar da genel hizmet payı aldı. Böylece yarım asırdır hizmet vermektedir. Ortaklardan mal almadı, aksine onları ortak ederek onlara ortaklıklarının üzerine kâr ekleyip verdi. O halde bugün de uygulamalı tebliğ işini böyle yapmamız gerekir...
Kimseden yardım dilenmeyeceksiniz... Kooperatifinizi kuracak ve inananları ortak edeceksiniz... Verdiğiniz hizmet karşılığı alacağınız pay ile hizmet görevinizi yapacaksınız...
Kooperatifler kurulacak… Kooperatifler işletmelere genel hizmet verecek… Kooperatifin genel hizmetten aldığı paylardan tebliğ yapan müminlere bölüştürülecek...
Daha nice Kur’an Ayı Ramazan’lara ilim ve amel, teori ve pratik olarak ulaşmanız dua ve dileklerimle; KUR’AN AYI RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…