Reşat Nuri Erol
II. AKEVLER HAMLESİ ve 822. Seminerden Seçmeler
10.07.2015
6618 Okunma, 1 Yorum

 

II. AKEVLER HAMLESİ ve 822. Seminerden Seçmeler

Değerli Dostlar…

Aziz Adil Düzen Çalışanları;

Yarın geniş ve derin toplantımız var…

Verimli ve bereketli geçecektir, inşallah...

Toplantımıza farklı katkıda bulunayım dedim…

Bugün toparlayabildiğim 822. seminerimizden seçmelerle…

Öyle ümit ediyorum ki; bu “seçmeler” istişaremizde yararlı olacaktır…

“II. AKEVLER HAMLESİ” dememin sebebi var; okudukça sebebini anlayacaksınız…

Öyleyse; VİRA BİSMİLLAH…

*

“İslâm şeriatını öğrenmeyelim diye medreseleri kapattılar. Medreselerdeki ve tarikatlardaki eksiklikleri gidereceklerine yasakladılar! AK Parti de aynı şeyi yaptı; yurtları kapattı, dershaneleri kapattı! Oysa daha ilerisini ve bedava olanını açması gerekirdi.

Bizim eğitimle ilgili yazdığımız broşürde veya dergide anlattık; çalışarak okuma. Öğrenciler günde dört saat okuyacak, dört saat da işyerlerinde çalışacaklar. Vergide muaf olma, faizsiz kredi verme, vakıf tesislerinde kira almama, kamu ihtiyaçlarını onların ürettikleri ile giderme uygulaması, öğrenci bir yerden destek almadan ve kimseye esir olmadan okuma imkânını bulur. Kendi yurtlarına kendileri sahip olurlar. Derslerini istedikleri hocalardan kendileri alır ve karşılığını öderler.

Bunu yapmak yerine dershaneler kapatılmıştır. Sırf İslâm fıkhı okunmasın diye bizim arkadaşlar da bunlara hizmet ettiler. Şimdi de paralel yapı diye medreselere saldırılıyor.

Asıl paralel yapılar size o ışık evleri kapattırıp cahil ve ahlâksız öğrenci grubu oluşturmak amacıyla bunu yaptırmaktadır...

“Bugün kendilerini üstün gören İsrail oğulları var. Onların yanında yer almış dernekler ve localar var. Kendilerini üstün görüp tüm insanları aşağı görüyorlar. Akşama kadar çalıştırıyor, onlara üç beş kuruş veriyor, sonra barlarda içki ve fuhuşla onları geri alıyor. Böylece tezgâhını kurmuş dünyaya hükmediyorlar. İstedikleri zaman savaş çıkarıyorlar, istedikleri zaman halkı isyan ettiriyorlar. Paraları ile seçimleri etkiliyorlar. Bütün faaliyetleri işçilik ve ahlaksızlık üzerine oturmuştur.

Hazreti Nuh zamanında da bu durum aynen böyle idi, kabile reisleri kendilerini üstün varlık görüp diğer insanları köle olarak kullanıyorlardı.

Hazreti Nuh kavmine rica ediyor…

Biz de insanlığa rica ediyoruz...

“Ben sizden ücret istemiyorum” diyor.

Biz Akevler’e devletten yardım almadık, kredi almadık, zenginlerden de bir şey almadık. Ortaklardan aidat bile almadık. Ortak aldık, verdikleri kadarıyla sermayeyi çalıştırdık. Tüm saldırılara rağmen zarar etmedik ve varlığımızı yarım asırdır sürdürüyoruz.

İşte…

Erbakan’a hep şunu dediler; bu halkla ne uğraşıyorsun, gel bizimle berber ol, beraber sömürelim dediler. Oysa asıl muhtaç olanlar onlardır. Köyleri terk etmişler, kente gelmişler. Kentte de köyde olduğu gibi yaşamak istiyorlar. Oysa şartlar uygun değil. Öncekilerle birlikte AK Parti de bu kente gelen köylülere iş yapmayı öğretti. İşyerleri kurdular. İstanbul’da, Ankara’da yerleştiler. Zengin olmaya başladılar. Çünkü bunlar köylerde çok çalışarak yaşıyorlardı. Hazreti Nuh aleyhisselâmı anlatırken sanki İstanbul’u anlatıyor; Menderes’i, Demirel’i, Özal’ı, Erbakan’ı, Erdoğan’ı anlatıyor. Aynı varoşlar var, aynı hikâye var. Kente gelince kent de artık eski hâlini koruyamaz oldu. İnsanlar günün yani vakitlerinin en az dörtte birini yollarda geçiriyorlar ve süre her gün biraz daha artıyor...” (s.6)

*

“Sözü kendimize getirirsek; biz insanlara kendi sorunlarını çözmek için Kur’an’ı anladığımız kadar anlatıyoruz. Bu görüşlerimizi aktarırken kimseden bir ücret talep etmiyoruz. Hiçbir Kur’an mübelliği karşı taraftan bir şey talep etmez.

Onların canı da buna sıkılmaktadır. Oysa bana şunu verin derseniz onların hoşuna gider, sizi istedikleri gibi konuştururlar.

Eskiden medreselerde herkes gider, rahlesini açar, istediğini istediğine okuturdu. Öğrencilerden isteyen istediği mollayı seçerdi. Öğrendikleri ile halkın huzuruna çıkar, görev isterdi. Halk arkasında namaz kılar, ona vaaz yaptırır, beğenirlerse mescitlerinde alıkoyardı. Halktan isteyenler onlara geçimlerini sağlamak için zekâtından verirdi.

Millî eğitim bakanlığı yoktu. Düşünün, Türkiye 80 milyon insan var. Bir kişi bakan olacak, öğrenciler onun istediklerini öğrenecek, onun istedikleri ile devlet görevlisi olacak!

Onlar işte buna ‘demokrasi’ diyorlar!

Bunlar nedir?

Sermayenin dünyayı sömürmesi için kurduğu tuzaklardır.

“Adil Düzen” bunların tamamını ortadan kaldıracaktır. Tedrisat tamamen serbest olacaktır. Herkes her işi serbestçe yapacaktır. Araba sürmek için şoför ehliyetine gerek olmayacak. Sadece kaza yaparsa, eğer dayanışma ortaklığı varsa, ona teminatlı ehliyet vermişse, önce zararlar dayanışma içinde giderilir, yoksa kendisi giderir...

Evet, sizden herhangi bir mal talep etmiyorum.

Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi İzmir’de ortaklık kurdu, herkese maliyetle daireler yaptı, %5 kadar da genel hizmet payı aldı. Böylece yarım asırdır hizmet vermektedir. Ortaklardan mal almadı, aksine onları ortak ederek onlara ortaklıklarının üzerine kar ekleyip verdi. O halde bugün tebliğ işini böyle yapmamız gerekir.

Gerek Millî Görüşçüler, gerekse Gülen Cemaati bu sistemi kabul etmedi, herkesten yardım aldı. Kurdukları ortaklıklar ise Batı düzeni içinde olduğu için başarıları büyük oldu ama tebliğden vazgeçmek zorunda kaldılar. “Adil Kur’an Düzeni” veya Risale-i Nurlar üzerinde duracakları yerde, Gülen ile Erdoğan’ı tanrılaştırdılar. Kimi Mehdi yaptı, kimi erişilmez kahraman yaptı ve bunların dışında asıl hizmet unutuldu.

Evet…

Kimseden yardım dilenmeyeceksiniz. Kooperatifinizi kuracaksınız. İnananları ortak edeceksiniz. Verdiğiniz hizmet karşılığı alacağınız pay ile hizmet görevinizi yapacaksınız.

Adil Düzen Çalışanları tebliğ yaptıkları kimselerden herhangi bir talepte bulunmayacak, onlardan bir ücret istemeyeceklerdir. Kurulacak televizyon ve gazeteler para ile satılmayacak, gazete ve televizyon reklam yapacak, o reklamla kurulacak kooperatiflere ortak bulacak. Ortaklık işleri yapacak ve gazete ile televizyonu finanse edeceklerdir.

Birinci dönemde kendimizi kabul ettirmek için onların usulü ile Müslümanlar olarak İslâmî olmayan müesseseler kurduk. Şimdi Müslümanların İslâmî olan müesseseleri kurma zamanıdır. Yalova’da başladığımız faaliyette Allah dilerse bizleri muvaffak kılacak ve “II. AKEVLER HAMLESİ” yapılamaya başlanmış olacaktır. Gerek İzmir’de gerek İstanbul’da yeniden canlanma başlamıştır.

Benzer canlanma Millî Görüş’te (Saadet Partisi ve AK Parti’de) ve Risale-i Nur cemaatlerinde (ve Gülencilerde ) de başlar inşaallah.

Cemaatçilikten, mezhepçilikten, hattâ dincilikten vazgeçilecek, Allah’a giden yolda insanlar yardımlaşacaklardır.

Buradaki “Allah” kelimesini topluluk olarak anlayabiliriz.

Kooperatif kurulacak, kooperatifler işletmelere genel hizmet verecek, kooperatifin genel hizmetten aldığı paylardan tebliğ yapan müminlere bölüştürülecektir.

Buradaki “Allah’ın üzerinde” derken onun halifesi olan topluluk demektir. O da kuracağınız kooperatiflerle merkez kooperatiflerdir. Bunlar ortak olanlara hizmet verecek ve bu hizmet karşılığı payını alacaktır. Bu pay Kur’an’da “Allah’ın hakkı” olarak belirtilmiş ve fıkıhçılar buna “hukukullah” demişlerdir.

Biz Kur’an’ın nasıl uygulanacağını kendi varsayımları içinde belirtmiş oluyoruz. Biz kooperatif kuruyoruz. Ortak olanlar kooperatifimize katılıyorlar. Ortak olmayanlardan ise hiçbir katkı kabul edilmeyecektir. Bundan dolayıdır ki Avrupa fonlarından yararlanmak şedit bir şekilde haramdır. Avrupa’da kooperatifler kurabiliriz. Merkez kooperatiflerimiz olabilir. Ortaklık içinde her şey yapabiliriz ama karşılıksız yardım asla!” (s.9-10)

*

الَّذِينَ آمَنُوا

“İman etmiş olanları”

“Evet, iman etmiş olanlar fakir olabilir, çöpçü olabilir, sakat olabilir. Ama onlar en üst seviyeye çıkmışlardır. Onlar Allah’ın yeryüzündeki askerleridir. Yeryüzünde adaletin tesis edilmesini sağlayacak kimselerdir. Bunu nasıl başaracaklardır?

Kendileri halktan ayrılarak ayrı topluluk oluşturacaklardır. Sonra Nuh Tufanı gelecek ve diğerlerini o helâk edecektir.

Dikkat edecek olursak Hazreti Nuh’un kavmini Nuh’un orduları helâk etmedi. Hazreti Nuh onları kurtarmaya çalıştı. Onlar gelmediler. Allah da onları helâk etti.

Bugün de farklı bir şey olmayacak. Biz kooperatifleri kuracağız ve gelin gemiye binin diyeceğiz ama onlar binmeyecekler. Ekonomik kriz olacak ve onlar o kriz içinde gark olup gideceklerdir. O ekonomik krizi biz çıkarmayacağız, kendi faizli sistemleri çıkaracaktır.

Biz kooperatifimize ortak olanları diğer ortaklardan ayıramayız. Ortakları eşit kabul ettiği içindir ki Batı’da kooperatifçilik değil sınıfsal anlayışa sahip anonim anlayış sistemi geçerli olmaktadır...

“… Bunlar zafer kazanacaklar, kendileri zengin olacaklar, onlar iktidar olacaklardır. Nitekim böyle olmuş, insanlığın uygarlığını Hazreti Nuh’un yanında olanlar kurmuşlardır. Bugün de böyle olacaktır. Bu durumda bunların kazançları kooperatiflerin ambarlarında muhafaza edilecek ve onlara ücret oradan verilecektir. “Adil Düzen Anayasası” Kur’an’ın önerdiği ve bugün bizim muhtaç olduğumuz bütün kuruluşları içerir...

Artık kulaklarını tıkamışlar, “Adil Kur’an Düzeni”ni duymaz olmuşlardır. Türkiye’deki temsilcileri ve onların şimdiye kadarki işbirlikçileri olan bizim kardeşlerimiz de onlarla bir olup “Adil Düzen”i köreltmeye çalışmışlardır. Böylece kurtulmamak için parmaklarını kulaklarına tıkamış, duymaz ve düşünmez olmuşlardır. “Adil Düzen”den bahsetmemek ve onu yokluğa mahkûm etmek istemektedirler.

Bu durumda kendileri “Adil Düzen” cahili kalacaklar ve “Adil Kur’an Düzeni” geldiği zaman onun dalgaları onları sularda gark edecektir. “Adil Kur’an Düzeni”ni öğrenseler kendileri uygularlar ve kurtulurlar. Ama öğrenmemekte ısrar ettiklerinden helâk olacaklardır. Erbakan’a saldırıyorlar, Erdoğan’a saldırıyorlar ama “Adil Düzen”i eleştiremiyorlar. Çünkü onların kör gözleri “Adil Düzen”in yanlışlarını bile göremez durumdadır...

Bir parti kurarsınız. Eğer o toplulukta o partinin taraftarları varsa sizin etrafınızda toplanırlar. Siz insanları değiştiremezsiniz, sizin görüşünüzde olan insanları bir araya getirirsiniz. Peygamberler de bunu yapmışlardır.

Akevler’i veya Millî Görüş partilerini veya Nur Cemaatini oluştururken onları biz eğitip oluşturmadık. Allah onları eğitti, hazır bulundurdu. Biz sadece hedef tahtası olduk.

O halde bizim yapacağımız iş sistemde değişiklik yapma değildir, sistemi geliştirmedir. Yeni bir sistem getirecekseniz ayrı kooperatif, ayrı parti kurarsınız...

Kimileri zannediyorlar ki Allah Kâinatı var etti, yirminci yüzyıla gelindiği zaman mağlup oldu, kenara çekildi de dünyayı şimdi sermaye veya silah yönetiyor. Allah’ı ve Kur’an’ı unutup yerine doları tanrı edindiler.

Herkes hâlâ öyle inanıyor. Allah artık bize karışmıyor veya karışamıyor!

Yakında göreceksiniz, nasıl karıştığını göreceksiniz, var olup olmadığını öğreneceksiniz. Tanrı’yı mescitlere hapsedenler kendilerinin hapsolduklarını anlayacaklardır.

Her durumda Allah’ın bize bildikleriyle amel edip etmediğimizi kontrol ettiğini bilmemiz gerekir...

وَلَا أَقُولُ لَكُمْ عِنْدِي خَزَائِنُ اللَّهِ وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ إِنِّي مَلَكٌ وَلَا أَقُولُ لِلَّذِينَ تَزْدَرِي أَعْيُنُكُمْ لَنْ يُؤْتِيَهُمُ اللَّهُ خَيْرًا اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا فِي أَنْفُسِهِمْ إِنِّي إِذًا لَمِنَ الظَّالِمِينَ (31)

قُلْ لَا أَقُولُ لَكُمْ عِنْدِي خَزَائِنُ اللَّهِ وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ لَكُمْ إِنِّي مَلَكٌ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَى إِلَيَّ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَى وَالْبَصِيرُ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ (50)

“Allah’ın hazineleri bendedir demiyorum de ve gaybı da bilmiyorum. Ben bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyolunana uyuyorum. Basir ile amâ bir olur mu de. Tefekkür etmez misiniz?”

“Böyle deniyor.

O halde biz müminlere bütün peygamberler usvedir. Hazreti Muhammed de Hazreti Nuh peygamberin aldığı emri almıştır. Bize de o emir gelmiştir. Kur’an bütün semavi kitapların getirdiklerini getirmiştir. Kur’an bütün dinlerin kitabıdır.

Hazineler bende değildir. Gaybı bilen melek de değilim. Allah o sizin hor gördüklerinize hayır vermeyecektir demiyorum. Bunları diyecek olursam zalimlerden olurum.

Bu âyette Hazreti Nuh aleyhisselâm kendisinin herkes gibi bir insan olduğunu, bir üstünlüğünün bulunmadığını, sadece görevi dolaysıyla ona beyyine ve rahmet verildiğini söylemektedir. İlk şeriat yönetimini kuran peygamber ve şeriatın tüm hükümlerini tamamlayan peygamberler aynı şeyi söylemekle yükümlü oluyorlar. Bizde hazine yoktur. Gaybı bilmiyoruz. Melek de değiliz. Kimin iman edeceğini ve hayır göreceğini de bilmiyoruz. Biz bize vahyolunanı size ve herkese anlatıyoruz.

İşte…

Adil Düzen çalışanlarının işi budur. Kur’an’dan aldıkları emirleri yerine getirecekler. Sonrasına karışmayacaklar.

Seminerlerimizi takip eden kişiler yüzlerce kişiye ulaşmıştır. Yeni hareketimizi yani kooperatifimizi destekleyeceklerini bekliyoruz, umuyoruz...

Bulundukları yerlerde kooperatifler kuracaklardır. Sıkıntılı ve masraflıdır ama bunlara katlanacağız. Sitemizde çalışmalarını duyuracaklardır...

وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ

“Ve gaybı da bilmiyorum”

“Ben olacakları söylüyorum, tufan olacak diyorum ama ne zaman olacağını bilmiyorum. Nasıl insan öleceğini bilir ama ne zaman öleceğini bilmezse, ben de tufanın olacağını biliyorum ama zamanını bilmiyorum. Bana fazla soracağınıza söylenenlere kulak verin, bu çok tanrıcılıktan vazgeçin. Bir kavim olun. Yoksa başınıza azaplar gelecektir ama ne zaman gelecektir; işte onu bilmiyorum...

Kredi çalışana verilecek. Çalışan istediği işyerine gidecek ve o krediyi kullandıracak, işveren borçlu olacak, çalışan ücretini alacak, işveren borçlu olacaktır. Böylece yeni düzende çalışan da işveren kadar saygın kimse olacaktır.

Mezopotamya’da sulama barajları yapılınca toprak sahipleri zengin oldular. Taşradan gelen çalışanlar karın tokluğuna çalışmaya başladılar. Peygamberler yeni düzenin hükümlerini anlattıkları halde asla kulak vermediler.

Hazreti Nuh Peygambere o işçilerden sömürülenlerden katılanlar olmuştur. Sonra o katılmayanlar fakirleşecek, katılanlar zengin olacaklardır.

Bugün de durum bundan farksızdır. Gelişmiş ülkelerde doğum oranı düşmekte, geri kalmış ülkelerde nüfus artmaktadır. Yoksullar zenginlerden daha çok çocuk yapmakta, zenginler ise bir veya iki çocukla yetinmektedirler. Bunun anlamı ileride fakirlerin çocukları ülkeye hâkim olacak, zenginlerin çocukları da elenip gideceklerdir...” (s.10-14)

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
10.07.2015
19:06


HAYRETTİN KARAMAN'IN BUGÜNKÜ YAZISI ŞÖYLE BİTİYOR:

"Dünya yüzünde Müslümanlar var oldukça, adına İslamcılık deyin demeyin, “İslam davası ve bu davanın sahipleri” var olacaklardır. Dava ise “İslam'ın hayatın bütün alanlarında var olması, İslam din ve medeniyetinin en uygun üslup içinde dünya insanlığına sunulması, Müslümanların bir şekilde birleşmeleri ve bütün dünyada adil bir düzenin hakim olmasıdır”. "


YAZININ TAMAMI ŞÖYLE: 

İslamcılık ölmez

04:00 Temmuz 10, 2015
http://www.yenisafak.com/yazarlar/hayrettinkaraman/islamcilik-olmez-2015964
İslamcılığı ve İslamcıları belli bir dönemde yaşamış İslam alim ve münevverlerinin düşünce ve hareketlerine veya belli bir siyasi harekete tahsis edip öncesi ve sonrasını da bu çerçevede tanımlamaya itirazım var.

Osmanlı'ya batılılaşma mikrobu bulaşmaya başlayınca bazı gayretli Müslümanlar buna karşı çıkmış, kendi dinimizi ve medeniyetimizi korumamız gerektiği tezini savunmuşlardır. Bunlar İslamcıdır.

Daha sonra bilhassa İttihatçıların hataları Osmanlı'da kavmiyetçilik mikrobunu yaymaya başlamış, bazı gayretli Müslümanlar buna da karşı çıkmışlar ve birliğimizin, kardeşliğimizin, sosyal yapımızın temel dayanağı ve rabıtası olarak İslam'ın altını çizmiş, “İslam birliği” ve “ümmet yapısını” savunmuşlardır. Bunlar da İslamcıdır.

Tarih boyunca İslamın ve Müslümanların maruz kaldıkları meydan okumalara karşı Müslümanca tavır alan ve tehlikeleri savmak için fikir ve fiil cihadı yapan Müslümanlar İslamcıdır.

Eğer dindar kavramı içinde “dini, hayatımızın bütün alanlarında koruma ve yaşatma vazifesi” yoksa bu dindarlık “eksik bir Müslümanlıktır”. Bu vazife varsa dindar aynı zamanda İslamcıdır.

Fikri ve fiili ile samimi İslamcı olanlar hiçbir zaman iktidarlara yamanmaz, elde ettiği/edeceği -aslında değersiz ve fânî olan- dünya menfaati yüzünden davasından vazgeçmez, kısmen desteklediği iktidarın bütün yapıp ettiklerini onaylamaz, doğruya doğru eğriye eğri derler, iktidarlar İslam'dan yana veya karşı olduklarında onların (İslamcıların) misyonları sona ermez, davalarını amacına ulaştırmak, eksikleri gidermek için devamlı faaliyet (bir çeşit cihad) içinde olurlar.

İktidarların İslam davası ile ilişkileri tabii olarak farklıdır; laik demokrasilerde İslam'a karşı savaşan siyasi kadrolar ve oluşumlar yanında İslamlaşmaya yardımcı olmayı hedefleyen siyasi kadrolar da vardır. İslamcılar, ulusalcı-laik-demokratik sistemi kabul etmemekle beraber verili şartlar içinde bu sistemi resmen kabullenerek siyaset yapan ama İslamlaşmaya yardımcı olan siyasi kadrolara destek verebilirler. Bu destek şartlıdır ve geçicidir. Şartlı olduğu için yolundan sapan iktidarlarla aralarını açarlar, geçici olduğu için orada karargâh kurmazlar, nihai amaçlarına doğru yürümeye devam ederler.

Şartların bir İslamî düzeni ilk adımda gerçekleştirmeye müsait olmadığı zaman ve zeminlerde bazı İslamcı kadrolar, geçici olarak seküler-liberal-demokratik sistemlerden yararlanmak isteyebilirler. Buna karşı olan İslamcılar da elbette vardır. Yararlanmak isteyenler mevcut sisteme uygun parti kurarak iktidara da gelebilirler. İşte bu kadrolar asıl davalarını unutmadıkları, ondan asla vazgeçmedikleri, mevcut şartların elverdiği ölçüde davalarına hizmet ettikleri sürece “İslamcılık davasından döndükleri, davaya hiyanet ettikleri, bu manada İslamcılığın öldüğü” söylenemez; söylenirse de isabetli olmaz.

İslamcılar peygamber olmadıklarına göre düşüncelerinde yanılmaları, ahlak ve davranışlarında bazı hatalara düşmeleri her zaman mümkündür ve vakidir. Ama aynı zaman ve zeminde bütün İslamcıların bu manada kirlendiklerini iddia etmek gerçekle ve insafla bağdaşmaz. İşte bu temiz kalan İslamcılar, hataya düşen kardeşlerini, dava arkadaşlarını uyarırlar, ıslah için ellerinden geleni yaparlar, ama asla onlara karşı “İslam davasına karşı olanlar” ile işbirliği yapmazlar, oylarını ve desteklerini dava karşıtlarından yana kullanmazlar.

İkaz, tenkit, ıslah samimi, hasbi ve hikmete uygun olmalıdır. Bu sebeple kötüye kullanılma ihtimali bulunduğunda bu faaliyetin örtülü olması da gerekebilir, hatta zaruri olabilir.
Dünya yüzünde Müslümanlar var oldukça, adına İslamcılık deyin demeyin, “İslam davası ve bu davanın sahipleri” var olacaklardır. Dava ise “İslam'ın hayatın bütün alanlarında var olması, İslam din ve medeniyetinin en uygun üslup içinde dünya insanlığına sunulması, Müslümanların bir şekilde birleşmeleri ve bütün dünyada adil bir düzenin hakim olmasıdır”.





Çok Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-2
1.04.2023 1935 Okunma
17 Yorum 01.04.2023 12:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-12
28.04.2023 1787 Okunma
17 Yorum 28.04.2023 10:03
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-8
15.04.2023 1752 Okunma
17 Yorum 15.04.2023 05:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-11
24.04.2023 1615 Okunma
17 Yorum 24.04.2023 16:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-9
17.04.2023 1368 Okunma
16 Yorum 17.04.2023 09:00
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-6
9.04.2023 1580 Okunma
16 Yorum 09.04.2023 08:38
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-7
11.04.2023 1719 Okunma
16 Yorum 15.04.2023 05:26
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 4
9.05.2023 1305 Okunma
16 Yorum 09.05.2023 11:43
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-13
29.04.2023 1643 Okunma
16 Yorum 29.04.2023 12:44
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-14
30.04.2023 1538 Okunma
16 Yorum 30.04.2023 09:27
Reşat Nuri Erol
Türkiye yani Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-1
1.05.2023 1511 Okunma
16 Yorum 01.05.2023 16:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-6
29.03.2023 1794 Okunma
16 Yorum 29.03.2023 10:51
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-5
27.03.2023 1848 Okunma
16 Yorum 28.03.2023 03:38
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 4
28.05.2023 1681 Okunma
16 Yorum 28.05.2023 12:59
Reşat Nuri Erol
Hocaların Hocası Ali Yakup Cenkçiler Hoca - 4
29.05.2021 4206 Okunma
16 Yorum 30.05.2021 17:12
Reşat Nuri Erol
Seçimden sonra acilen yapılması gerekenler…-1
30.05.2023 1365 Okunma
15 Yorum 30.05.2023 10:57
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-1
31.03.2023 1597 Okunma
15 Yorum 31.03.2023 07:12
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-1
2.04.2023 1708 Okunma
15 Yorum 02.04.2023 07:23
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-3
4.04.2023 1682 Okunma
15 Yorum 04.04.2023 09:59
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-4
5.04.2023 1808 Okunma
15 Yorum 05.04.2023 09:50
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-5
6.04.2023 1331 Okunma
15 Yorum 06.04.2023 09:38
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-2
2.05.2023 1467 Okunma
15 Yorum 02.05.2023 06:15
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-3
3.05.2023 1196 Okunma
15 Yorum 03.05.2023 07:58
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-4
5.05.2023 1252 Okunma
15 Yorum 05.05.2023 09:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 1
6.05.2023 1408 Okunma
15 Yorum 06.05.2023 08:27
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 2
7.05.2023 1319 Okunma
15 Yorum 07.05.2023 11:54
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 3
8.05.2023 1321 Okunma
15 Yorum 08.05.2023 10:39
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 5
10.05.2023 1261 Okunma
15 Yorum 10.05.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 6
11.05.2023 1278 Okunma
15 Yorum 11.05.2023 10:03
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı-1
25.05.2023 1522 Okunma
15 Yorum 25.05.2023 07:01
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 2
26.05.2023 1359 Okunma
15 Yorum 26.05.2023 09:46
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 3
27.05.2023 1616 Okunma
15 Yorum 27.05.2023 09:47
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 1
22.05.2023 1128 Okunma
15 Yorum 22.05.2023 10:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 2
23.05.2023 1358 Okunma
15 Yorum 23.05.2023 11:02
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 3
24.05.2023 1234 Okunma
15 Yorum 24.05.2023 05:36
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 7
12.05.2023 1313 Okunma
15 Yorum 12.05.2023 07:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 8
13.05.2023 1079 Okunma
15 Yorum 13.05.2023 11:41
Reşat Nuri Erol
Deprem; depremden sonra… Seçimden sonra...
14.05.2023 1466 Okunma
15 Yorum 14.05.2023 10:08
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-1
15.05.2023 1227 Okunma
15 Yorum 15.05.2023 10:22
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-2
16.05.2023 1161 Okunma
14 Yorum 16.05.2023 09:16
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-3
18.05.2023 1073 Okunma
14 Yorum 18.05.2023 10:52
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-4
19.05.2023 1173 Okunma
14 Yorum 19.05.2023 08:35
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-5
20.05.2023 1240 Okunma
14 Yorum 20.05.2023 11:17
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-6
21.05.2023 1177 Okunma
14 Yorum 21.05.2023 15:01
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-2
3.04.2023 1589 Okunma
14 Yorum 03.04.2023 10:15
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-11
1.11.2023 1730 Okunma
14 Yorum 01.11.2023 15:21
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 15
30.11.2023 1636 Okunma
14 Yorum 30.11.2023 09:53
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-10
20.04.2023 1683 Okunma
14 Yorum 20.04.2023 06:22
Reşat Nuri Erol
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” - 3
5.09.2020 4049 Okunma
13 Yorum 06.09.2020 09:11
Reşat Nuri Erol
Ekonomik problemler ve İslami çözümler… - 2
21.12.2020 3546 Okunma
12 Yorum 22.12.2020 19:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 16
3.12.2023 1592 Okunma
12 Yorum 03.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-12
2.11.2023 1430 Okunma
12 Yorum 02.11.2023 11:18
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-13
4.11.2023 1519 Okunma
12 Yorum 04.11.2023 08:49
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-14
5.11.2023 1765 Okunma
12 Yorum 05.11.2023 08:30
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 1
6.11.2023 1695 Okunma
12 Yorum 06.11.2023 09:11
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 2
8.11.2023 1725 Okunma
12 Yorum 08.11.2023 08:20
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 3
11.11.2023 1654 Okunma
12 Yorum 11.11.2023 07:01
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 4
12.11.2023 1511 Okunma
12 Yorum 12.11.2023 10:44
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 5
13.11.2023 1894 Okunma
12 Yorum 13.11.2023 09:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 6
16.11.2023 1525 Okunma
12 Yorum 16.11.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 7
18.11.2023 1470 Okunma
12 Yorum 18.11.2023 14:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 8
20.11.2023 1613 Okunma
12 Yorum 20.11.2023 12:31
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 9
22.11.2023 1406 Okunma
12 Yorum 22.11.2023 12:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 10
23.11.2023 1841 Okunma
12 Yorum 23.11.2023 11:03
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 11
25.11.2023 1616 Okunma
12 Yorum 25.11.2023 13:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 12
27.11.2023 1388 Okunma
12 Yorum 27.11.2023 10:10
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 13
28.11.2023 1620 Okunma
12 Yorum 28.11.2023 08:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 14
29.11.2023 1572 Okunma
12 Yorum 29.11.2023 13:25
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-2
22.03.2023 1305 Okunma
12 Yorum 25.03.2023 11:55
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 1
15.03.2023 1614 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:45
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 2
16.03.2023 1488 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:44
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 3
17.03.2023 1279 Okunma
12 Yorum 17.03.2023 11:16
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 4
18.03.2023 1327 Okunma
12 Yorum 19.03.2023 11:26
Reşat Nuri Erol
Ne yapacağını bilmeyen iktidar ve 9 Soru-Cevap
2.10.2018 6874 Okunma
12 Yorum 02.10.2018 19:19
Reşat Nuri Erol
SEBİLÜ’R-REŞAD-3; Niçin SP? Koalisyon! 19.06.2018
21.06.2018 5544 Okunma
11 Yorum 23.06.2018 06:45
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14380 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-1
19.03.2023 1356 Okunma
11 Yorum 19.03.2023 11:29
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-3
25.03.2023 1269 Okunma
11 Yorum 25.03.2023 11:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-4
26.03.2023 1786 Okunma
11 Yorum 26.03.2023 09:44
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi) - 8
14.02.2023 1231 Okunma
11 Yorum 14.02.2023 10:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an 1230. haftalık seminer notlarımızdan - 2
18.10.2023 1723 Okunma
11 Yorum 18.10.2023 23:25
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı - 1
19.10.2023 1708 Okunma
11 Yorum 19.10.2023 10:00
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-2
20.10.2023 1802 Okunma
11 Yorum 20.10.2023 10:14
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-3
21.10.2023 1732 Okunma
11 Yorum 21.10.2023 09:39
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-4
24.10.2023 1853 Okunma
11 Yorum 24.10.2023 08:35
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-5
25.10.2023 2062 Okunma
11 Yorum 25.10.2023 08:09
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-6
26.10.2023 1641 Okunma
11 Yorum 26.10.2023 12:01
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-7
27.10.2023 1686 Okunma
11 Yorum 27.10.2023 12:08
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-8
28.10.2023 1703 Okunma
11 Yorum 28.10.2023 09:43
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-9
30.10.2023 1834 Okunma
11 Yorum 30.10.2023 10:36
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-10
31.10.2023 1515 Okunma
11 Yorum 31.10.2023 11:04
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 28
16.12.2023 1279 Okunma
11 Yorum 16.12.2023 12:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 29
17.12.2023 1374 Okunma
11 Yorum 17.12.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 19
6.12.2023 1510 Okunma
11 Yorum 06.12.2023 10:45
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 20
7.12.2023 1586 Okunma
11 Yorum 07.12.2023 11:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 21
9.12.2023 1700 Okunma
11 Yorum 09.12.2023 10:47
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 22
10.12.2023 1387 Okunma
11 Yorum 10.12.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 23
11.12.2023 1573 Okunma
11 Yorum 11.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 24
12.12.2023 1349 Okunma
11 Yorum 12.12.2023 11:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 25
13.12.2023 1468 Okunma
11 Yorum 13.12.2023 13:58


© 2025 - Akevler