http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/RAMAZAN_vesilesiyle_tekrar_hatirlatiyorum/25188#.VYNSZPntmko
RAMAZAN vesilesiyle tekrar hatırlatıyorum…
Sömürü sermayesi, kendince ve kendisi için planladığı bölgedeki yeniden yapılanmayı “Arap Baharı” ile başlattı, “IŞİD/DEAŞ” ile devam ettiriyor...
ABD ve İngiltere işbirliği ile “IŞİD/DEAŞ” denen “Truva atı” birden ortaya çıktı...
Kobani olayları ve diğer oyunlarla ile Türkiye Kürtleri AK Parti’den uzaklaştırıldı...
Seçimde K. Derviş önemli rol oynadı, şimdi anahtar Devlet Başkanı Erdoğan’da!.
Tespitin bir yönü böyle...
Bize göre “Arap Baharı” sömürü sermayesinin bölgedeki eskiyen ve sermaye işbirlikçisi olan yöneticileri yenileriyle değiştirme amacını güden bir faaliyettir...
Kobani ve Çözüm Süreci de yine sermayenin PKK kadrosunu yenileme amacını güden bir oyundur; sermaye yaşlı PKK’lıları emekli edip yeni kadrosunu oluşturuyor...
Rockefeller ile Rothschild’ın yeniden anlaştıkları iddiası da gündemde...
Tespit ve teşhislerin bir de bu yönü ve de bizi ilgilendiren daha önemli bir yanı var:
AK Parti başından itibaren maalesef bu tuzakların hepsinin içine düşmüştür...
Sonuç ortada!
Sermayenin bir mekri yani planı var, buna mukabil bizim de bir planımız olmalı…
Evet, bizim de karşı planımız olmalı ama “bizimkilere” anlatmak öylesine zor ki!!!
Ramazan geldi, hoş geldi; Ramazan bereketiyle bir kere daha hatırlatmalar yapalım… RAMAZAN demişken; “RAMAZAN-I ŞERİF MÜBAREK OLSUN; nice uyanışlara ve rahmetlere vesile olsun; Müslümanlar KUR’AN AYINDA yeniden KUR’AN’A DÖNSÜN…” RAMAZAN demişken ve KUR’AN ayına girmişken; bu mübarek vesileyle “ADİL KUR’AN DÜZENİ” çare ve çözümlerimizi bir kere daha hatırlatmış olalım…
“ADİL KUR’AN DÜZENİ”ne göre sorunlar temelden çözülmelidir.
Nasıl?
1. Her il tam bağımsız hâle getirilmeli ve iç güvenlik yerel yönetimlere bırakılmalı...
2. Hâkimlik sistemi “hakemlik sistemi”ne dönüştürülmeli, yargı üstünlüğü tanınmalı ve “bağımsız, tarafsız, etkin, saygın yargı sistemi” acilen kurulup uygulanmalı… (Adalet mülkün temelidir ve adalet “adalet sarayları” ile değil, “adalet sistemi” ile tesis edilir.)
3. Bölgelerde bulunan merkez illerde yönetim Ankara’ya yani merkeze bağlı olmalı, buralara güçlü ordularımız yerleştirilmeli… Her bölgenin askerleri o bölgeden olmayan halklardan oluşturulmalı... Ordu sadece dış savunmayı yapmalı... Genelkurmay doğrudan Cumhurbaşkanına bağlanmalı, askerler sivillerin işlerine karışmamalı, iller yani il yönetimi isterse ve davet ederse askerler iç güvenlikte de kanunlar çerçevesinde yardımcı olmalı...
4. Ülke dışındaki halklar Türkiye’ye “MUHACİR” olarak kabul edilmeli, “sığınmacı” olarak kabul edilmemeli ve SURİYE dâhil hiçbir ülkenin iç işlerine karışılmamalı...
5. “YÜZ LOJMANLI İŞYERİ APARTMANLARI” inşa edilip PKK mensupları oralarda iskân edilmeli, çevredeki araziler de onların kullanımına tahsis edilmeli; bu lojmanlara taşınmayanlar imha edilmeli...
6. Mustafa Kemal’in “YURTTA SULH, CİHANDA SULH” ilkesi uygulanmalı...
AK Parti seçimi tamamen kaybetmemiş, futbol tabiriyle bu maçı berabere bitirmiş, bu arada hakemden yani seçmenden “sarı kart” görmüş, yanlış gidişe karşı “ihtar” almıştır... AK Parti bu yanlış gidişten vazgeçmelidir, aksi halde “kırmızı kartı” da görecektir... İnat ve inkârından vazgeçip çözüm olarak “MİLLÎ GÖRÜŞ ve ADİL DÜZEN”e dönmelidir...
Ve’s-selâm mea’d-dua, dua, dua; Ramazan-ı Şerif vesilesiyle daha çok dua…