Yeryüzünde iki ekonomi sistemi vardır.
Biri: Hakkı üstün tutan halk ekonomisi.
Diğeri: Kuvveti üstün tutan tekel ekonomisi.
Hâlen hangisi hükümran, hangisi hükmediyor diye sormaya gerek var mı? Birbiri ardı sıra sürüp giden ve bir türlü sonu gelmeyen "ekonomik krizler"den belli değil mi; daha da ötesi, artık "sosyal tufan"a dönüşen"krizler"den belli değil mi?
Kuvveti, gücü, dayatmayı yani "adaleti" değil de "zulmü" esas alan "tekel ekonomi" deyince iki tekel akla gelir: Biri 'sermaye tekeli' diğeri 'devlet tekeli' olabilir.
Bunlardan devlet tekeli olan "komünizm" ardında milyonlarca ölüm ve tarihte görülmemiş zulümler bırakarak yetmiş yılda yıkıldı.
Sermaye tekeli olan "kapitalizm" çöküş aşamasında olmasına rağmen direniyor, özellikle son dönemlerde hükümran olduğu her yerde yaşadığı ve yaşattığı krizlere rağmen ayakta durmaya çabalıyor ama nafile; ölüme çare yok!
***
Ekonominin ve paranın kanunları vardır.
Bir: Her şeyden önce bir ülkede tek para geçerli olur. Bir ülkenin kendi parası yoksa, o ülke, ülke değildir, devlet değildir. Bu para iyi para olmalıdır; iyi para kötü parayı kovar.
İki: Bir şeyin para olması için resmi otoritenin yani devletin onu desteklemesi, halkın bunu benimsemesi yeterlidir. Paranın gerçek değerinin olması gerekmez.
Üç: Para fiyatlarla malların çarpımına eşittir. Dengeli ve sağlıklı ekonomide fiyatlar değişmez. Faizli ve enflasyonlu istikrarsız ekonomilerde her an her şey olur; nitekim oluyor.
Dört: Piyasadaki parayı azaltırsanız fiyatlar değişmez ama işsizlik olur. Parayı çoğaltırsanız yeni işçi bulamadığınız takdirde fiyatlar artar, enflasyon olur.
Demek ki neymiş? Az parada "işsizlik" olur, çok parada "enflasyon" olur.
Eğer bir ülkede dengeli şekilde para dağılmamışsa, gelir dağılımında "adalet" değil de "zulüm" varsa; o ülkede hem "enflasyon" hem de "işsizlik" olur.
Sonuç olarak bu tanımla sen Türkiye ekonomisini tarif ettin mi dediniz?
Evet, doğru; maalesef aynen öyle: İŞSİZLİK VE ENFLASYON!
Yani TÜRKİYE EKONOMİSİ!
***
Peki, bugün Türkiye'nin durumu nedir, dünyanın durumu nedir?
Bugünkü duruma dikkatlice baktığımızda gördüğümüz manzara şudur: Tekel sermaye yani küresel sömürü sermayesi parayı tek başına ele geçirmiştir. Dünyadaki "tek para kuralı" dolayısıyla başka paralar yok gibidir, adeta yok mesabesindedir.
Dünyada tek para hakimdir dedik. Nedir o para? O paranın adı "dolar"dır. Diğer bütün paralar onun gölgesinde ve himayesinde, daha doğrusu sömürüsünde varlığını sürdürmektedir. Bilinmesi gereken daha da ilginç bir durum var: "ABD doları" Amerika Birleşik Devletleri halklarının kendi parası değildir, bu ülkedeki İsrail oğullarının özel bankalarının parasıdır. Tüm dünyadaki ülke paraları ABD dolarının türevidir.
Bugünkü konumuzu şöyle bir hatırlatma ile kapatalım.
Bir: İsrail oğullarının dolarları ABD ordusunu güçlü kılıyor...
İki: ABD ordusu da doları dünyanın tek parası hâline getiriyor...
Bugün içinde bulunduğumuz bu şartlar altında doların hakimiyetini ortadan kaldırmak şimdilik mümkün değildir. Doları kaldırmak için ABD ordusunu ortadan kaldırmak gerekir. ABD ordusunu ortadan kaldırmak için doları ortadan kaldırmak gerekir. Dolayısıyla kendi sistemi içinde sermayenin sömürüsü devam edip duracaktır; alternatif gerekiyor...
Başa dönelim: 'Hakka dayalı halk ekonomisi gerekli' deyişimizin sebebi budur.
Meseleler derin, konuların açılımı devam edecek...