Fehmi Koru’nun bugünkü (11.02.2019) yazı başlığı şöyle: “Bizim belediye ‘İslam’da hukuk ve adalet’ konulu bir konferans düzenledi. Büyük cesaret doğrusu…” Yazısının başında yazdıklarına bakalım: “Oturduğum muhitin bağlı olduğu belediye kültür alanında da faal. Düzenlenen etkinlikler sınırları içerisinde bulunan görünür yerlere asılan posterlerle de duyuruluyor. Birinin önünden geçerken gözüme yakında verilecek bir konferansın ilanı takıldı. / Bir sivil toplum örgütünün lideri olduğu anlaşılan konuşmacı, ahaliyi, şu konuda bilgilendirecekmiş: ‘İslam’da hukuk ve adalet’…”
Yazıyı okuyup şu yorumu yazdım: “Yazıyı dikkatle okudum... / Ve düşünmeye başladım... / ADİL DÜZEN mücadelesini... Erbakan ve Karagülle’nin çalışmalarını... / Necmettin Erbakan ve Süleyman Karagülle ADİL DÜZEN projesini dünyaya anlattı... / 54. Hükümet Başbakanı Necmettin Erbakan, kokusu mesabesinde olsa da hükümet olarak ADİL DÜZEN uygulaması yaptıklarını söyledi... / ADİL DÜZEN çalışmaları teorik ve pratik, ilim ve amel olarak 1967 yılından yani tam 53 yıldan beri devam ediyor; nitekim bu hafta 1001›inci (binbirinci) seminerimizi yapacağız... / Ve... / Ülkemizde adında ADALET kelimesi olan bir parti yıllardan beri tek başına iktidarda ama her nedense ne ADİL DÜZEN çalışmaları ne de Adil Düzen ekibinin hazırladığı ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI çalışması ile ilgilenmemekteler; kendilerine bizzat Meclis›te ve bütün milletvekillerine ANAYASA ÇALIŞMASI ilgili KİTABIMIZ bizzat ulaştırıldığı halde! / Acep nedendir?!. / NEDEN?!.”
Bugünkü yazımızın bu bölümünü, Mehmed Şevket Eygi üstadımızın bir hafta önceki yazısının en sonunda yazdıkları ile sonlandıralım: “Bozuk düzen ve sistemlere karşı olmayan, onların yerine âdil düzen gelmesini istemeyenler gafil Müslümanlardır. Uyanık şuurlu Müslüman olmak için marufu istemek, münkeri istememek, ona muhalif olmak gerekir.” (Mehmed Şevket EYGİ, MİLLÎ GAZETE, 06.02.2019)
Evet… Yazımızın yukarıdaki bölümünde hatırlattığımız üzere…
Bu hafta KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 1001’inci haftasına da ulaştık, elhamdülillah… Bu çalışmalarımızda her hafta 10-15 sayfa Kur’an tefsiri yazıyor ve yayın sitemize yerleştiriyoruz; ilgilenenler sitemizden bu çalışmaya ve diğerlerine ulaşabilirler…
Ayrıca… İslam Medeniyeti Vakfı bünyesinde sürdürmekte olduğumuz “Kur’an Medresesi” derslerimizde, Dr. Süleyman Akdemir çalışma arkadaşımız, haftalardan beri “Kur’an’ı Anlama Usulü” derslerini vermekte (Cumartesi sabahları saat 10’da).
İlk iki dersimizi çalışma arkadaşlarımız internette yayınladılar:
https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg
Hem bir bilgi daha verelim hem de şöyle bitirelim. Bu hafta 504’üncü “Adil Düzen” dergimiz de yayımlandı. Lütfi Hocaoğlu arkadaşımızın yazısından bir bölümü aktarayım: Ahmet Hakan “Ülkem için bir fikrim var” başlıklı bir yazı yazmış (09.02.2019): “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Fahrettin Altun’u kutluyorum. / Muazzam bir projeye imza atmış. / Projenin adı: Ülkem İçin Bir Fikrim Var. / Proje kapsamında vatandaştan ülke için fikir isteniyor. / Türkiye’yi kurtaracak büyük projeler de olur, gündelik hayatı kolaylaştıracak zekice çözüm önerileri de... Yeter ki işe yarar bir fikir olsun! (…)”
Lütfi Hocaoğlu arkadaşımızın bu yazıya yazdığı kısa yorumu ile bitirelim: “Fikirler proje olmadan işe yaramaz / Ülkem için bir fikrim var projesi çok menem bir şeymiş gibi seviniyor Ahmet Hakan. / Her fikir değerli hale gelebilir ama bunun için bir mekanizma olmalıdır. Oraya yazılan yüzbinlerce fikrin tek başına hiçbir değeri yoktur. Fikirlerin ürettiği çözümler bir proje bağlamında olmalıdır. Proje olmadan fikirler bir önem arz etmez, değer kazanamaz. / Herkesin fikrini istiyorlar ama insanlığın kurtuluşu için hazırlanmış, elli yılı aşkın bir çalışmanın ürünü olan Adil Düzen’e kulaklarını tıkıyorlar, dinlemiyorlar. İstedikleri, kısa süreli kulağa hoş gelen, uygulaması basit olan fikirler maalesef. / Oraya ciddi projeleri olan ilim adamlarının fikir yazmayacakları çok açıktır. İlim adamlarının ayağına gidersin, proje üretmelerini istersin ama bunun gerçekleşmesi hayal gibi görünüyor.” Ve’s-SELAM…