Yukarıdaki başlık mutlaka sizi yakın geçmişe götürmüştür.
İki düşman fikir ve eylem grubunun ortak düşmanı ,ABD.
Son kırk yılın iktidarlarının filizlendirdiklerine karşı bugün hasat edilenler işte bu temel düşmanlık kavramına dayanıyor.
Bizde yetmiş yıldır etkin olan ABD kendi düşmanlarını da kendisi yetiştirmekten imtina (göz ardı) etmedi.
Olaylar o kadar kontrollü gidiyordu ki 2002 de Ak Parti iktidara gelince işler değişti.
Görünürde batı ve modernizim yanlısı hükümet daha önceki bagajından dolayı diğer ABD düşmanı grupta alarm zillerinin çalmasına yeterli oldu.
İş Cumhuriyet mitingleri ile zirveye çıkınca batı yanlısı “Fetöcüler” iktidarı yetersiz gördüklerinden iktidara dolaylı ve direk el koymaya kalktılar.
Bu ,o güne kadar iktidara destek veren ABD karşıtı büyük şeytan iddiasında olanlar ile diğer ABD düşmanı kesimi tekrar bir araya getirdi.
Sonuç, değişik bilek güreşi müsabakaları en sonunda 15 Temmuz vahşeti ile zirveye çıktı.
Ama iş burada bitmedi.
Bu ortak düşmana sahip iki grup birbirine öyle yaklaştılar ki artık bir diğeri diğerinin içini görebiliyordu.
Şimdi birbirlerine sevimli görünerek birbirlerini tasfiye etmenin yollarını arıyorlar.
Nato ve ABD’yi bitirdiklerini düşünen iki grup üzerinde anlaştıkları Avrasya modeli ile nasıl siyaset üreteceklerini bilemedikleri için züccaciye dükkanına girmiş fil gibi ortalığı kırıp döküyorlar.
Asayiş olaylarından adliyeye hatta son ekonomik krize kadar bu kavga her yerde açıkça görülebiliyor.
Türkiye Rusya üzerinden İran ve Çin’e doğru zorlanırken gerçek hayatta bu günlere gelmemizde söz sahibi olan batı artık ağırlığını hissettirmeye başladı.
Belkide kısa süre sonra ülke olarak tekrar batının yanında saf tutarsak çok şaşırmayın.
Şu garip işe bakın ki biz içerde Natocu Avrasyacı kavgasına tutuştuğumuz için daha dün Şam’da Emevi camisinde namaz kılmayı planlarken adamlar dirildiler bizi mutabakata bile zorlar hale geldiler.
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim üstü örtülü bizi tehdit bile etti.
“İdlib bizim toprağımız orada Türkiye ile karşılaşmak istemeyiz” derken devamında oraların ancak ordu gücü ile alınacağını söylemekten çekinmedi.
Yani bu kadar zaiyata rağmen iş döndü dolaştı tekrar gel babanın kıllı kollarına hesabı batıya döndü.
En ilginci de artık iktidar yanlılarınca da dillendirilen Esad ile görüşelim söylemi altında büyük uzlaşının yani Federe Suriye Devletinin yattığını bilmemek büyük hata olur.
Her neyse, iş tekrar Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin faslına döndü, hayırlı olsun..