10.03.2011
- Fadime 28 Şubat'ın “Neler dönmüş neler” dedirtme unsuruydu... İklim ise yeni dönemin “Neler dönmüş neler” dedirtme unsuru.
- Fadime'nin küçük balığı Müslüm Gündüz, büyük balığı Ali Kalkancı idi... İklim'in büyük balığı Deniz Baykal, küçük balığı Muharrem İnce...
- Fadime İslami kesime göre “eğitilmiş bir ajan” idi... İklim ise CHP'lilere göre “eğitilmiş bir ajan”.
- Fadime gözyaşlarına boğularak anlatırdı... İklim ise “böğürerek ağlamak” istediğini söylüyor.
- Fadime'nin “inanılmaz bir inancı” vardı... İklim'in ise “inanılmaz soruları” ve “inanılmaz röportajları” var...
- Fadime olayını bir taraf köpürtmüştü... İklim olayını ise öbür taraf köpürtüyor.
- Fadime olayında “imam nikâhı” savunması vardı. İklim olayında ise “iltifatı aşan sözler” suçlaması var.
- Fadime “tarikatların cinsellikle imtihanı” idi... İklim ise “sosyal demokrasinin cinsellikle imtihanı” gibi...
- Fadime irtica tehlikesinin deliliydi... İklim ise Ergenekon tehlikesinin delili yapılmaya çalışılıyor.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Klasik taktikler
Bir hedefiniz vardır. Hedefiniz olan kişiyi yerinden etmek istiyorsunuzdur. Bunun için değişik taktikler kullanılır. Bunlardan en revaçta olanı bir kadınla var olan ilişkisini ortaya dökmek, ilişkisi yoksa bu ilişkinin gerçekleşmesini sağlamak ve ortaya dökmektir.
Baykal'a yapılan buydu. Son İklim olayı ile daha net anlaşılmaya başladı. Daha önceden ortaya çıkan ses kasetlerinde Türkan Saylan'ın "Mesela Baykal anjiyografi yapılırken ölse" sözü hala akıllarda. Baykal'ın CHP'yi ileri götürmeyeceğini, Ak Parti karşısında Baykal'lı CHP'nin her zaman yenilmeye mahkum olduğunu anlayan CHP severler Baykal'ı parti içi seçim yöntemleriyle indiremeyeceklerini anlayınca değişik metotlara başvurmuşlar. İklim hadisesi sonuca ulaşmayanlardan bir tanesi olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Belki de daha nice teşebbüslerde bulunuldu, haberimiz yok.
İklim-Fadime benzetmesi ne kadar manidar ve ne kadar güzel bir analoji. 28 Şubat'ta durum biraz farklıydı. Çünkü hedefteki kişi uçkur oyununa gelmeyeceği kesin birisiydi. O zaman ne yapılmalıydı. Esrarkeş birisi tarikat lideri haline getirilmeli, dengesiz birine bir cemaat kurdurulmalı ve bu ikisi pavyondan çıkartılıp başörtüsü taktırılan bir kadınla ilişkiye sokulmalıydı. Büyük yaygaralarla televizyonlarda bu ilişkiler ortaya dökülmeli ve görün işte Müslümanlar iktidara gelince ne olacak haliniz denmeliydi. Bunlar yapıldı ve başarıya ulaştı. Ancak aradan çok kısa bir zaman geçtikten sonra bunların nasıl tezgahlandığı ortaya çıktı ve artık hükmünü yitirdi.
Bu olayın ortaya çıkardığı bir gerçek var ki Kuran bunu çok güzel açıklıyor:
بَأْسُهُمْ بَيْنَهُمْ شَدِيدٌ تَحْسَبُهُمْ جَمِيعًا وَقُلُوبُهُمْ شَتَّى ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ
Aralarındaki çekişmeleri serttir. Kalpleri ayrı olduğu halde sen onları birlik içinde sanırsın. Bu, onların akıl etmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır. (Haşr 14)
Ayet ne güzel anlatıyor. Allah ne güzel gösteriyor ayetinin mealini canlı olarak. Allah müminleri birlikten beraberlikten ayırmasın.