Siyaset, ticaret, medya, spor...
08.02.2011
Konuları bir bütün olarak değil de, parça parça gördüğünüz zaman, aralarındaki derin ilişkiyi kavramak güçleşiyor.
Sanki hepsi birbirinden bağımsız, apayrı konularmış gibi geliyor.
Gazetelerin bölümlerine bakın mesela.
Birinci sayfa siyaset, ikinci sayfa magazin, üçüncü sayfa kaza ve cinayet haberleri, devam sayfalarında ekonomi, sonlarda spor.
Peki bu konular birbirinden bu kadar ayrı mı gerçekten?
Değil, hem de hiç değil.
Hepsi birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılı.
Bir ulus nasıl otomobil kullanırsa, öyle bina yapar.
Nasıl bina yaparsa, öyle siyaset kurar.
Nasıl eğlenirse, öyle düşünür.
***
Gözümüzü kapatıp, bizi bir uçağa koyup tanımadığımız bir ülkeye götürseler.
Uçak bir şehrin üstünda alçalırken gözümüzü açsalar.
Biz daha havadan, o ülkedeki siyaseti, ticareti, basını anlayabiliriz.
Eğer altımızda düzgün caddeler, meydanlar; bir plana göre yapılmış binalar, daha doğrusu gelişmiş bir şehircilik anlayışı varsa o ülkenin siyaseti de, ekonomisi de, eğlencesi de, basını da o ölçütlere uygundur.
Eğer o şehirde başıboş, gelişigüzel, eğri büğrü binalar, saçma sapan yollar ve bir keşmekeş görüyorsanız; emin olun o ülke aynı kargaşayı bütün alanlarda yaşıyordur.
Çünkü bu alanların hepsi o ülkenin kültürüne bağlıdır.
***
Türkiye’nin bölgeleri birbirinden çok farklı ama Doğu’nun da, Batı’nın da, Kuzey’in de, Güney’in de ortak noktaları var.
En başta çirkin mimari, gelişigüzel bir şehircilik anlayışı.
İkinci olarak tamamen kuralsız, insan canını hiçe sayan, canavarlaşmış bir trafik.
Üçüncüsü de temizlik ve hijyen eksikliği.
Bu üç temel unsuru alıp, hayatın bütün alanlarına yayın; emin olun ki bir sürprizle karşılaşmayacaksınız.
Siyesetten medyaya, spordan eğlenceye kadar, karşınıza hep aynı açmazlar çıkacak.
Dünya rüşvet liginde birtakım Afrika ülkelerinden sonra 6. sıraya yerleşmiş olmamız da bunun göstergesi değil mi?
***
Bu ülkenin iktidarı, muhalefeti, basını, sporu, ticaretinin sorması gereken bir tek temel soru var:
“Bize ne oluyor?”
Ama sonsuz bir hırs içinde döğüşenlerin hiçbirinin aklına böyle bir soru sormak gelmiyor!
Herkes ringe çıkmış iki boksörü izliyor heyecan içinde.
Hiç kimse “Bu oyunun hakemi var mı ve kurallarını kim koyuyor“ diye düşünmüyor.
YORUM:
O ÜLKENİN KÜLTÜRÜ…
O ülkenin kültürü ile bu ülkenin kültürünü mukayese edebilmemiz için
İkisini de iyi tanımak gerekir.Bu ise ilim işidir ve en zor iştir.Çünkü
vehbi ilim yoktur.Yani ilim kopyalanmaz.O zaman taklit ve taklitçilik
olur.Taklit İlimde de haramdır İnançta olduğu gibi. Çünkü ilim çalışarak
(kesbi)üretme işidir.Tarihi,siyasi srortif ve ekonomik dedikodularla vakit
Geçiren gençlikten ne ilim nede gelecek beklenebilir.Yazar yine kültürün
Önemine değinmiş ama somut bir yol gösterememiştir.Çünkü
Daha kendisi aradığı yolu bulamamıştır..
İnşallah Adil Düzene Allah rast getirtir.