Köpek kulübesi villa olur mu?
13.08.2010
Günlerdir hep birlikte siyasetin çirkin dilinin nerelere kadar uzandığını izliyoruz.
Hiçbir kutsal, dokunulmaz, sakınılan bir kavram yok siyaset ortamında.
Ne aile, ne aşk, ne özel hayat, ne evlat, ne ana-baba, ne mal mülk.
Siyaset denilen ve kana doymayan canavar durmadan saldırıyor. Her gün yeni bir mahrem kaset, yeni bir suçlama, yeni bir iddia istiyor; ancak bunlarla beslenebiliyor.
İnsanların evleri, gizli konuşmaları, telefon görüşmeleri, fotoğrafları bu iğrenç alanın malzemesi.
Bu yüzden intiharlar oluyor sık sık. Bir aile babası çocuklarını, eşini öperek banyoya geçiyor ve silahı şakağına dayayıveriyor.
Bazen, buna şaşıranlar olduğunu görüyorum: “Canım biraz dişini sıksaydı, kendini öldürmeye ne gerek vardı?“ sözleri duyuyorum.
Ama inanın böyle anlarda insan kendini en yüksek uçurumdan atmak ister.
Hele bizim gibi alışık olmayanlar, kaşarlanmayanlar.
***
Siz hiç bir köpek kulübesinin villaya dönüştürüldüğünü gördünüz mü?
Ben gördüm.
Canım kadar sevdiğim, elimde büyüttüğüm bir Kangal köpeğim vardı: Efe.
Sonra ona bir eş geldi. Daha sonra da mahallenin ne kadar hasta, aç, yertsiz yurtsuz köpeği varsa bizim kapıya dayandı.
Bir metre yüksekliğinde ahşap bir kulübe yaptım bunlara.
Seçim döneminde bahçeme gizlice giren ahlaksız televizyoncular, kamerayı en alta dayayarak, perspektif yanıltmasıyla bu kulübeyi villa olarak gösterdiler. “İşte Livaneli’nin kaçak villası“ diye.
Kuruçeşme’de ormanı kesip içine gecekondu yapmış, kadın satarak yaşayan bir adam vardı.
Bu “dürüst şahsiyet”i de aleyhimde konuşturdular.
***
Resmi bir işte çalışmadığım için hiçbir zaman okul belgelerime ihtiyaç olmamıştı.
Parti yetkilileri “Seçim için son gün; hemen belgeleri vermemiz gerekiyor!“ deyince, Stockholm Üniversitesi’nde okuduğuma dair belge getirtmem mümkün olamadı. Alelacele bulabildiğim lise son sınıf belgesini verdim.
Bu belge üstüne ne binalar kurdular, manşetlerden ne yalanlar uyduruldu, bilemezsiniz.
Hayatını okumaya, bilgiye, kültüre adamış olan kulunuz, memleketin en cahil insanı ilan edildi.
***
12 Mart’ta cunta hapishanesinden çıkarak gittiğim ve siyasi iltica aldığım İsveç’ten, devlet arşivindeki fotoğraflarımı getirtip manşetlerde beni terörist ilan ettiler.
Daha neler, neler, neler.
Yapılan iğrençlikleri anlatsam kitaplara sığmaz.
***
O yüzden, siyasete soyunanlara kolay gelsin!
Öyle bir cehennem ki bu, insan olanın dayanması mümkün değil.
Yorum:
Zalim siyaset cehennemdir evet önü ve sonu.Adil siyaset ise cennette götürür önünde ve sonunda.Dünya ve bütün insanlık hal diliyle Kur’anın siyaset erlerini çağırıyor.Allahım
Türk milletine merhamet et,onlara tövbe nasip et.Ve onları Adil Düzene ulaştır.Kur’anın
1410.inzal yılının ramazanında.Bütün insanlara merhamet et.Göster yine Kur’anının,kelamının yeni mucizelerini…