Evet mi, hayır mı? – 14.08.2010
ARADA bir, bize de soranlar oluyor, “Referandumdan ‘HAYIR' mı çıkacak ‘EVET' mi” diye. Oysa biz, Türkiye'de yapılan ne “kamuoyu” yoklamalarına güveniriz ne de kendi çevremizden edindiğimiz izlenimlere... Bu konuda sağlıklı bir tahmin yapmak için Anadolu'yu bizzat dolaşmak lazım. Yoksa aldanırsınız. Anadolu'yu liderler dolaşıyor.
Elbet kendilerini güçlü göstermeye dikkat ediyorlar. Ama Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarından, sanki “Hayır” oyu çıkmasından korkuyormuş gibi bir izlenim alıyoruz. Çünkü artık “Meslek kuruluşları neden bizi desteklemiyor?” türü şeyler söylüyor.
“Bazı odalar var. Garibime gidiyor. 12 Eylül Anayasası'na karşı olduğunu söyleyenler -kaymak takımı onlar- sessiz kalıyor. Bizim yanımıza geldiklerinde farklı konuşuyorlar ama kalkıp da süreci desteklediklerini (yani EVET oyu verilmesini) açıklayamıyorlar” diyerek “iş dünyasına” da taş atıyor.
Nitekim el altından “Bizi desteklediğinizi açıklamazsanız, bunun hesabını sorarız” mesajının verildiği anlaşılıyor.
Erdoğan dün de Erzurum'da CHP'nin, MHP'nin, BDP'nin ve DP'nin “HAYIR'cılar cephesi” olarak bir araya geldiklerini tekrarladı.
Neyse ki bu defa listeye PKK'yı koymuş değildi.
Sadece Erdoğan'ın değil “yalaka” medyada kalem oynatanların da “Neden evet demeliyiz?” başlıklı vaazlarla okuyucularını aydınlattıkları -bu arada iman tazeledikleri- görülüyor.
Ehh... Bir zamanların “Vatan Cephesi” kampanyasında olduğu gibi “mezardakiler” dahi “EVET” cephesine destek vermeye çağrıldığına göre, durumdan endişe duyanların sayısı hayli yüksek demektir.
Dürüstçe söyleyelim:
Yazının başında belirttiğimiz nedenlerle biz bu konuda “yanlış” tahminde bulunmaya açığız. Ama “EVET” oyu fazla çıkarsa hayret etmeyeceğiz.
Ama yine de “Ya HAYIR çıkarsa?” diye korkanlara hak verdirecek gözlemlerimiz var:
Örneğin, Türkiye'de bölünmedik bir şey bırakmayan Başbakan Tayyip Erdoğan, demokrasi tarihimizin ilk yılı olan 1946'dan beri birbiriyle yan yana gelmeyen iki kesimi yani Cumhuriyet Halk Partisi kökenli insanlarımızla Demokrat Parti (DP) hatta Adalet, Anavatan ve Doğru Yol Partisi kökenlileri birleştirdi.
İsterseniz “Demokrat Partili” olarak tanıdığınız insanlara gidip “Bu referandumda EVET mi diyeceksin, HAYIR mı?” diye sorun. Alacağınız cevap tahminimize göre yüzde 90 oranında “HAYIR diyeceğim” şeklindedir. Bunun tek istisnası Aydın Menderes'tir.
Neden? CHP'liler, DP'lileri memnun mutlu edecek bir şey mi yaptı?
Hayır! Öyle bir şey yok.
Ama DP mensuplarının CHP ile ihtilafı, “Bu ülke öyle mi yönetilmeli, böyle mi?” sorusuna verdikleri farklı yanıtlardan ibaret idi.
Aralarında “Cumhuriyetin temel felsefesi ve ilkeleri” konusunda hiçbir ihtilaf yoktu. Oysa şimdi sadece CHP'liler değil, dünün demokratları da, “Türkiye nereye götürülüyor? Rejimi neler bekliyor?” diye soruyorlar. Onun için “HAYIR” cephesindeler.
Yorum:
CHP, DP,MHP, BDP İttifakı
12 Eylül Anayasasından sonra çıkarılan Askeri Anayasayı eleştirmeyen ve değiştireceğini vaat etmeyen parti yoktu. Şimdilerde ise garip ittifaklar göze çarpıyor. Hem de tahmin edilemeyecek derecede ittifaklar. Oktay Ekşi DP ve CHP’den bahsediyor. Daha ilginci BDP ve MHP’nin de yakın durmaları. MHP ‘Hayır’ diyecek, BDP de ‘Boykot’ edip oylamaya katılmayacakmış.
Eskiden değiştirmeyi vaat ettikleri Anayasaya karşıki bu ittifakın anlamsızlığını çözmek pek de zor değil. Ak Parti düşmanlığı mı dersiniz, yoksa din düşmanlığı mı bilmem ama, Kürt Sorunu, Ordu, Türban yasası, Ergenekon Davası ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi konusunda sınır tanımaz Anayasa Mahkemesi’nin kararlarından hangisi adil. Çağdaş hukukçularımızın hukukçuluktan uzaklaşıp siyasetle uğraşmanın sonucudur bütün bunlar.
Bence gelişebilmemiz, özgürleşebilmemiz, zenginleşebilmemiz için, daha da önemlisi adil bir sistem için geleceğimize atılan kördüğümü çözmemiz gerekiyor. Ve bence bu toplum, bu “gericileri” ve onlarla işbirliği yapan bütün güçleri yenecek. Kendisini yönetecek en güzel sistem olan Kur’an Kaynaklı adil bir düzen bulmanın başlangıç noktasıdır bu. Varlığını sürdürebilmek ve adaletle yönetilebilmek için başka şansı yok çünkü.
Bunun da yolu şimdilik eksik de olsa Yeni Anayasa’ya ‘EVET’ demektir.
Saygılar