MHP'ye İhtiyaç Var mı?
1331 Okunma, 1 Yorum
Emre Aköz - Sabah
Vahap Alma

MHP’ye İhtiyaç Var mı?

AK Parti bir seçimden daha zaferle çıktı. Hem tek başına hükümeti kuracak, uygun gördüğü yasaları kolayca çıkartacak... Hem de kazandığı 317 milletvekilinin verdiği güçle, başkanlık veya yarı başkanlık getirebilecek bir Anayasa değişikliğini deneyebilecek.
Her başarıda olduğu gibi, burada da iç ve dış faktörler rol oynadı. Bunların bazılarına değinelim. Önce iç faktörler: 
 AK Parti'nin en büyük avantajı, arkasında (yoksa "önünde" mi demeli?) Tayyip Erdoğangibi bir siyasi akla, hatta akıl ne kelime, bir siyasi dehaya sahip olması. Cumhuriyet tarihinde birkaç benzeri var ama eşi yok. 
Times gazetesi Erdoğan için "Siyasetin Houdini'si" demiş. Halbuki Erdoğan şapkadan tavşan çıkarmıyor. Siyaseti herkesten daha doğru okuyor ve elinin altındaki kaynakları doğru yönlendiriyor. 
En kısa zamanda "Erdoğan'ın Strateji ve Taktikleri" adıyla tarafsız ve nesnel bir siyaset bilimi kitabının yazılması gerekiyor. 
 AK Parti, üyesi ve parası bol, disiplinli ve bürokrasisi güçlü bir parti. Ancak siyaseten doğru pozisyonu almasaydı, bu avantajlar bir işe yaramazdı.
Dikkat ederseniz, önceki seçimlerde olduğu gibi meydanları kasıp kavurmadı AK Parti. Her konuda konuşmadı. Bir miktar ekonomik vaatte bulundu. Ama asıl, çok kan döken şiddeti halka göstererek, "Türkiye'ye önce güvenlik ve istikrar gerek, onu da biz sağlarız" dedi, işi bitirdi. 

Mister No'ya hayır! 

Gelelim parti dışı faktörlere: 
 Her öneriye "hayır" dediği için adı 'Mister No'ya çıkan Devlet Bahçeli, adeta AK Parti için çalıştı. 27 Ağustos'ta şöyle yazmıştım: "MHP'lileri anlamıyorum: Partisinin çıkarlarını koruyamadığını defalarca göstermiş birisini, niye hâlâ başkanlık koltuğunda tutuyorlar ki?" Bunun üzerine, "Seçimde görüşürüz" mesajları gelmişti. Barajı geçtiklerine şükretsinler.
AK Parti ısrarla, "Ben varken, Türkiye'nin MHP'ye ihtiyacı yok" mesajını verdi. Vatandaş bu mesajı aldı, döndü MHP'ye baktı. MHP, "Sen, bilirsin Türkiye" diyordu. O da gitti oyunu AK Parti'ye verdi. 

Önce can, sonra cüzdan 
 AK Parti, 7 Haziran'da kaybettiği Kürt oylarını geri almak istiyor, bunun için HDP'yi sıkıştırıyordu. Bir de baktık ki buna hiç gerek yok:
Zaten PKK, her gün askerpolis şehit ederek ve 80 milletvekili kazanmış HDP'ye, "Meclis'i boş ver, halkın arasına çekil" diyerek... Kürtçü siyasetin ayağına kurşun sıkmakta! 
 Bu arada IŞİD'i de unutmayalım... PKK ile birlikte, siyaset sosyolojisinin, "Kendini tehdit altında hisseden toplumlar, iktidara sarılır" ilkesinin doğruluğunu ispatlamak için çalıştı.
Şiddet, ekonomik sorunların konuşulmasını erteledi. Böylece evrensel hiyerarşi bir kez daha su yüzüne çıktı: Önce can... Sonra cüzdan...
Seçimler AK Parti'ye büyük güç verirken, büyük de sorumluluk yükledi... Bakalım altından nasıl kalkacak? 
Not 1: 2010'dan beri yazıyorum, CHP'li arkadaşlara da söylüyorum; Kılıçdaroğlu düzgün bir insan ama lider değil. Not 2: Bir de şu araştırma şirketleri meselesi var. Bizdekine benzeyen bir çuvallama Britanya ve İsrail seçimlerinde de oldu. Anketçiler kendilerine şunu sormalı: "Seçmenler bize yalan mı söylemeye başladı? Yoksa kullandığımız teknikler, seçmendeki değişimi artık yakalayamıyor mu?"

     İmtihan

     Yıl 2015, aylardan Haziran. Üç dönem üst üste iktidar olmuş bir partinin güven tazeleme zamanı. İlk dönemdeki performans dikkate alınarak, son dönem beklentilerinin yerini hayal kırıklığına bırakması, İktidar Partisine olan teveccühü azaltmış görünüyor. İyi bir muhalefet partisi için mükemmel bir fırsattı tabii olarak. Seçim kampanyaları, vaatler, oyunlar ve bütün siyasi manevraların sonucunda milletin kararı ‘’koalisyon’’.

     Oy oranları yükselişte olan partilerin vereceği büyük sınav başlıyordu. Kimi muhalefet liderinin daha seçim gecesi koalisyona kapılarını kapatması, ardından başlayan olaylar ve kaos ortamı ile birlikte ülkenin girdiği ekonomik bunalımın etkilerini üzerinde hisseden millet, büyük bir sessizliğe bürünüp siyasi anketlere de renk vermedi. Tahminlerin tutmayacağı, oy oranlarının beklentilerin üzerinde değişiklik göstereceği erken seçim dayandı kapıya.

     Allah, insanlara kendi sıfatlarının bir kısmını sınırlı bir şekilde tevdi eder. Şüphesiz Allah insanları ‘’imtihan’’ eder mesela. Topluluklar da Allah’ın temsilcileri olduğundan, 7 Haziranda imtihana tabi tuttukları iktidara ders vermek istediler. İktidarla birlikte muhalefeti de imtihan bekliyordu. Muhalefet partilerinin üçü de beklenen performansı sergileyemediler. Binaenaleyh, henüz iktidara hazır olmadıklarını da göstermiş oldular.

     Kasım seçimlerinin sınav sonuçları açıklandı. Millet, yönetilme hakkını muhalefetten geri aldı. Beklenmedik bir artışla İktidar Partisi’ne yönetim vekaletini sundu.

     Şimdi yaşanacak yeni süreçte, iktidardan adil bir yönetim, muhalefetten ise, iktidara sağlam muhalefet ve yapabilirlerse talip oldukları iktidara yeterlilik hususunda daha ciddi ve donanımlı çalışmalar bekleniyor.

 

 

 

Vahap Alma


YorumcuYorum
Ilker Ardic
08.11.2015
18:05
Amket Şirketleri Anket i yaptıran.Partilerr yaranmak için Halk a yanlış bilgi vermiştir bakın.sonuç böyle sizde böyle yapın diye.




Sayı: 334 | Tarih: 8.11.2015
Ahmet Hakan
Selahattin Demirtaş tam nerede kaybetti?
Sırtını hakka dayamak
2085 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Ergün Diler
Derin Millet
1 Kasım’ın manası
1556 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
Asıl iş, şimdi başlıyor!
İNSAN’A “DERD”’İ KUR’AN ÖĞRETİR
1515 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
İnsan aklını yok sayan söylemlere sinirlenmeyin
Şaşırmak yok, burası Türkiye!
1347 Okunma
Tayibet Erzen
Emre Aköz
MHP'ye İhtiyaç Var mı?
İmtihan
1331 Okunma
1 Yorum
Vahap Alma


© 2024 - Akevler