Medyanın “kusursuz cinayet”i!
Yusuf kaplan
20 şubat 2015
Cins adam Paul Feyerabend, “Batı uygarlığı, dünya üzerindeki hâkimiyetini iki şeye borçlu: Reklam ve silah”, demişti.
Reklam, Grekler’de “ikna”ydı. Ortaçağlar’da Kilise’yle birlikte, “misyonerlik” faaliyetine, Modernlik’le birlikteyse, medya’ya, medyayla gerçekletirilen propaganda ve “beyin yıkama” eylemine dönütü.
ÇAĞIMIZIN PAPAZLARI: MEDYALAR
Çağımızın papazları, medyalar artık.
Hegel, “gazete, modern insanın sabah ibadetidir,” derken, özelde gazetenin, genelde medya’nın hem “kutsanmış” hem de “kuşatıcı” özelliğine dikkat çekiyordu aslında.
Hayatımız, medyalar’da “dönüyor”; medyalar, başdöndürüyor ve hayatımızı medyalar yönlendiriyor.
Feyerabend’in silahı, yerini medyaya terketti: Medya silahına.
Zaferler, savaş meydanlarında kazanılmıyor artık. Medya ekranlarında kazanılıyor.
……………………….
ANADOLU KITASI: İNSANLIĞIN SON ADASI!
Bizi, bu ikiyüzlü medyanın işlediği kusursuz cinayetten kurtaracak formülü, asıl acıyı iliklerine kadar yaşayan Özgecan’ın asil ve vakur babası Mehmet Arslan verdi: Bu ülkenin insanını, değerlerini, kültürünü aşağılayan celladına âşık asalaklara dönüşen kişilere tokat gibi verilmiş bir cevap olarak görülmesi gereken şu tarihî sözü söyledi:
“Anadolu, Nuh’un gemisi gibidir.”
Bu ülkeyi, işte Özgecan’ın babasında görülen, insanımızın bu asil ve vakur ruhu kurtaracak!
İnsanını hakir gören, gladyatörlere dönüşen medyatörlerin, ikiyüzlü medyanın kompleksli aydınlarının istismarcı, aşağılayıcı, “karanlık ruhu” değil!
CELLADINA ÂŞIK KOMPLEKSLİ AYDINLAR!
Bu ülkenin celladına / Batı’ya âşık kompleksli bir aydını var: Medyaya da kurulmuş durumdalar.
Batı medyası, Batı kültürünü, değerlerini dünyaya yayar.
Bu ülkedeki mankurtlaştırıcı, yozlaştırıcı, sığlaştırıcı medyalar ve bu medyalarda köşeleri kapan bu adamlarsa, bizim kültürümüzü, değerlerimizi, anlam haritalarımızı yıkmakla uğraşırlar!
Bir yandan özgürlük, kadın özgürlüğü filan gibi nârâlar atarlar. Ama öte yandan, şekil bir’de de görüldüğü üzere, köle ruhludur bunlar!
http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/yusufkaplan/medyanin-kusursuz-cinayeti-2007987
yorum;
“Anadolu Nuh’un gemisi gibidir”
Daha İslami medya nasıl oluru tartışamıyoruz bile.
Ondan sonrada yazarımız gibi dert yanıyoruz.
Ama demek ki böyle imiş.
Çoğunluk ne derse desin Allah(cc)kendi
gurubunu yetiştirip onları arza varis kılıyormuş.
Aktüele fazla takılmadan temel çalışmalarda
yoğunlaşmaktan başka yol yok anlaşılan.
Çalışma derken bizim tarif ettiğimiz ilmi çalışmadan
bahsediyorum.
Yani teori ve pratiğin adım adım yapıldığı
çalışmadan.
Maya’dan yani.
Yani çekirdekten
Korkma diyor ya merhum Mehmet Akif.
Çalışyorsan korkma demek aslında.
Çalışmıyorsan kork.
Hemde canlarla başlarla çalışmalıyız.
O zaman İslami medyaya da sıra gelir.
Benim duam aynı.
Allah’ım çalışanlarımızı ve çalışmalarımızı bereketlendir…