04.01.2015
Özellikle Almanya'da depreşen ve İsveç gibi ülkelerde camilerin yakılmasına kadar dayanan "İslamofobi"nin nedenlerini anlamaya çalışırken, doğal olarak "Avrupalılık nedir" veya "Avrupa kültürü nedir" benzeri sorulara da cevap ararsınız.
Bu tür soru- lara cevap aramak yerine Avrupa'da tırmanan İslamofobiyi, Ortadoğu'da ve Afrika'da İslam inancı sanki terörün ve şiddetin kaynağı olabilirmiş gibi sunan "İŞİD" veya "Boko Haram" benzeri örgütlere ya da "El Kaide"ye, "Taliban"a tepki olarak görmek, kolaycılıktan başka ne olabilir?
Sonuçta İslam'ı teröre dayanak kılmaya çalışan bu örgütlere, mütedeyyin Müslümanlar da tepki göstermiyor mu?
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/01/04/avrupa-kulturundeki-ve-bizdeki-yabanci-dusmanligi
Yorum:
Adil Düzen’i Beklerken
Bir tarafta din fanatikleri, diğer tarafta her dinin ve her inancın isteyenler tarafından rahatça yaşandığı bir düzen. Dünya bu cehaletten Adil Düzen’e nasıl gidecek, çok merak ediyorum.
Hala camilerin yakıldığı, kiliselerin kapandığı, okullara başörtülü öğrencilerin alınmadığı bir dünyada yaşıyoruz ve olması gerekenin yerinden yönetimler olduğunu düşünüyoruz. İhtiyaçlar düşüncelerimizin doğru olduğunu gösterse de ne yazık ki İnsanlık bu kadar ileri bir seviyeye hazır değil.
Herkes yanlış giden bir şeyler olduğunun farkında ama çözüm için hep mevcut düzeni yamamaya gidiyor. Kimse köklü bir değişime yanaşmıyor. Oysa çözüm belli; dünya tüm insanlığın ortak yaşama alanıysa herkes söz sahibi olmalı ve inandığı gibi yaşamalı. Bunun yolu da yerel yönetimler ve hicret demokrasisidir.