20/07/2014

- Batı Osmanlıları yıktı. Ortadoğu petrollerine sahip oldu. Ortadoğu halklarının başka düşman bulup kendisine olan düşmanlığı unutturmak için batılılar İsrail’i kurdular. Türkler bunu anladı. İsrail’in dostu olarak kaldık.

- Mahir Bey’in doğru teşhisleri yanında yanlış bazı sonuçları ancak keşfetmiş oluyor. Mahir Bey Avrupa’yı Hıristiyanların yönettiğini sanıyor. Oysa Avrupa’yı yöneten Sermaye’dir.  İsrailoğulları İslamiyet’ten sonra Hıristiyanlarla Müslümanları savaştırmış ve böylece kurduğu denge ile gelişmeye başlamıştır. Haçlı seferleri Yahudilerin tertibi idi. Sonunda Müslümanların artık yenildiğini sanarak dünyayı rejimlere ayırmış onları çarpıştırmıştır. İsrail devletini Avrupa Yahudileri kurmuşlardır. Amerikan Yahudileri mani olmayınca Filistinlilerle İsraillileri çatıştırarak gelişmelerini önlemektedirler. İsrail devletini Batılılar kurmadı. Yahudiler kurdu. Birinci Cihan savaşında imparatorlukları yıktılar, ikinci Cihan savaşından sonra İsrail’e zorla Yahudileri topladılar. Şimdi İsrail imparatorluğunu kurmaya çalışıyorlar.

- Bugün bizim siyaseti değiştirmemiz ve İsrail’e karşı olmamız gerekiyor.  Bize verilenler budur.

- Bugün sermaye zor durumda ABD’de siyasi hakimiyetini kaybetti. Rusya’da siyasi hakimiyetini kaybetti. Dünyada fitne çıkarıp üçüncü Cihan savaşı ile yeni dünya düzenini kurmaya çalışıyor. Başaramıyor. ABD’deki Patron Yahudiler Türkiye’yi merkez yapmak istiyorlar. Türkiye’de yatırımlara başladılar. İsrail banker Yahudilerin emrinde saldırıyor. Türkiye İsrail ile ilgilenmeli. Filistinlileri İsrail’den uzaklaştırmalıdır. İsrail toprakları Filistinlilerin değil İsrail oğullarınındır. Filistinliler Arap’tır. Dünyanın çok verimli toprakları hem de çok az nüfusla Araplarındır. Onları başka yerlere yerleştirmemiz gerekir. İsrail’de barışı sağlamalıyız. Bu Tevrat ve Kuran’da vaat edilen bir husustur.

- ABD ve Rusya Ortadoğu’da Avrupa’nın etkin olmamasını istiyorlar. Türkiye de bunların yanında yer almalıdır.

- Avrupa kendi iç yapısını oluşturmakla meşgul.  Siyasi entegre içinde etkin devlet olmak istiyor. Avrupa’nın yapısı buna müsait değildir. NATO, ABD ve Türkiye’nin ordusudur. Avrupa bugün hiçbir siyasi etkinliği olmayan bir durumdadır. Gelecekte etkin olabilir. Türkiye Avrupalı olmaya çalışıyor. III. bin yıl uygarlığı ulus devletlerden oluşacak. Siyasi bloklaşma kalkacaktır. Sorun ancak Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası ile çözülebilir.  Yeni Türkiye bu anayasayı dünyaya örnek göstererek tanıtma ile görevini yapmış olur.

26/07/2014

Şikayet Haklı

- İsrail sivilleri öldürüyor. Bundan şikayet etmek doğrudur ama savaşın kuralı budur. Karşı cephede etkin varsa öldürme tehdidi ile emrine alma vardır.

-Sermaye parası ile savaşın kurallarını değiştirmeye kalkıştı. Dünya savaşlarına çevirdi. Sonunda masa başında kendisi haritaları çizdi. Savaş suçluları icat etti ve yıllar sonra yakalayıp cezalandırmaya kalkıştı.  İmtiyazlı devletlere silah kullanma hakkı tanınır. Halkın kullanacağı ucuz kimyasal ve biyolojik silahları yasak etti. Yaratılışın savaş kurallarını değiştirmek istedi. Bugünkü dengesizlik buradandır. Adil Düzen Anayasasında savaş fıtri kurallara göre sürecektir.

- Nükleer silahlar nasıl kullanılacaktır?

- Meşru savaşın kuralı şudur. Hakemler tarafından oluşan yargı bir devleti mahkum edebilir.  O devletin yalnız bir bölgesinde savaş başlar. Sivil halk öbür bölgelere taşınır.  O bölgede iki ordu savaşır. Bölge işgal edildiğinde o bölgeyi o devlet kaybetmiş olur. Harp tazminatını öder. Halkı esir edilir. Böylece o devlet uslanmış olur. Devam ederse yeniden hakem kararı ile diğer bir bölgeye saldırılabilir. Nüfus otuz milyondan aşağı düşünce o devlet ortadan kalkar. Halkın o ülkeyi terk etmesi istenir.

- İkinci Cihan savaşında Almanya ve Japonya yenildi. Şimdi güçlü devletler İngiltere’yi yendi, dağıldı ama ekonomiyi elinde tutuyor. Biz Müslümanları tutmalıyız ama gücümüz olmalıdır.

- İkinci Cihan savaşını Sermaye çıkardı. Hitler Sermaye’nin taşeronu idi. Gayesi İsrail devletini kurmak İsrail halkını korkutarak oraya göç etmelerini sağlamaktı sonra sömürgeciliğe son verip sermaye piyasasını oluşturmaktı. Yatırımları Almanya’da ve Japonya’da yaptı. Çünkü oralar silahsızdı. Sermayesine el koyamazlardı. Türkiye’de yapmadı çünkü burasını işgal edecekti.  İngiltere’nin imparatorluğu bitti. ABD ile Sovyetleri dünyaya hakim kıldı. Gorbaçov’dan sonra sistem bozuldu.

- İsrail ve Filistin bir devlet olmayacaklar.  Ayrı devlet kurmalılar, ada komşu devletler arası bölüşülmelidir.

- Kuran ve Tevrat’ın bildirdiğine göre Batı Şeria ve Gazze İsrail’in olacaktır. Kızıl denize uzanan parça İsrail’in mevcut toprakları değildir. İsrail bağımsız devlet olamayacaktır.  Müslümanlar tarafından korunmuş olacaktır. Karşılıksız para ile faizli sömürü sona erecek ama ticari sermaye ile dünya ekonomisine etkin olmaya devam edecektir. İlmi faaliyetlerine devam edecek, hizmet edecektir. Siyasi güvenliği Türk ordusu tarafından bir bedel karşılığı korunacaktır. ABD’deki sermayenin dünya hakimiyeti son bulacaktır.

- Üzeyir Garih İsrail ajanları tarafından öldürüldü. İsrail’de değil de Türkiye’de toplanılmasını istiyordu.

- Üzeyir Garih ajanlar tarafından öldürüldü. Garih patronlar tarafı idi. Öldürenler bankerler tarafı idi. Kudüs ve civarı Allah’ın İsrailoğullarına bahşettiği topraklardır. Orada toplanacaklardır. İlmi ve ticari merkez orası olacaktır. İstanbul siyasi merkez, Mekke de dini merkez olacaktır. Üçüncü bin yıl böyle oluşacaktır.

NOT: Yazıda er alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

Yorum:

Üçüncü Bin Yıl Uygarlığı

Mukaddes kitaplar ve tarih incelendiğinde nereden gelip nereye gittiğimizi çok kolay anlarız.   Erbakan’ın da katıldığı Adil Düzen anlayışında üçüncü bin yıl uygarlığı şöyle oluşacaktır.

1- Siyaset bakımından yeryüzü ocak, bucak, il, ülke ve insanlık olarak örgütlenecektir. Ocaklarda birlikte yaşanacak, bucaklarda birlikte çalışılacak, illerde iç güvenlik sağlanacak, ülkelerde dış savunma yapılacak ve insanlık uygarlaşmaya devam edecektir.

Ayrıca insanlık kıtalara bölünecek ve ona yakın devlet birlikte ekonomik faaliyet gösterecektir. Buraların yönetimi İnsanlık merkezine ait olacaktır. Buraların kişiliği, orduları, ve paraları olamayacaktır. Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa, Ortadoğu, Çin, Hint, okyanus adaları birer kıta merkezine sahip olacaktır. Araştırmalar buralarda yapılacak, planlamalar buralarda yapılacaktır. Devletler hükmetmeyecek devletler hizmet edecektir.

Ülkeler de bölgelere ayrılacak ve merkezi yönetimle ekonomik faaliyetleri sürdürecektir. İllere hükmetmeyecek, illere hizmet edecektir. İller de ilçelere ayrılacak. Bucaklara hizmet verecektir. Bucaklar semtlere ayrılacak ocaklara hizmet verecektir. Ocaklar ailelere ayrılacak kişilere hizmet verecektir. Yani siyasette bağımsız yerinden yönetim, ekonomide taşraya hizmet veren merkezi yönetim dengesi insanlığı barış içinde yaşatacaktır.

2-İnsanlar ilmi, ahlaki, mesleki ve siyasi dayanışma ortaklıkları kuracaklardır. Meclisleri bunlar oluşturacak. Çoklu sistemde meclislerde şuralar (gruplar) olacaktır. Yasama ve ehliyet tevcihi yani eğitim meclislerde yapılacaktır. Bucakta, ilde, ülkede ve insanlıkta ilmi meclisler ve onun içinde mesleki, ahlaki, siyasi ve ilmi şuralar olacaktır.

3- İlmi şuralarca atanan başkanlar yönetimi oluşturacaklardır. Askerler merkezi yönetimle, siviller hukuk yönetimi ile halka hizmet verecektir.

4-Çıkan her türlü ihtilaflar hakemler tarafından çözülecektir. Hakem kararlarına uymayanlara karşı insanlık birden saldırıya geçip halkı hakem kararlarına uymaya zorlayacaktır.

İsrailoğulları 30 milyon olmadıkları için ayrı devlet olmayacak ama insanlık içinde ayrı bölge olarak, bağımsız bölge olarak yaşayacaktır. Böyle bağımsız bölgeler olacaktır. Onların güvenliğini hakem kararlarına uyan devletler koruyacaktır.

Hakem kararlarını kabul eden devletler insanlığa hükmedecektir. Kabul etmeyenler de varlıklarını sürdüreceklerdir ama İnsanlığa onlar hakim olmayacaklardır. Hak ve batılı ayırmak budur. Müslüman müşrik ayırımı budur. Hakem kararlarını kabul edenler Müslim, hakem kararlarını desteklemeyenler de kafirdirler.