Tarihe aziz bir ruh üfleyebilmek için...
Yusuf kaplan
25 temmuz 2014
Yazının sonunda söyleyeceğim şeyi, başında söylemek istiyorum: Filistinliler, MÜSLÜMANCA YAŞAMANIN ne denli HAYSİYET'li bir şey olduğunu öğretiyorlar bütün insanlığa. ÇOCUKLARINI KURBAN VEREREK...
TARİH, GEÇMİŞ'LE DEĞİL, GELECEK'LE İLGİLENİR
Tarih 'Geçmiş'le ilgilenmez, gelecekle ilgilenir. Geçmişle biz ilgileniriz, geleceğin tarihini 'yapmak' için.
O yüzden, tarihi, 'geçmiş' olarak görenler, geçmişte kalmaktan kurtulamazlar ve geleceğe bakacak, geleceği 'yapacak' bir tarih, bir tarihî derinlik bulamazlar önlerinde.
İBN HALDUN: SU VE TARİH
Medeniyetimizin ve bütün medeniyetlerin gelmiş geçmiş en büyük çığır ve ufuk açıcı tarihçilerinden İbn Haldun, 'geçmiş ile gelecek, suyun suya benzediği kadar birbirine benzer' demişti.
Geçmiş de, gelecek de geçicidir; izafî kavramlar ve durumlardır.
Aslolan biziz; yükümlülük bize yüklenmiştir; herkes kendi yükümlülüğünü yerine getirmekle mükelleftir.
Bu açıdan bakıldığında, geçmişe de, geleceğe de anlam katan, ruh katan 'özne'ler olarak; geçmişin tarihini de, geleceğin tarihini de 'yapan' insanlar olarak biziz.
……………………………
Suyu aziz kılan şey, hayatımıza hayat katıyor olmasıdır. Eğer tarih hayatımıza hayat katabiliyorsa, su kadar azizdir.
Tarihin hayatımıza hayat katabiliyor olması, bizim geçmiş'in, şimdi'nin ve geleceğin tarihine girebiliyor olmamıza, tarihte yaşayabilme, varolabilme iradesi gösterebiliyor olmamıza bağlıdır.
Şu ya da bu şekilde yaşıyor olabiliriz; ama aslolan tarihi yapan olarak mı, yoksa tarihte tatil yapan olarak mı yaşıyor olduğumuz sorusudur.
Eğer tarihte tatil yapan olarak yaşıyorsak, tarihin hayat bahşeden kaynağı kuruduğu veya tarihe hayat bahşettiğimiz su kirlendiği içindir bu.
Su, hayattır. Hayat varsa su vardır. Hayat, ancak bir ruhu varsa, gürül gürül akan bir nehre dönüşebilir; nehirleri denizlere ve okyanuslara ulaştırabilir.
Tarih de su ve hayat gibidir. Tarihin gürül gürül akması, hayata hayat bahşeden bir ruhun, tarihe nakşedilebilmesiyle, tarihi gergef gibi örebilecek bir hayatiyete sahip olabilmesiyle mümkündür.
Tarih de, hayat da, su da, ancak ruh varsa hayatiyet kazanabilir ve azizleşebilir.
Ruh yoksa, tarih durur, hayat donar, su akmaz olur.
DURAN TARİH VE DÖNÜŞÜM
Şu ân, tarihin durduğu bir zaman diliminde nefes alıp vermeye çalışıyoruz. Şu ân içinden geçtiğimiz zaman dilimi olarak tarih, insanlığa insanca bir hayat sunabilecek esaslı bir ruhtan yoksundur. O yüzden, dünyada haksızlıklar ve hukuksuzluklar, yolsuzluklar ve yozlaşmalar, kaoslar ve katastroflar, sapmalar ve sapkınlıklar hükümfermâdır.
Tarihin ya yeniden yapılacağı ya da bütün insanlığın, vaziyet böyle gittiği sürece yok oluşun eşiğine sürükleneceği bir tarihî dönüşüm noktasının eşiğindeyiz.
FİLİSTİNLİLER VE HAYSİYET MÜCADELESİ
O yüzden Filistinliler, bu dönüşümün fişek taşlarından birini çakıyorlar. Filistinlilerin direnişi, haysiyetlerini koruma mücadelesi.
Altını tekrar çiziyorum: Filistinliler, MÜSLÜMANCA YAŞAMANIN ne denli HAYSİYET'li bir şey olduğunu öğretiyorlar bütün insanlığa. ÇOCUKLARINI KURBAN VEREREK...
Unutmayalım: BEDELİ NE OLURSA OLSUN, HAYSİYET'İ İÇİN YAŞAYAN, İNSANIN HAYSİYET'İNİ ÇİĞNETMEYEN İNSANA MÜSLÜMAN DENİR.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/tarihe-aziz-bir-ruh-ufleyebilmek-icin/55002
yorum;
Kurban vermek; rıza ve irade !
Müslümanlar hayatlarını tüketsin dursunlar.
Acaba manen tüketenler mi madden tüketenler mi
kayıptadır?
Cihat ve kurban iki temel ibadettir.
Niyet ve rıza ile makbul olurlar.
Yazarımız suçu üzerinden/üzerimizden atıp
Filistinlileri bizim hocalarımız ve kurbanlarımız olarak
tayin etmiş.
Allah indinde mükellefiyetler ferdidir.
Her Müslüman vazifelerini öğrenmek ve yerine getirmek zorundadır.
Bence Filistinliler dünya Müslümanlarının ayıbıdır.
Utananlara tabiiki…
Biz dünyada asrı saadetteki gibi bir düzen kuramadık kendi aramızda
-bizlere farzların farzıyken-ve insanlıkta demeleri gerekirken…
“Allah yolunda harcanmayan malda hayır yoktur.Allah için söylenmeyen
sözde de hayır yoktur.”Hz.Ebubekir(r.a).
Dinin edebiyatını yapan bizleri Allah(CC) ihya etsin.
Çünkü tamda hayat süren leşler olmuşuz.